Balıkesir Baro eski Başkanı Mavuk: İki yazı, bir haberden terör örgütü olmaz

Balıkesir Barosu eski Başkanı Muzaffer Mavuk, özgür medyaya yönelik 14 Aralık operasyonunun ardından dört günlük hukuksuz gözaltıdan sonra mahkemeye çıkarılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı ile Hakim Bekir Altun arasındaki konuşmayı seyredip değerlendirdi. Mavuk, "İki yazı, bir haberden dolayı terör örgütü olmaz. Hele silahlı terör örgütü hiç olmaz." dedi.

Dumanlı'nın yargılanmasını basın özgürlüğüne aykırı olduğunu ifade eden Mavuk, bu durumu iktidarın bir oyunu olarak değerlendirdi. Duman ile Altun arasındaki konuşmayı seyreden Mavuk, "Bu savunmanın görüntülü olarak yayımlanması bir defa yasaya aykırıdır. Soruşturmanın gizliliğine aykırıdır. Bu işlemi kim yaptıysa bir suç işlemiştir. Bu da gerçekten diktatörce davranan iktidarın bir oyunudur. Yani şu demektir ki iktidar her şeyi, her gizli şeyi bilen bir iktidardır. Bu da iktidar olduğunu, yasaya aykırı davranışlarının artık alışkanlık haline geldiğini göstermektedir." ifadelerini kullandı.

Bir basın mensubu olan Ekrem Dumanlı'nın yargılanmasının, hangi düşüncede olursa olsun basın özgürlüğüne aykırı olduğuna dikkat çeken Muzaffer Mavuk, "Apar topar alınıp götürülmesi, basın özgürlüğüne aykırıdır. Her şeyiyle yasanın tümüne aykırıdır. Bu durum, hukuk devleti olmadığımızı gösteriyor. İki yazı, bir haberden dolayı terör örgütü olmaz. Hele silahlı terör örgütü hiç olmaz. Basın özgürlüğü varsa haber de yazacak, köşe yazısı da yazacak. Herkesin haberini verecek. Basının görevi bu. 'Yok şunun haberini verdin, bunun haberini verdin. Bu nedenle sen örgütsün.' demeye hiç kimsenin hakkı yoktur." dedi.

Dün Konya'da basın açıklaması yapan 16 yaşındaki bir çocuğun tutuklanmasını da değerlendiren Mavuk, tutuklamalarda artık çocuklara kadar inildiğini vurguladı. Dün Balıkesir'de yaşanan bir sorgulamadan da örnek veren Mavuk, "Bir şahıs, başka bir şahsın belden yukarısına üç dört kurşun sıktı. Bu şahıs tutuklanmadı. Konya'da 16 yaşındaki bir çocuk, bir basın açıklaması yapıyor. Bu nedenle yurtdışına kaçacakmış gibi, delilleri karartacakmış gibi tutuklanıyor. 16 yaşındaki bir çocuk, nasıl yurtdışına kaçar? Adresi belli, anne babası belli. Adresini terketmesi mümkün değil. Hangi delili karartacak? Zaten sen çekmişsin basın açıklamasını okurken, delil olarak da onu sunuyorsun zaten." şeklinde tepkisini gösterdi.

Yaşananları, hukukun tamamen ayaklar altına alındığının ve iktidarın denetimine girdiğinin bir göstergesi olarak nitelendiren Mavuk, şöyle devam etti: "Sulh ceza hakimliklerinin niçin kurulduklarının da bir göstergesidir. Şu anda yeni kurulan sulh ceza hakimlikleri, iktidarın emri altında, ne söylerse onu yapan bir merci haline gelmiştir. Bir uydu ve arka bahçe haline gelmiştir."