Meral  Akşener, Türk siyasi hayatında güvenilirlik, cesaret, vefa ve merhametiyle tanınmış güven veren bir siyasetçi…

Ancak bundan çok daha fazlası bilgiye açık, ekip çalışmasına yatkın, kabiliyetli, cesur ve  becerikli insanlardan rahatsız olmayan ,egolarını
aşmış bir karakter sahibi olmasıdır.

Kedilere ve sokak köpeklerine bile merhamet eden , okuyamayan kızları,  ezilen kadınları, sosyal adaletsizlikten payını alan tüm travmatik kesimleri kendisine dert edinmiş  klişe bir siyasetçiden çok daha fazlası bir toplum gönüllüsü ve adeta iyi bir sosyolog…

Evet yanlış duymadınız Meral Akşener bu ülkede tam da bunu,tüm travmatik alanları çözecek..

Kullandığı dil bütün travmaları alt üst edecek yeni bir yöntem ve söylem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ülkede neyimiz travmadır; Terör,toplumsal  kamplaşma, eğitim,  eşitsizlik, sosyal adalet, içler acısı bir adalet mekanizması, kadınlar, çocuklar, umutsuz gençler, işsizlik, dünya sıralamasında ilk 100 e bile giremeyen Üniversiteler,yüksek öğrenim ve akademilerin, bilim yuvalarının  içler acısı durumu..

Tam bir sosyal travma haline gelmiş, iç içe geçmiş sorunların çözümü önce siyasetin dilinden başlıyor.

Toplumun ortak problem alanlarından kamplaşma , ötekileştirme yaratıp kavga üzerinden oy tahviline engel olacak bir siyasi tarz ve söylem..
Toplumun kesişen kümeleri olarak tabir ettiğimiz; ortak kaygı, ortak sorunlar ve kıvanç kaynaklarımızı diğerini dövmek üzerine konumlandırmayan, zerafetin ve nezaketin hakim olduğu   yeni bir siyaset dili, her sorunun çözümünde temel başlangıç olacaktır.
Kurucular kurulu, tüzük, isim amblem vb.. hususlar ise meselenin  ikinci boyutudur. Aslolan uygulayıcıların, demokrasi, hukuk, adalet, millilik, inevasyon , liyakat hususlarında ki samimiyetidir.

Hangi tüzüğü yazarsanız yazın, uygulayıcıların icradaki samimiyeti hepsinin önündedir. Bu konuda rakiplerini bile yanına almayı başarmış, onlar açısından bakıldığında  ise rakibinin,ülkesi milleti için yardımcısı olmaya razı olmuş bir yapı bu konuda ciddi derecede güven testinden geçmiştir.

Diğer  bir husus ise kurucular kurulu ile alakalı yüksek perdeden uçan adam kaçan adam, süperman  beklentisi içinde olmaya da hiç gerek yoktur.

Bu ülkenin kendi yetiştirdiği değerleri ve tüm toplumsal kesimleri temsil edebilecek bir söylem ve kadro yansıması fazlası ile yeterlidir.
AKP nin kurucular kuruluna bakınız bu gün kaç tanesini birebir tanırsınız yada o günlerde tanıyordunuz?
Bir takım isimlerin ortaya atılması ve sonrada basit bir açıklama ile ben yokum, olmam , bana teklif gelse de bu yapıda olmayacağım tarzı açıklamalar yaptırılması yeni yapıyı akamete uğratmak ve hayal kırıklığı yaratmak üzerine kurgulanmış balon haberlerdir..
Kurucular kurulu bu ülkenin liyakatli, alanında yetişmiş, siyaset becerisi olan, toplumla iletişim kuran kendi milletimizin insan kaynaklarından olması yeterlidir.

Türk milleti lider odaklı karar veren, tercih yapan bir seçmen kitlesine sahiptir, bu noktada elbette liyakat ve kalite önemlidir ama liderin duruşu ve toplumsal karşılığı çok daha mühimdir..

Sonuç olarak tanıdığım ve bildiğim kadarı ile liyakatli , becerikli insanlara değer veren, gençleri ve kadınları siyasette daha aktif görmek isteyen, kadına pozitif ayrımı gözeten,siyasette ön açmaya önem veren sayın  Meral Akşener bu konuda hem kompleksiz, hem de samimi….
Meral hanım ;Demokrasi, hukuk, adalet, liyakat hususlarında kendini ispat etmiş güvenilirliği olan bir siyasetçi bu noktada ifadeleri toplumda ciddiye alınmakta ve özellikle kadınlarda karşılık bulmaktadır.

Anketlerde %21 çıkması inanılmaz bir sosyolojidir… hali hazırda kurulmamış , kurucuları dahi kamuoyuna açıklanmamış, il ilçe teşkilatları kurulmamış bir parti ve khk ve ohal kapsamında korkan kendisini baskı altında hisseden bir toplumun anketlere vereceği yanıtlar iktidar partisinin lehine oldugu gibi,her gün iftira kampanyası ile manüple edilmeye çalışılan Akşener ve partisi için ise  ciddi şekilde aleyhinedir, buna rağmen bu sonuçlar siyaseti ters yüz edecek kadar şaşırtıcıdır…

Yani gerçek rakamlar bunun çok daha üstünde çıkacağı açıkça ortada.

Sonuç olarak; Meral Akşener ismi , tecrübesi, onun davranış ve siyaset yapma biçimi tam da toplumun beklentileri, ihtiyaçları, ortak alanları, siyaset ve toplumsal hayattaki beklentileri ile örtüşmektedir. Öncekiler diğerinin başarısızlığı veya karşılıklı kamplaşma sonucunda ortaya çıkarken Meral Akşener ve yeni siyaset ;yöntem , dil ve tarz itibari ile toplumsal ihtiyaçtan doğmaktadır.

Kendi ifadesi ile sağ ve muhafazakar, milliyetçi  olarak tabir edilen %70- Chp ve benzeri bakış açısına sahip bir %30 seçmen kitlesi birbirine ilkel bir şekilde hiçbir geçişkenlik sağlamamaktadır. Elli yıldır kavgadan ve ötekine salvo yapmaktan beslenen ve kamplaşmayı siyasi bir taktik gören anlayışın artık oradan ekmek çıkaramayacağı aşikar…

Siyasi partiler açısından en eleştirel şartlarda bile bu geçişkenliğin  ve ortak paydada buluşmanın  gerçekleşmediği görülmektedir. Bu noktada hem MHP’nin, Hem CHP’nin hem de iktidar partisinin mecburiyetleri dışında tüm seçmen kesimleri için önemli bir alternatif ve milleti  kesişen kümelerde buluşturacak bir siyaset yöntemi, bunu içselleştirecek bir kadro,  birleştirici bir dil ve söylem ihtiyacı Türkiye’nin en büyük ortak paydalı siyasi yelpazesini oluşturacaktır.

Yani Güz geliyor,sararan yapraklar düşecek, sonra havalar soğuyacak, hava sertleşecek ve sonra yine bahar gelecek; her yer yemyeşil çimenler ve rengarenk çiçekler açacak ve ülkemde yeniden  bir bayram sofrası kurulacak..

İsmail Oskay