Yüce Türk milleti ve asil çocuklarına Yüce Türk milleti ve asil çocuklarına
Çankırı’da yaşayan 82 yaşındaki emekli öğretmen Aliye Karaaslan öğretmenlik anılarına paylaştı. Karaaslan, “1939 yılında 2. Dünya Savaşı çıktığında Kurtuluş İlkokulu'nda öğrenim hayatıma başladım. 1951 yılında Kız Enstitüsü'nden mezun oldum ve ilk kız öğrenciler arasında yerimi aldım. Ailevi sorunlardan dolayı 11 yıl okula ara verdim. Okula gitmediğim yıllarda bahçecilik yaparak aile bütçesine katkı sağladım.” dedi.

Okuldan uzak yıllarını 'amelelik' olarak değerlendiren Aliye öğretmen, şunları ifade etti: “11 yıl gibi uzun sürenin ardından kızların okumasına, memur olmasına iyi gözle bakmayan çevremi daha fazla dinlemeyerek Kastamonu Kız Öğretmen Okulu’na kaydımı yaptırdım. 3 yıllık okulu azmederek ve çok çalışarak 2 senede bitirdim. Ailemde okuyan ilk kız olmam benden sonra yetişen kızların okula gitmesinin önünü açtı.”

Öğretmenlik yıllarını yeni bir hayat olarak değerlendiren Aliye Karaaslan, “1963-1964 eğitim öğretim yılında kura ile Atkaracalar ilçesine sınıf öğretmeni olarak atandım. Belli okullarda da görev yaptıktan sonra son olarak 1970 yılında Güneş İlkokulu'nda 15 yıl öğretmenlik görevimden sonra emekli oldum.” diye konuştu.

ŞİMDİKİ ÖĞRETMENLER RAHAT ANCAK SORUMSUZ

Kendi zamanlarında öğretmenliğin zor olduğunu bugün ise öğretmenlerin rahat fakat sorumsuz olduğunu vurgulayan emekli öğretmen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zamanımızda öğretmenlik zordu. Şimdiki öğretmenler rahat ancak sorumsuz 45 öğrenciden aşağı düşmeyen sınıflarda öğretmenlik yaptım şimdi ise '13 öğrenciye yetişemiyorum' diye serzenişte bulunan öğretmenleri görünce hayret ediyorum. Nasıl yetişemezler? diye kendime soruyorum. 21 yıl öğretmenlik hayatım boyunca çok güçlükler yaşadım ama yılmadım. Zengin-fakir, çalışkan-tembel öğrenci ayırmadım. Gayem, vatana, millete hayırlı evlat yetiştirmek oldu. Ben öğrencilerin başından ayrılmadığım gibi öğrencilerim de benim etrafımdan ayrılmazdı. Okula yeni başlayan öğrencilerin sütlerini dağıtmadan, ekmeklerine yağ sürüp yedirmeden rahat edemez, çevremdeki öğretmenlere de telkinde bulunurdum. Öğrencilerimi yeri geldiğinde tepeme çıkarırım, yeri geldiğinde cezalandırırım. Ben böyle öğretmenlik yaptım. Disiplinli olup, planlı çalışmanın karşılığını fazlası ile gördüm.”

Öğrencilerin ailelerine de geçim kaynağı olacak işler öğrettiğini ifade eden 82 yaşındaki öğretmen, “File örmeyi, yastıklara ponpon yapmayı, yakma ağaç işlerini öğrenen veliler evlerinde üreterek aile bütçesine katkı sağlarlar.” ifadelerini kullandı.

ÖĞRENCİLERİMDEN KESİNLİKLE HEDİYE ALMADIM

Aliye öğretmen, öğrencilerden hediye almadığını söyleyerek, “Anneler günü, öğretmenler günü gibi özel günlerde kesinlikle hediye kabul etmezdim. Alanı var, alamayanı var. Öğrencileri, ailelerini sıkıntıya sokmaya ne hakkım var. 21 yıl boyunca aldığım gül yağı ile bir biblo oldu.” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim