Uzun zamandır yazamıyorum yoğun bir sürecin içinden çıktık. 24 haziran seçimleri geliyor. Biz Türk seçmeni ise hem parlamento ,hem de Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Bundan daha önemlisi ise referandum sonrası değişen başkanlık yada Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi denilen daha kendilerinin bile henüz ne olduğunu, nasıl olacağını ?bilmediği garabet bir sistemle Cumhur seçiyoruz.
Bu sisteme referandumda karsı çıkılmasının en önemli sebebi  yürütmeyi Tek bir kişinin iki dudağı arasına vermesi ve erkler ayrılığını yürütme lehine bozmasıdır.
Bundan dolayıdır ki bu sistemde kim cumhurbaşkanı olursa olsun bu kadar sınırsız bir yetkiyi hiçbir birey ve nefis kaldıramayacaktır. Bu diktatörlüktür. Onun için diyoruz ki bu seçim tüm vaatlerden daha önemli öncelikle parlamenter sisteme en geç bir yıl içerisinde yeniden dönme ve parlamenter sistemi ihya etme sözü tüm adaylarca verilmelidir.
Bu söz seçim meydanlarında havada kalmamalı, tüm adaylar tarafından yazılı bir beyan ve kendi ıslak imzası ile basın önünde topluma sunulmalıdır.
Birde demokratik ve adil bir siyasi partiler kanunu ve seçim yasası da acilen yapılacaklar arasına konulmalıdır.
MERAL AKŞENER ve TÜRK MİLLİYETÇİLERİ
Meral Akşener ; müstesna bir şahsiyet ve hepimiz gibi birisi.. hani biz gibi deriz ya tam da öyle birisidir. Yani insandır, kadındır, annedir ve dahi o da bizler gibi ortalama bir Türk insanıdır . Elbette onunda siyaseten hataları vardır olmuştur olacaktır. Buna rağmen yıllardır kendisini bildiğim ve tanıdığım kadarı ile kızması , sevmesi, ağlaması ,gülmesi yani tüm davranış ve tepkileri samimi bir insandır onun için o Ülkücülerin  ve milletimizin Meral ablasıdır...
Tüm duyguları samimi ve içten, içi neyse dışı da aynı derler ya tam da işte öyledir .Asla dolaylı iletişimi sevmeyen ,her zaman açık iletişimi tercih eden samimi bir siyasetçi ve samimi bir insandır . Aşırı övgüyü sevmez , ama eleştiriye de açıktır . Ciddi bir çok konuyu çok rahat tartışabilen, iyi bir okuyucu ve  iyi bir entelektüeldir. Tarih, sosyoloji, siyaset bilimi, saha siyaseti , eğitim ,bilim ve kültür meselelerine dair konuları iyi takip eder , bu konularda çok rahat konuşabilen bilgili bir siyasetçidir ancak asla Bilgiç ve ukala da değildir.
Bunun yanında Vefalı , kadir kıymet bilen birisi olmasına rağmen bazen kızmasını da pek iyi bilir ama asla kin gütmeyen merhametli bir yapıya sahiptir. Asla tripli, kaprisli bir siyasetçi de değildir ve kaprisi de pek sevmez hatta kırılmak, küsmek , küstüm oynamıyorum demek yerine arayın “yoluşalım” diyen bir tarzı vardır .
Kuruluş sürecinden, milletvekili listelerine , liyakat ve kabiliyet kriterlerinden , ekibindeki ve sevenleri arasındaki farklı sosyo- ekonomik çevrelerden ve farklı siyasal geleneklerden gelen insanlar arasında denge kurmak ve teşkilat içi krizleri çözmeye kadar bir çok konuda  elbette “yoluşacak” konular vardır .Ancak 24 haziran sonrasına ertelenmeli, bu kritik dönemeçte kırgınlık gösterilmemelidir.
Ayrıca  hem parti kuruluşunun, hem teşkilatlanma sürecinin, hem de baskın seçimin sayın Meral Akşener’i sürekli sıkışık bir takvime zorlaması ön seçim vb. bir takım demokratik temayüllerin yapılmasına müsaade etmemiştir. Tüm bu süreçler boyunca bütün risk ve diyalogların yine kendi omuzlarına binmesi , yorgunluk hissi ,yıpranan sinirler , yaşanan bu mücadelelerin çok sert geçmesi dolayısıyla bazı hatalar da anlaşılabilecek, anlayışla karşılanması gereken durumlardır. Bunlar hiç birimizi asli hedefimizden asla geri bırakmamalıdır ve bırakmayacaktır. Meral hanım demokrasi , hukuk devleti, parlamenter sistem ve kurucu değerler adına bizlerin, yani Türk milliyetçilerinin ortaya çıkardığı güçlü bir alternatiftir. Meral hanım , gençler , kadınlar, yoksullar , garipler, kimsesizler, torpilsizler, tüm kavruk Anadolu çocukları kısacası “Türk” adına yeni bir umut ve yeniden bir şanstır.
Neden bunları anlattım.. tüm bunlardan dolayı süreçte taca çıkan, kenarda kaldığını hisseden, üzülen , bir birini kıran , döken , emeğinin karşılığını alamadığını düşünen , dışardan gelen ,tepeden inme sürece dahil olan , hatta hiç risksiz , emeksiz , gayretsiz ,yada  liyakatsiz kişilerin , makam mevki sahibi olduğunu düşünerek kırılan bütün Türk milliyetçisi arkadaşlarım, kardeşlerim, elini taşın altına koymalıdır. Hatta bir birini dahi istemeyen ülküdaşlarım, Meral ablada ,iyi partide bizimdir , sizlerindir. Bu süreci üç yıldır demokrasi ve hukuk mücadelesi ile buralara taşıyan sayın Meral Akşener’i dahi en zor şartlarda cesaretlendiren, ona moral değeri olan sizler değil misiniz?Kurucu iradeden aldığı güç ve moral ile bu mücadeleyi tüm muktedirlere karşı kahramanca veren siz Türk milliyetçileri ülkücülerdir . Onun için Yılmayacağız , yıkılmayacağız ve küsmeyeceğiz , 24 hazirana kadar görevimizi yapacak ve zafere ulaşacağız. . 24 hazirana kadar 3 yıl önce başlattığımız “Yeniden Kuvvayi Milliye “ruhuyla düş önümüze , kurtar bu milleti abla dediğimiz Meral Akşener’i tüm gücümüz , inancımız ve birikimimiz ile desteklemeliyiz ve destekleyeceğiz.
25 haziran sonrası , hak, hukuk , adalet, liyakat, emek ve vefa adına kendi iç dinamiklerimizde eleştiri hakkımızı elbette kullanmalıyız kullanacağız . Bilinmelidir ki Hesaplaşmadan helalleşme olmaz. 
Ancak gün birlik günüdür .Türk milliyetçileri Meral Ablalarına duyduğu inanç ,güven ile 24 Haziran’ı inşallah zafere döndürecektir . Ülkücü Türk milliyetçileri demokrasi ve hukuk talebi doğrultusunda millet desteği ile kurdukları “İyilik hareketine” sahip çıkacak ,parlamentoda güçlü bir mebus sayısı ile sayın Meral Akşener’i Cumhur başkanı yapacaktır. 
Türk milliyetçileri birlik, beraberlik ve teşkilatçılık ruhuyla , zor zamanlarda ortaya konulan cesaret, azim ve kararlılıkları ile kurucu iradenin ilkelerine geri dönülecektir. “Yeniden Kuvvayi Milliye”ruhuyla başlayan mücadelemizde Milli devlet ve parlamenter sistemin yeniden ihyası Meral Akşener’ in Cumhur başkanlığında inşallah başarılacaktır.24 haziran da Şefkat ve merhametin,sıcaklığın sembolü Yüzünü Güneşe dön Türkiye,.24 haziranda Her şey İyi olacak, Türkiye İyi olacak.Saygılarımla .