İktidarın “Türklük” alerjisi zirve yaptı,

“Türk modeli” yerine “Türkiye modeli” ni savunan AKP, Atatürk milliyetçiliğini ilk 4 maddeyle birlikte anayasadan silip, “Devletin dili Türkçedir” yerine “Resmi dil Türkçedir” ibaresini getirmeyi planlıyor. Ardından kanun ve yönetmelikler anayasaya uygun hale getirilip, “Türk” adı her yerden silinecek.

O ifadeyi çıkaracak Meclis’i çökertirler

YSK resmen ilan etti: Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi YSK resmen ilan etti: Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi

Yeni anayasadan “Türk milleti” ifadesinin çıkarılmasının mümkün olmayacağını söyleyen YP lideri Sadettin Tantan, “Hiç bir güç o ifadeyi çıkaramaz. Bunu yapmaya çalışan Meclis çöker. AKP bu tip tartışmalarla milleti meşgul edip, kendi kimliksizlik ve kirliliğini örtmeye çalışıyor” ifadesini kullandı.  

Anayasa maskesiyle ‘Türklük’ düşmanlığı

Yeni anayasa peşinde koşan AKP’nin gerçek niyeti “Türk milleti” ve “Atatürk milliyetçiliği”ni silmek. AKP, bu terimleri önce anayasadan daha sonra tüm yasa ve yönetmeliklerden çıkarma peşinde.

AKP, Atatürk milliyetçiliğini ilk 4 maddeyle birlikte yeni anayasadan kazıyarak, “Devletin dili Türkçedir” yerine “Resmi dil Türkçedir” ibaresini getirmeyi planlıyor. Arkasından da kanun ve yönetmelikler Anayasa’ya uygun haline getirilerek “Türk” adı her yerden silinecek. Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı Avukat Mehmet Uçum, başkanlık sistemi ve yeni anayasaya ilişkin dikkat çeken ipuçları verdi.

Türkiye modeli

Başkanlık sistemiyle ilgili tartışmalarda “Türk modeli” yerine neden “Türkiye modeli”ni savunan Uçum, “Türkiye modeli, biçimi ya da milleti dediğimizde insanlar tuhaf bir tepki gösteriyor. Türkiye milleti tek bir etnisiteye dayanmıyor. Türk milleti diyenler de Türk milletinin sadece Türklerden ibaret olduğunu söylemiyor. Bunun içinde Kürtler, Gürcüler, Azeriler de vardır. Kast edilen şey Türkiye’de yaşayan bütün kimliklerin oluşturduğu bir millettir. Türkiye milleti, biçimi ya da modeli demek rahatsız olunacak bir şey değildir” dedi.

Evren de destekledi

12 Eylül darbesinin mimarı Kenan Evren de, bu ve benzeri düşüncelerin savunucularının başında yer aldı. Evren’in talimatıyla 1983’te ülkenin 8 eyalete bölünmesiyle ilgili bir kararname hazırlanmıştı.

1 Mart 2007’de Hürriyet gazetesine konuşan Evren, Türkiye’nin 8 eyalete bölünebileceğini belirterek, bunları “Ankara, İstanbul, İzmir, Adana, Erzurum, Diyarbakır, Eskişehir, Trabzon” olarak sıraladı.

Eski bakanlardan Korkut Özal da yaptığı açıklamalarda, “Devlete Türk adı koymanın sıkıntı yarattığını” söylemiş, ağabeyi 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da, “Türkiye’nin isminin değiştirilebileceğini, Anadolu yapılabileceğini” kendisine söylediğini kaydetmişti. Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, Atatürk’ün “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünün bazı dağ yamaçlarına ve camilerde mahyalara yazılmasından  rahatsız olduğunu söylemişti.

Gül, “Bunu özellikle hiç olmayacak yerlere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür” demişti. Refah Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan da, andımızdaki “Türküm doğruyum” ifadelerinden duyduğu rahatsızlığı dile getirmişti.

AKP Grup Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı ise, “Anayasayı değiştireceğiz ve vatandaşlıktaki Türklük tanımını kaldıracağız. Vatandaşlık tanımı da değiştirilecek”, eski TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu da, “Anayasanın başlangıç kısmı da değişmez kapsamındaydı ama bizden önce değiştirdiler. Mesela, ‘Kutsal Türk Devleti’ vardı, çıkardılar. Bugün değişmez maddelerin değişmezliğini savunurken, çifte standart uygulanıyor” diye konuşmuştu.

Editör: TE Bilisim