Sabah Gazetesinden Mahmut Övür, sözde bir anketin köpürtücülüğüne soyunmuş. Olurda okumayan olur diye, Vatan gazetesinin internet sayfasına da konmuş o haber. Muhtemeldir ki havuz medyasının televizyonlarına da konu olacak.  Hülasa, Övür'ün anlattığına göre  Temmuz  ayında bir araştırma yapılmış.

 

Temmuzun  ilk haftalarına karşılık geliyor. Netice; Erdoğan %53 ile öndeymiş. İktidarın tüm  imkânlarını  kullanan Erdoğan ankette bile %53 gibi trajik rakamla ifade edilmiş. Yani, 'ülkenin %53'ü partili olsun Erdoğan olsun' mu demiş?

 

AKP'deki performans düşüklüğünü Erdoğan'da da görüyorsunuzdur. Mübarek ramazan gününde, güneşin altına toplanan o insanlara 'hava alanı diyor.' Heyecan yok. İçinden kaç tanesi uçağa bindi acaba? Miting yapmamakla birlikte, İhsanoğlu haberlerine daha çok rastlanıyor. Sakin, sataşmalara cevap vermeyen, ağır başlı tavrı ile 'hava alanını iktidar yapar' diyor. 

 

O ankette, her partiden oy almış Erdoğan. Aklınıza hangi parti gelirse artık. Millet aklını peynir ekmekle yemediyse, anket yalan söylüyor demektir. Ankete yalan söyletiyorlar. Vatandaşa 'Erdoğan anketle Cumhurbaşkanı seçildi zaten, seçimde oyunuz boşa gitmesin' demeye getiriyorlar. 

 

İktidar böyle olacağını bilse, seçimleri kaldırıp anket yoluyla Cumhurbaşkanı seçmeye meylederdi kim bilir? O ankete göre %44 Türk Milliyetçisi Erdoğan'a oy atacağını söylemiş ki, haberde bile zûl geliyor insana. Bir palavra daha diyeyim en iyisi. 

 

'Alo Optimar' desek mi ya da? Anketi yapan Optimar adlı şirket. Sokağın sesi önemlidir fakat insanlar konuşmaya çekiniyor. Meselâ 'karasızım' diyenleri üçe bölerek dağıtmak büyük haksızlık değil mi? 'Kararsızlar hariç' tutulmalı o sonuçtan, o zaman Erdoğan ilk turda seçilemiyor, yandaş ankette bile. Ayrıca, anketler gerçeğin habercisi değil. Milleti yönlendirmeye aracılık ettiği sürece güvenilir de bulunmayacak.

 

*** 

 

AÇ TAVUK ANKETLERİ

 

İşin ilginç yanı Vatan'da o araştırma 'MHP'yi şaşırtacak anket' olarak sunulmuş. Sanki, MHP'nin adayına karşı Erdoğan giriyor seçime. Aslında şundan MHP denmiş. MHP seçmeni, Erdoğan'a oy verecekmiş. Töbe est. 'Aç tavuk anketi' bunlar. Yolsuzluk, rüşvet, Soma faciası, dış politikanın iflası, enflasyona rağmen memura sıfır zam, bakanların yolsuzluklarını örtme..vs vs. den sonra, MHP seçmeninden oy alacağım aç gözlüğü onlara pahalıya patlayacak. 

 

Anketler ne söylüyor kısmını dinlediğinizde, ne gerçekçi, ne hayal anlayabiliyor insan. Meselâ, AKP seçmeninin yarısından fazlası 'Erdoğan Başbakan kalmalı' diyor. Bunu diyen seçmen gider 'İhsanoğlu'na oy atar. Ayrıca Gül'ün Cumhurbaşkanlığına devam seçeneği dururken, AKP oyları güneş görmüş kar gibi erirken Erdoğan'ın 'Çankaya'ya da çıkayım' hırsı öncelikle partisi içinde hoş karşılanmadı. 

