Küçükken Atatürk fotoğrafına bakınca babamı görürdüm. Ne bileyim, saçları döküktü onunda, o da takım elbise giyiyordu. O Türkiye'nin kurtuluşunda büyük bir rol almış, komutanmış, bu millete çok büyük hizmetler yapmış diye bilirdim işte.Okulda da okuturlar, bilir herkes zaten. 

Düşünüyordum, Atatürk gibi, babam da hep takım elbise giyerdi ve "vatana millete hizmet" için bir yerlere giderdi.

Babam hep kahramanımdı benim, ailemin, akrabalarımın ve dostlarımın. 
İlçe başkanı olmuştu, hep aday oluyordu, hep bekliyordu, düşüyor, kalkıyordu, üzülüyor, seviniyordu, du, du, du diyoruz ama hiç bir zaman bizi utandıracak bir şey de yapmadı. 

Her zaman, çocuklarını ve Milliyetçi Hareket Partisini utandıran değil, gururlandıran işler yaptı. 

Seçim şarkılarıyla, üzerinde Sabri Şenel yazan kalemlerle, MHP kaşkolları, bayraklarıyla büyüdüm ben. Babamı hep severek, sayarak. Belki fazla duygu yüklüdür bu yazdıklarım, belki bazıları anlamaz. 

Ve belki ona layık bir evlat olamadım, ama o, bence, hep Milliyetçi Hareket Partisine layık bir insan oldu. 

Ve bir yazı yazmış, bu linkte.. Benim çocukluğumla geçen 10-15 senelik süreci kapsayan, beni ve sevdiklerini duygulandıran.. 

Bu yazıyı okuyan tüm arkadaşlarım, kardeşlerim, abilerimin okumasını rica ediyorum.