Çok teferruatlarda boğulmadan görmeliyiz  ki;
 Ak Parti ve karizmatik lideri Tayyip Erdoğan
 Atlantik ötesinden verilen rolü bugüne kadar çok iyi oynadı...
Yada oynamaya mecbur bırakıldı!...
Şimdi merak edilen,
 Bundan sonra neler olacak?...
 
 
Geçtiğimiz 10-11 yıllık bir süreçte Ak Partinin
 Atlantik ötesinden çok ciddi  destek gördüğü açıkça görülmektedir...
 
2001 de bir günde aniden yaratılan çok büyük bir mali kriz ile...
 ANAP-DSP-MHP  Koalisyon Hükümeti iş başından uzaklaştırıldı!...
Bu çok büyük mali operasyon sonucunda...
Milli-Ulusalcı  hassasiyetleri olan...
DSP  ve MHP' nin tasfiye edilmesi ve barajda bırakılması hedeflenmişti ki!...
Ve kriz sonrası seçim sonuçları ile  1. hedef tam  da 12 den vurulacaktı!...
 
 Malum 3 kasım 2003 seçimleri sonrası Türkiye ''AK PARTİ'' ve ''BOP '' lu günler ile tanıştı…
 Kimsenin  içeriğini tam olarak anlayamadığı bir proje  çıktı ortaya...
Ve sayın Başbakanımız  dedi ki;
Bu projenin (BOP) Başkanı  ABD  Başkanı Bush'tur...
Veee,  ben de Eş Başkanıyım!...
İyi de bu menem bir projedir böyle?..
 
Soros'cu Altangiller ve malum Tesev'ciler dediler ki;
 Ortadoğu'ya  demokrasi  gelecek!...
Baktık ki;  bu demokrasi işi değil ama olsun...
Zira sonradan anlaşıldı ki..;
 Bu  demokrasi hatta ileri demokrasi mavalları ile...
 Ortadoğu  ve Türkiye yeniden küçücük parçalara bölünüp yeraltı kaynakları Sömürülecek!...
Ve ''bölgesel güçleri olanlar'' bölünüp engellenecekti...
Ama her seferinde Demokrasi  gelecek haa dediler!...
 Aslında inceden inceye  Küresel  Emperyalizme hoş geldiniz  diyorlardı!...
 Da,  bizde anlayan azdı...
Eş Başkanı da bizim Başbakanımız  olunca...
Doğal olarak  herkes Başbakanımıza  güvendi sonuna kadar...
Hatta Başbakanımız bile,  inandırıldığı bu projeyi savunuyordu her yerde...
Sonra  bu işte bir bit yeniği var diyecek oldu?...
 Sinirlenip esip gürlemeye  başladı ama bu defa da  maalesef…
Ankara'da son model zırhlı Mercedes'inin içine kilitlenince anladı ki...
Artık  bu projeden geri döneni perişan edip fena halde rezil ediyorlar!...
Öyle ya;  son model zırhlı aracının  anahtarı var ama  açılmıyor kapısı!..
 Kumandası  var ama çalıştırılmıyor!...
 Çünkü sinyalleri kilitlenmiş!...
İş ''meşhur balyoza'' düşmüştü...
Dünya lideri diye pazarlanırken bu yapılana ne demeliydik!...
Sonrasında  doğal olarak vaziyetin kurtarılması lazımdı...
Başbakanımız  meğerse  Sara Hastasıymış  denildi !...
 Ve arabanın içerisinde tam da o saatte bayılıvermiş denildi...
Sonrasında da  Başbakan'ımızın hiç Sara Hastası olmadığı ortaya çıktı!...
Bu  aslında çok ciddi bir  tehdit ve  Başbakanımıza  yapılmış bir komplo idi...
İşin farkında olan küçük bir azınlık ise şaşkındı...
Hatta Başbakanımızı seven veya sevmeyen herkes şokta idi...
Zira  Ankara'nın göbeğinde aracında kilitlenen T.C. nin  Başbakanı idi !!!...
Ve bu  komplo ile belki de;
 T.C. Başbakanı geri dönüşü olmayan bir yola zorla sokulmuş  oldu?...
Başbakanımız da bu olaydan çok fazla etkilenmiş olacak ki...
'' bu günlerde artık ''BOP'' ta  EŞBAŞKAN  olduğunu ağzına dahi almıyor...''
 