 

Dışarı konuşamasalar da, içten içe fokurduyor örgütleri. İl başkanlarını değiştirip, taze kanla sahaya inme düşüncesi de tutmamış. Düşüncelerini niye Erdoğan'a aktaramadıklarına gelince 'karşısında konuşamadıkları' şeklinde açıklanıyor. Müthiş tedirginler. Başbakanın, 30 Marta güvendiği fakat AKP oyunun, yapılan kamuoyu araştırmalarında daha da eridiği, İhsanoğlu'na teveccühün arttığını gören teşkilatları rahatsız.

 

Aslında durumu az çok Erdoğan'da farkında. 'Sesi daha çok çıktığında' yine kazanacağı hesabı, bu defa tutmayacağa benziyor. BBP'ye öfkesi, bir tek oyun bile kaybına tahammül edemeyişi, son anda HDP'nin seçime girmesine kızgınlığı da hep ondan.

 

Doğru ise SP'nin de İhsanoğlu yönünde yapacağı açıklama bizzat, AKP tarafından engellenmiş. Tabi bahsettiğim sadece iddia. Onlar da tabanlarını serbest bırakır gibi açıklama yayınladılar.

 

Sandık güvenliği sağlandıktan sonra, 'Allah ne derse o olacak' 10 Ağustosta. 

 

Bu arada en önemli gerçekse şudur. Velev ki Erdoğan'%50.01'le Cumhurbaşkanı seçildi. Geri kalan ve on iki yıl boyunca ötekileştirilmiş kitle daha da gerilecek. Ve kendisi sadece oy aldığı oranın Cumhurbaşkanı gibi resim verecek. 'Tarafsız olmayacağım' söylemi dediğimin kanıtı.

 

Aynı oranla İhsanoğlu'nun seçilmesi durumunda, kazandığı oranın anlamı kalmayacak, bağımsız aday olduğundan 76 milyonun Cumhurbaşkanı olacak. Aradaki bu farkın anlaşılmasını, Erdoğan'ın Başbakan, İhsanoğlu'nun Cumhurbaşkanı olarak devam etmesi toplumun yararına olacak.

 

*** 

 

"Gazze'ye boş lafla, sloganlarla gitmedim. Hizmetle, ateşkesle, insani yardımla gittim. Şükrediyorum ki Cenab-ı Hakk bana bunları nasip etti." (20 Temmuz 2014 - twitter- Ekmeleddin İhsanoğlu)

 

*** 

 

ÖZLEMİŞİZ

 

Türk Milletinin Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu 'Türk oğlu Türküm' diyor, Sözcü gazetesi yazarı Ayşe Sucu'ya verdiği mülâkatta. Başkasını bilmem fakat 'Ne Mutlu Türküm diyene' diyemeyenlerden sonra o söylem içimi ısıttı. Bayağı bir özlemişiz. AKP'li kodamanların Türk'e yetim çocuk muamelesi çekmesi, hatta otuz altı etnik köken içinde ellerinden gelse yer vermeyecek şeklindeki tavırlarından muzdariptik.

 

Sonra devamla demiş ki "Baş­ka­sı­nı bi­le­mem ama ben Türk Oğ­lu Tür­küm. Ba­bam da anam da Türk; bi­zim Türk­lük an­la­yı­şı­mız ırk­çı bir an­la­yış de­ğil­dir. Biz bu top­rak­lar­da bir ve be­ra­ber ya­şı­yo­ruz. Fa­kat baş­ka­la­rı­nın var­lı­ğı­nı ka­bul eder­ken ken­di var­lı­ğı­mı­zı ne­den in­kar ede­lim." 

 

On iki yıl boyunca otuzaltı etnik köken deyip duran Erdoğan'ı değil de, 'Türk oğlu Türküm' diyen İhsanoğlu'nu Çankaya'ya çıkarmak şart olmuştur.