Cumhurbaşkanı, PYD terörist diyecek; ancak ona silah verilmesi için onay verecek, Kobani'yi kurtarmak için koridor açacak. Yalçın Akdoğan bebek katilini önce övecek, sonra suçlayacak. Başbakan PKK'yı, HDP'yi, bebek katilini, ellerinde yol haritası vardı diye suçlayacak… Bülent Arınç bebek katili için iyileştirme ve sekreterya olayları için, 'bende dağa çıkardım' dediği gibi 'bence haklı istekler' diyecek adam yalnızım diyor, diyecek…
Numan Kurtulmuş, bebek katilinin istekleri için önemli değil bir günde hallolabilir diyecek... Arada sırada bu açıklamalara biraz Şamil Tayyar sosu, bira Hüseyin Çelik ateşi, biraz da Beşir Atalay'dan katın, ortaya nasıl bir karışık çıktığına bakın. AKP iktidarı bu! Sözde çözüm süreci dedikleri, hayati bir önem atfettikleri konuda dahi görüş birlikleri yok.
***
Son kalkışma olayında sesleri kaçan, olaylara ilk anada müdahale edemeyen sadece seyreden AKP iktidarı anlaşılan yediği vurgundan hala kurtulamamış. PKK'yla masaya, kucak kucağa, dip dibe oturanlar PKK'nın azda olsa gerçek yüzünü göstermesiyle tepe taklak oldular. Bir oraya bir buraya doğru yalpalayan boş bir sandal'a döndüler. Bu AKP iktidarının dümeni bozuk… Ve şu an dümeninde de kimse yok; ancak herkes var gibi.
Bir kere kaptan köşkü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ait… Orada o oturuyor. Dümen de 1.kaptandan hariç bir sürü el var. Maşallah kimilerinin sesi 1.Kaptandan fazla çıktığı gibi, forsları da daha fazla. Evet, sayın Davutoğlu'na bu durum her fırsatta hatırlatılıyor. Ufak; ancak çok büyük anlamlar ifade eden detaylarda bile bu durum ortaya konuyor. Geçenlerde Hüseyin Çelik'in oğlunun nikahında yan yana oturan Cumhurbaşkanın ve hanımının önünde cam şişe ve bardak konmuşken, Başbakan ve hanımının önünde sadece plastik su şişeleri konmuş. Bu kare bile Başbakan'ın durumunu özetliyor.
AKP dik durmayı öğrenmedikçe ayakta durması beklenemez. İlk seçimlerde de sırtına aldığı kambur, onu yerle bir edecektir. Bu ve benzer olayları unutturmak maksadıyla akilleri piyasaya sürmüşlerdir. AKP iktidarının reklama ve dolgu malzemesine ihtiyacı vardır. 'Kendisi yardıma muhtaç bir dede, nerde kaldı gayrıya himmet ede' sözünde olduğu gibi bu akiller kime ne aklı vereceklerdir?
***
Toplumsal destek var, milletimiz tarafından kabul görüyor diyorsunuz; lakin bunların hepsi lafı güzaf. Sizin milletiniz destek verebilir; ancak bizim gördüğümüz Türk milleti ne PKK'yla anlaşmanıza, ne danışman gibi kullandığınız, dolgu ve reklam malzemesi olarak kullanılan akiller heyetine asla ve kata destek vermiyor, hatta bu halinize çok kızıyor.
AKP 2015'te yapılacak seçimlerde alacağı sonuca kendini şimdiden hazırlasın. Efendim milliyetçi politikalar izleyeceklermiş. Bunlarda bu yönetim zafiyeti varken, görüş bozukluğu mevcutken, ne yaparlarsa yapsınlar, hem bebek katini övüp hem de biz milliyetçiyiz diyemezler… Hem PKK'yla masaya oturup sonra da milliyetçilik söylemlerinde bulunamazlar. Ağızlarına yakışmaz. Kobani'ye koridor olup, Türkmenlere gidecek olan yardım malzemesi için tır bile kaldırmayanların milliyetçilikleri olsa olsa 'çözüm süreci' gibi sözde olur.
Suriyelilere sınırları açan, teröristlerin ülkede elini kolunu sallayarak, silahlarla gezmesini sağlayan, kendisine sığınan soydaşları Uygur Türklerinden pasaport soran bu zihniyetin milliyetçiliği olsa olsa pasaport milliyetçiliği olur. Bunların akılları, kalpleri Türk'e kapalıdır. Bunlar bir an dahi olsa Turan'ı hayal edemezler, siyasi ümmet batağında, BOP kontrolünde debelenir dururlar.
Bunların 'Yeni Türkiye'sinde; PKK'yla müzakere edilir, IŞİD yol keser adam kaçırır,Kobani'ye koridor açılır, PYD'ye ve IŞID'e havadan silah atılmasına izin verilir, dik durmak, omurgalı olmak bunlarda fıtık yapar… Böyle bir idarenin milliyetçiliği; ancak ayaklarının altına kadardır. Daha fazlasını imse beklemesin AKP'de milliyetçi olmak paspas olmaktır.
Kuvveden fiile yükselen tek milliyetçilik Milliyetçi Ülkücü Hareketin milliyetçiliğidir. Böyle biline!
Sağlıcakla kalın!