 
BU KOMPLOLARIN  YALNIZ BAŞBAKANA YAPILMADIĞI DA ORTADADIR...
''HARİKA ZAMANLAMALAR ''İLE TÜM LİDERLERE VE PARTİLERE YAPILMIŞ OLDUĞUNU DA
 ÇOK YAKIN ZAMANDA GÖRDÜK!...
 
 
İlk önce 22 temmuz 2007 seçimleri öncesi  anketlerde yüzde 20 civarında oyu görülen…
 Merkez sağın Birleşmesi  engellenmişti!...
Hedef ANAP-DYP =DP birleşmesini sabote etmekti!..
ANAP 'ın genç lideri Erkan Mumcu samimiyetle birleşmeye imzayı atmıştı ama o da ne!...
Malum 16 mayıs 2007 sabahı DYP'nin lideri Mehmet Ağar?...
 Birleşme imzasını atması için kameralarının önünde beklenirken...
 O, ''CAYDIM'' diyecek VE Türkçe Olimpiyatlarına giderek kendince özel  bir mesaj verecekti !...
 
Doğal olarak biz kendisine ciddi  ''komplo''  yapıldığını  düşünüyoruz!...
Zira tüm çalışma arkadaşları Ergenekon tertibinden  içeride olmasına rağmen,
 Kendisi  bu pazarlıktan sonra   ''MUAF  '' tutulmuş  olabilir?...
Belli ki bir tehdit veya pazarlık olmuştur!..
 Ve  Mehmet Ağar 'da   şimdilerde Denizli, Yeni Pazar Cezaevinden Ak Partiye üye olmanın hayali İçindedir, zira verdiği mesajların ve yaptığı hizmetin  onu çıkaracağı sokakta orasıdır…
 Yoksa  daha birleşme olmadan bile yüzde 20 oyu olan bir oluşumu sabote etmesini nasıl Açıklayacağız!...
Ve böylece.. ''22 temmuz 2007   seçimlerinde  Ak Partinin önü  sonuna kadar açılarak yüzde 46.7 oy alması sağlanmıştı...''
 
 
 
Gelelim Mart 2009 Yerel Seçimlerine;
Merkez sağda kendi partisinin yerinde yeller estiğini gören seçmen!..,
 Bu defa , Deniz Baykal'ın izlediği Ulusalcı-Milli politikalara sempati besledi ve bunun sonucunda,
 Bir kısım MHP' li seçmen ile birlikte hareket edilerek...
 CHP,  başta İstanbul olmak üzere ...
Tüm Türkiye' de ciddi oy artışı yakalayıp ve   çok sayıda belediyeye hakim oldular…
 
Öyle ki; Mart 2009  öncesinde İstanbul 'da yalnızca 3 belediyesi olan  CHP' nin (Kadıköy, Bakırköy ve Beşiktaş)    bu seçimlerden sonra  İstanbul' da tam 15 belediye kazandığı açıklandı…
Malum seçim akşamı  bazı yerlerde ışıklar söndürüldü!...(Beyoğlu),
 Bazı yerlerde de (Çekmeköy ve ç.) oy pusulaları mükerrer hale getirilip iptal edilince!...
 CHP' nin son sayımlarla ''sayısı 12 ye düşen''  İlçe Belediyesini kazandığı ilan ediliyordu...
 
Ama özellikle İktidar çevresi, başta  Ataşehir,  Maltepe,  Kartal, Sarıyer gibi
 Çok önemli Belediyeleri kaybetmenin şokunu yaşıyordu...
 
Sonuçta  CHP' nin İstanbul'da ki  3 belediyesi  12 ye çıkmıştı...
( 3 Belediye'nin de  seçim katagullisi  ile son anda elinden alındığına inanılıyordu…)
 
Türkiye genelinde ise..;
 CHP 'nin 40 küsür olan Belediye sayısı, merkez sağın desteği ile
150 küsüre  çıkmıştı..
Hatta Balıkesir veya Manisa gibi  büyük İllerde de...
 Bu defa CHP'li seçmen,  güçlü MHP adaylarını destekleyip kazanmasını sağlarken ...
 Bu  sonuçların  aslında 2011 seçimlerinin bir provası niteliğinde olduğu görülecek...
Ve bu tehlike  kirli ellerin imalatı  ''eski bir kaset''  ile bertaraf edilecekti!...
 
