Nasıl iyi yönetiliyor muyuz? Nasıl iyi yönetiliyor muyuz?
 Dün Sinop'ta bir öğretmenevinde 9 saat mahsur kalan BDP heyeti, dün akşam saatlerinde panzerlerle kentten çıkarıldı. Ardından Samsun'a geçen BDP heyeti için kentte çok sıkı güvenlik önlemleri alındı.
OMTEL Otel'de basın açıklaması yapan BDP'li vekillerden Ertuğrul Kürkçü, Sinop olaylarını değerlendirdi.

Kürkçü, "Bu konu tartışılıyor, hedeflerimizi elde etmek için çabamızı sürdürüyoruz. Sinop olaylarını yapanlar savaşı isteyenler Karadeniz halkının önüne geçmek isteyenlerin hareketiydi. Artvin'de başlasaydık aynı kavga çıkacaktı. Sinop insanının böyle bir kavga yapmadığını ve başkalarının yaptığını biliyoruz. Biz kızıştırılmış insanlara karşı düşmanlık beslemiyoruz. Onun arkasındaki güçleri ortaya çıkartmak istiyoruz.

YEDİKLERİ İNSAN ETİ, İÇTİKLERİ İNSAN KANI

12 Mart'ın arkasında yargısız infazların, aydınlara suikast yapanların arkasında bunlar vardı. Bunlar uluslararası saldırı ve gladyodur. Bunların yedikleri insan eti içtikleri insan kanıdır. Biz bunlara boyun eğmeyeceğiz. Dün Sinop'ta karşı karşıya kaldığımız tablonun karşısında Sinop emniyeti ile Sinop Valisi gaflet ve zaaf içinde kaldı. Siyaseten ve sosyal olmayan eyleme saatler boyunca müdahale edilmedi.


15 DAKİKALIK EYLEMİ 9 SAAT SÜRDÜRDÜLER

Herkesin bizi protesto etmeye hakkı vardır. Ama kimsenin bizlerin bulunduğu bir kamu binasını taşlamaya ve camlarını kırmaya hakkı yoktur. Hiç kimsenin insan topluluğunu taşa tutmaya hakkı yoktur. Ufacık çocukların protestolarına karşı biber gazı jop ve kalkanla karşısında duran emniyetin Sinop'ta 15 dakikalık eylemi 9 saat sürdürmeleri düşündürücü. Bize verilen mesaj gidemediğiniz yer sizin değildir. Biz her yerde hak sahibiyiz. Biz kendi yolumuzu kendimiz keseriz. Biz gidip gitmeyeceğimiz yeri belirleriz. Dün mal ve can emniyeti ifade özgürlüğü engellendi. Saldırı özgürlüğü sonuna kadar vardı.

Türkiye'nin 40 yıllık tarihi içinde bizden zarar görmüş ezilmiş ceza çekmiş bizden başka kim var. Eğer hassasiyetler konuşulacaksa bunlar göz ardı edilmemeli. Samsunda orduda Giresun'da çaba ve faaliyet içerisindeyiz. Aktüel mesele barışın haricinde işsizlik, ekonomik durum, hidro elektrik santrallerle halkın talan edilmesi, yüzbinlerce insanın derdine derman olmak için buradayız. Bir milletvekilinin Türkiye'nin her yerindeki insanların derdiyle dertlenmek hem hakkı hem de görevidir. Vekil olarak seçilen bir kişi sadece kendi bölgesiyle bağlı kalamaz. Akşam halk toplantısında gidişatı değerlendireceğiz ve yolumuza devam edeceğiz" dedi.

VATAN, BAYRAK VE EZANDAN SÖZ EDEN GENÇLER..

Sırrı Süreyya Önder ise toplantıda şöyle konuştu:

"Vatan, bayrak ve ezandan söz eden genç insanların bizlerin de derdini anlamalarını isterdik. Vatan bizim, şehitler bizim, sonuç itibariyle yanlıştan kaynaklanan ve şiddetten beslenenlerin sonucunda bu insanlar öldü, yeniler ölmesin diye buradayız. İnançlar özgür olsun diyoruz. Vatanın yeniden yaşanır olması için çabalıyoruz. Barış için eşitlik ve hükümetin başlattığı eşitliklerin sonuç vermesi ve bütün milliyetlerin ve halkların, Karadenizli'sinin Kürdün Romenin bu bölgede barış içerisinde yaşamasını istiyoruz. Dün Sinop'ta öğlen saatlerinden başlayan akşam saat 21:00'a kadarki süreç o tablo bizlere yaşatılmak istendi. Gençlerin dağıtılması konusunda şube müdürüyle görüştüğümüzde hemen müdahale edilmedi. Kalabalık grup, araçlara saldırıp içeri girdi, arkadaşlara saldırdı. Bizlere şu söylenmek istedi, Eğer bunlara razı gelirseniz bunlara katlanarak politika yapacaksınız dendi.

Sinop Belediye Başkanı da bunlardan birisidir. Bu belediye başkanını CHP'ye havale ediyoruz. CHP de kendi politikasını gözden geçirmeli. CHP de Kürt halkıyla kardeştir, ama partiyi yönetenlerin bizlerin bu çalışmalarına bu şekilde yaklaşanların dikkate alınması gerekmektedir. Kozluk Belediye Başkanı bizleri çiçeklerle karşılamak istediğini ve bizlerle tanışmak istediğini ifade etti. Barışta bizlere destek vereceğini ifade etti" dedi.

Editör: TE Bilisim