Bu ülkede zina serbest! Müslüman, mütedeyyin, muhafazakâr AKP iktidarının en mühim icraatıdır bu. Zina serbest. Bin tane Ergenekon'dan, on bin tane Balyoz'dan daha vahim bir durumdur bu. Solcu CHP'nin, demokrat DYP'nin, liberal ANAP'ın bile düşünmediği bir icraat bu. Mütedeyyin AKP geldi, zina serbest. Zina serbest ama bu ülkenin camilerinde hocalar, hatipler, vaizler tek kelam etmediler. Esad'a Yezid diye sövdüler! Sisi'ye Firavun dediler. Ama Mısır'da da Suriye'de de Zina suç!

* * *

İşte "cebinde takke, tespih taşıyan" bu zina özgürlükçüleri birden bire bir tartışma başlattılar: "Kız ve erkek öğrenciler aynı evde kalamaz!" Hem de Başbakan başlattı bu tartışmayı. Başbakan diyor ki; "Aynı evlerde kalan kız ve erkek öğrencilerle ilgili çok şikâyet geliyor. Bu, muhafazakâr yapımıza ters. Çünkü bu karmakarışık ortamlarda her şey oluyor." İşte olayın şifresi burada: "Bu karmakarışık ortamlarda her şey oluyor!" Başbakan'ın söylemek isteyip de söylemediği konu şu: "Bu evlerde zina yapılıyor!" Evet, doğrudur, bu evlerin "birçoğunda zina" yapılıyor olabilir. Ama bu ülkede zina suç değil ki! Serbeeest! 

* * * 

Yasal olarak iki erişkinin iki akıl baliğ kişinin zina yapması "yasal" bu ülkede. "Bu evde zina yapılıyor" diye bir ihbar polise gitse polis "pat" diye telefonu kapatıyor. Zira namazlı, niyazlı kardeşlerimiz iktidara geldiler ilk önce "uçkura" özgülük tanıdılar. Zina serbesttir dediler. Bu millet de Zinayı serbest bırakan AKP'yi Habire iktidara taşıdı! 

* * *

Bizim konuşmaya hakkımız var. Bizim; "Öğrenci evlerinde gayri meşru olaylar yaşanıyor. Devlet nerede? Ayıp Yahu!" Demeye hakkımız var. Bu ülkenin gerçek Müslümanlarının gerçek dindarlarının bu konuda konuşmaya hakkı var. Ama Zinayı serbest bırakanların bu konuda konuşmaya hakkı yok. Ahlak zabıtası kesilmeye hakları yok. Zina serbest olmadan mesela "dinsiz dedikleri" Ecevit'in başbakanlığında bile zina bir suçtu ve "ihbar halinde" polis görevini yapardı. Şimdi zina serbest. Polisin eli kolu bağlı. Başbakan ise konuşuyor. Sus artık derler adama. Sus artık! 

Mehmet Ertuğrul