Değerli Dostlar, bu yazımda İkinci el araç satışı sonrasında alıcıların en büyük mağduriyetlerinden birisi olan satın aldıkları aracın kilometresinin düşürülmüş olması konusunu ele alacağım. Hukuki açıdan Türk Borçlar Kanunu ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında ‘’ayıp’’ olarak değerlendirilen bu durum Türk Ceza Hukuku açısından suç teşkil etmektedir.

Genellikle araç alım satım işini meslek haline getirmiş kişiler tarafından kilometre sayacı üzerinde oynama yapılması suretiyle haksız kazanç elde etmek için aracı değerinden daha yüksek meblağlara satılarak gerçekleştirilir. Satıcının kim olduğunun önemi dava açısından kendisini gösterir.

Ayıp kavramı hukuki açıdan bir malın olağan özelliklerinde eksiklik halini tanımlamak için kullanılır. Malın kullanımını önemli ölçüde güçleştiren veya ortadan kaldıran bir durumdur. Gizli Ayıp ise ilk başta fark edilemeyen daha sonra ortaya çıkan ayıp türüdür.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 8. Maddesinde ayıplı mal şu şekilde tanımlanmıştır: ‘’ Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.’’

Araç kilometresinin düşürülmesinin sonradan anlaşılmasından dolayı Yargıtay kilometresi düşürülmüş araç bulunan ayıbın gizli ayıp olduğunu kabul etmektedir.

TBK madde 223’e göre ‘’Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.’’

Görüldüğü üzere gizli ayıp söz konusu olduğu zaman hemen satıcıya ihbarda bulunulması gerekir. Bu ihbarın sözlü yapılabileceği de kabul edilir. Ancak noterden ihtarname çekilmesi ispat açısından önemlidir. Tanık dâhil her türlü delille ispatlanabilir. Aracın kilometre sayacının ne zaman düşürüldüğünün hiçbir önemi yoktur.

TBK madde 227’ye göre: Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:

1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.

Yolun sonu mu? Yolun sonu mu?

2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.

3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.

4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.

Ayrıca alıcı bu süreç içerisinde uğradığı zararın tazminini de satıcıdan talep hakkına sahiptir. Bahsedilen durumun gerçekleşmesi halinde genellikle sözleşmeden dönme veya bedelde indirim isteme hakkı kullanılmaktadır.

Alıcı belirttiğimiz gibi ayıbı öğrendiği zaman satıcıya ayıbı ve kullanmak istediği seçimlik hakkını bildirmelidir. Satıcı gerekli işlemleri yapmaz ise alıcının dava açması gerekir.

Alıcının TBK madde 231 itibariyle dava açma süresi 2 yıldır. Fakat satıcı kilometre sayacı üzerinde kendisi oynama yapmış ve alıcının aracı almasına ağır kusuru ile sebep olmuşsa zamanaşımı süresi işlemez.

Alıcı davayı kendisine aracı satan kişiye karşı açmalıdır. Kilometre sayacıyla oynayan kişi satıcı olmasa dahi dava satıcıya karşı açılır. Satıcının da önceki satıcıya karşı dava hakkı bulunur.

Kilometrenin düşürülmesi TCK kapsamında dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır. TCK madde 157/1’e göre ‘’Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.’’ 

Suç Cumhuriyet Savcısı tarafından öğrenilmesiyle kamu davası açılır. Kilometrenin düşürülmesi dolandırıcılığın nitelikli halini oluşturmaktadır. Mevcut suçla ilgili olan kısım şu şekildedir:

TCK madde 158 – (1) Dolandırıcılık suçunun:

f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,

g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,

h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,

Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

Saygılarımla…

Av. Hakan Yalçın

Editör: TE Bilisim