Ben Ahmet Köyüstü’nün biricik kızıyım…

Güçlü, kararlı, mağrur, sakin; en nihayetinde de bir insan evladı ve bir kulum.  Yüreğimde onlarca güzel insan taşır; saygı, sevgi nedir bilir;  hak yemem, yedirmem ve hakkımı alırım.  Çünkü ben Atatürk’ün Cumhuriyet kızıyım. Ben bir Türk kadını olarak ülkem için elimden ne gelirse yaparım, çünkü Türk kadının gücü en zor derde bile devadır.

Benim en büyük dileğim ve amacım Türkiye Cumhuriyetinin güçlü bir devlet olması ve kadınlarımızın mutlu olmasıdır.  Bunun için de ülkemizin kızları okumalıdır.  Kızlarımız okumalıdır ki bilim, edebiyat teknik ve sanatta ülke olarak ilerleyelim. Atatürk’ün kızları okutulmalı, okula gidemeyenler içinse kampanyalar yapılmalı; meslek sahibi, akıllı,  kendine güvenen genç kadınlar yetiştirilmelidir. Çünkü kadınların eğitilmesi gelecek nesillerin kurtulması demektir.

Atatürk hiçbir zaman kadınların sadece anne olmalarını ve evlerinin kadını olmasını yeterli görmüyordu. Kadınların, erkeklerle eşit haklara sahip olup, güzel ve aydınlık yarınlara ulaşmamızı isterdi.

Atatürk,  Türk kadını için sen yerlerde sürünmeye değil omuzlar üstünde göklere yükselmeye layıksın derdi. Atamızın dediği gibi Türk kadınları omuzlar üstünde yükselmeye layıktır.

Bizler Cumhuriyet ve Atatürk kadını olarak bu şerefe layık olmalı, önce kendimiz sonra ülkemiz için canla başla çalışmalıyız. Cumhuriyet  kadını ve  Atatürkün  kızı  olmak ve  Türk  doğmak  ayri bir  kişilik  meselesidir.