CAS süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Alpay Köse, Skyturk360'da yayınlanan Spor Bülteni programının konuğu oldu. Köse, "Kararın bu şekilde çıkacağı beklenen bir durumdu. CAS’ın kararları kesindir. Her ne kadar İsviçre mahkemelerine gidilse de spor yargısı açısından CAS, finaldir." dedi.
UEFA Disiplin Kurulu'nun cezayı verdiği andan itibaren cezanın uygulamaya gireceğini belirten Alpay Köse, "Tahkim Kurulu da onadı. Ancak Fenerbahçe, CAS'a giderek yargılamayı hızlı bir şekilde yapmayı önerdi. Fenerbahçeli bazı yöneticiler, CAS'tan ceza çıksa bile cezanın bir sonraki sene uygulanacağını ileri sürdü. Ben buna başından beri karşı çıktım. Nitekim karar, net bir şekilde bu sezondan itibaren diye çıktı. Ayrıca 2 yıl değil, 2 sezondur, bu da önemlidir. Fenerbahçe bu seneyi çekecek, bir sonraki cezasını da Avrupa kupalarına katılma hakkını elde ettiği sezon çekecektir." diyerek şöyle devam etti:
"Fenerbahçe yargılamanın hızlı yapılmasını teklif etmiştir. UEFA da tazminat davalarına karşı bu teklifi kabul etmiştir. Ancak yargılama sürecini kısıtladığınızda aslında siz kendi kendinizin savunma hakkını kısıtlamış oluyorsunuz. Hızlı yargılama süreci Fenerbahçe’nin aleyhine olmuştur, yanlış olmuştur. Fenerbahçe açısından bu tercih, kombine satışları düşünülerek yapıldıysa mantıklı olabilir ama Beşiktaş neden hızlı yargılamayı kabul etti, bunu anlamış değilim. Hızlı yargılama kulüplerin aleyhine gelişen bir sürece yol açmıştır."
TFF'NİN FENERBAHÇE'YE CEZA VERMEMESİ BU SONUCU DOĞURDU
Tahkim Kurulu'nun kararından sonra katıldığı bir programda da stratejilerin yanlış olduğunu, savunmanın ve UEFA ilişkilerinin yeniden yapılanması gerektiğini söylediğini belirten Alpay Köse, Futbol Federasyonu'nu suçladı. Gelinen noktanın, stratejinin değiştirilmemesinden de kaynaklandığını belirten Köse, şöyle konuştu:
"CAS’a gidilmeden sorumluların istifa etmesi gibi stratejiler uygulanabilirdi. Sonuç olarak takımlar birkaç kişiden ibaret değildir. Yöneticiler, kişiler istedikleri zaman ceketlerini alıp gidebiliyorlar. Burada düşünülmesi gereken kulübün yararıydı. Maalesef bu olmadı, Tahkim’deki savunmanın aynısı CAS’ta tekrarlandı. Bugün Fenerbahçe’nin ceza almasının sebebi, TFF’nin Fenerbahçe’ye şike nedeniyle ceza vermemesidir. Dolayısıyla federasyonumuz bu anlamda Fenerbahçe’nin ceza almasında pay sahibidir.
UEFA’nın bu noktadan sonra federasyonun ve Türk futbolunun üzerinde baskısı olabilir. Şimdi TFF’nin bir hamle yapması beklenecektir. Yerel ve uluslar arası tepkinin oluşma ihtimali çok yüksek. Unutulmamalıdır ki federasyonun görevi liglerin en iyi noktada, marka değerini koruyarak oynatmaktır. 3 Temmuz’dan sonra maalesef Türk futbolunda çok ciddi bir kutuplaşma yaşanmıştır. Bu yaşananların sorumlusu, bu süreci kötü yönetenlerdir. Gelinen noktada da en kötü tablo ortaya çıkmıştır."
Fenerbahçe’nin bir genel kurul yapmasının zorunlu olduğunu da belirten Alpay Köse, "5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı var. Ama CAS davasını etkilememesi için kaldırılmıştı. CAS kararının olumsuzluğundan sonra mahkemenin verdiği uzaklaştırma kararının yeniden çıkması muhtemeldir. Gelinen noktadan sonra sorumluların sorumluluğu üzerine alarak gereğini yapması gerekir ancak Türkiye’de istifa müessesesi bu şekilde çalışmıyor." dedi.
BEŞİKTAŞ'IN CEZASININ DEĞİŞMESİ DE ÇOK ZOR
Fenerbahçe yönetiminin kararının 2 ay içinde belli olacağını da belirten Köse, "Mahkemenin kararı var, Yargıtay’ın kararı ve UEFA Disiplin Kurulu’nun henüz açıklamadığı kararı var. Her ne kadar zamanında çok eleştirsek de Mehmet Ali Aydınlar yönetiminin UEFA ile puan silme konusunda anlaştığı ancak bu fırsatın kullanılamadığı unutulmamalıdır." diyerek sözlerini şöyle tamamladı:
"Fenerbahçe'nin yerine kim gidecek? Normal koşullarda Salzburg derdim ama başvurusu reddedildi. Salzburg'un elediği bir takım ya da bir Türk takımının alınabileceğini düşünüyorum. Bu, Bursaspor olabilir. UEFA yarın olağanüstü toplanacakmış. Umarım UEFA bir Türk takımını tercih eder çünkü bu turnuvalarda alınacak puanlar çok önemli.
Beşiktaş Kulübü’ne verilen ceza da artı ceza verilmedi. Beşiktaş için verilen 1 yıl cezanın değişme olasılığı da çok düşük. Beşiktaş’ın hızlı yargılamayı kabul etmesi doğru değildi. Özellikle Etik Kurulu’nun hem UEFA’ya, hem CAS’a götürülerek sürecin içine sokulması da tam bir skandaldır. Bağımsız olması gereken kurulun, bir savunma için bir yere götürülüyor olması olumsuz ve kötü bir tablodur.
Beşiktaş’ın Tromsö maçı bu anlamda önemli. Cezanın bu sene çekilmesi için Beşiktaş’ın Norveç ekibini elemesi önemli. Yoksa cezasını bir sonraki yıl çekebilir."
Editör: TE Bilisim