Yine Mart 2009  yerel  Seçimlerinde bir tehlike daha ortaya çıkmıştı...
Bu tehlikenin adı da ''Saadet Partisi'' idi…
''Milli Görüş''   geleneğinden gelen Saadet  Partisi ve başında ki Prof. Dr. Numan Kurtulmuş ile
Bu seçimde yüzde 6 oy almıştı...
Ve bu durum çok ciddi tehlike arzediyordu!...
Zira 2011 genel seçimlerinde  SAADET PARTİ'sinin
Yüzde 10 barajını çok rahat geçebileceğini   tahmin etmek hiç zor değildi…
O halde önce Saadet Partisine bir ''Operasyon'' yapılmalı idi…
 Ve Numan Kurtulmuş 'un oradan uzaklaştırılması süreci için
 Birileri operasyonun düğmesine basmıştı bile!....
 
Daha sonra kurduğu ''HAS PARTİ''si   ile de  çok agresif bir siyaset izliyordu?...
Diyordu ki;
Tayyip Erdoğan  aslında Abd ve İsrail'in vagonudur!..
AK Partilileri kastederek bunlar;
 ''Harun'' gibi geldiler ama ülkeyi soyup ''Karun'' kadar zengin oldular...
''Firavunlaştılar!...''
''Belamlaştılar''… filan diyordu…
 
 Birde ne görelim ansızın Ak Parti'ye el altından transfer oluverdi!...
Birlikte yola çıktığı arkadaşları şokta…
Genel Başkan Yrd.sı  Prof.Dr. Mehmet Bekaroğlu  ise;
Bize ihanet ettin diyecek  ve İstanbul İl Başkanlığından istifa edecekti…
 
Sonuçta; Saadet Partisi tehlikesi de böylece bertaraf edilince ...
2011 GENEL SEÇİMLERİNDE  gelsin yüzde 50 oy...
sonra ağızlarda bir sakız ''her iki kişiden biri bize oy verdi!..''
peki bu şartlarda vermeyip de ne yapacaktılar!...
 
Bu arada bir ince ''Operasyon'' da MHP' ye yapılması gerekiyordu...
Zira mevcut seçim sistemi ile yüzde 50 oy alacak..
 Ak Parti  tek başına 367  milletvekilini bulamayacaktı...
O halde MHP  de barajda kalmalı ve
 Bu yüzde 50 elli oyla AK  Partinin 420 vekil çıkarılması sağlanmalı idi...
 
Bunun için zaten önceden hazırlıklar tamamdı ve operasyona başlandı!…
 Seçilen  ''ajan sevgililer''  Aziz Türk Milletinin en keskin zaafına nüfuz edecek…
 Ve görevlerini çok başarılı bir şekilde yaparak partinin sazanlarını iş üstünde  kameraya Çekeceklerdi...
İşin ilginç tarafı bu sazanlar önemli görevlerde olduğu için özellikle seçilmişlerdi!...
Ve hepsi katıksız Türkçü idi...
Bunlar bertaraf edilip MHP' de barajda kalmadan...
Yürütülen  ''BOP''  ve Büyük Kürdistan projeleri…ve aslında,
''BÜYÜK İSRAELL '' projesinin önü tam olarak açılmış sayılamazdı!…
 
Sonuçta tüm senaryoları bire bir  tutturdular ama! …
MHP' nin  biat kültürüyle …
 Partisine büyük bir inanç ile bağlı seçmenini hesaba katmadıkları için belki de  ilk kez yanıldılar...
Ya da CHP' nin Ulusalcı kanadından  bilinçli olarak gelebilecek yüzde 2-3 oy desteğini hesaba Katamadılar? …
MHP bu seçimde   yüzde 12.9,  oy alarak barajı geçerken…
Atlantik Ötesinin   o  güzelim 420 milletvekili rüyası da maalesef suya düşüyordu...
 
İşte bu çok önemli bir sorun oldu!...
Şimdi işler sarpa sarabilirdi…
Zira  AK PARTİ 326 vekilde  kalınca,
Malum projelerin yürümesi için?...
PKK  ve/veya  BDP ile işbirliği yapıp Millete rezil olma riski de vardı!...
 
Sonuçta ''İmralıya Kabe!…''
 APO'ya da   ''Önder'' muamelesi yapılan  sürece girildi ve çuvalladılar?...
Eski Mao'cu, Komünist, Marksist,
Yeni Liberal ve Kürtçü takımdan oluşan  ''akil adamlar'' ın atandığı şu günlerde
 MHP' nin oyları anketlerde çoktan yüzde 20 leri  aştı bile…
 
Ve böyle giderse de, MHP yüzde 30 hatta 35 oyu bulup!...
Soros'  cugillerin,  vesair takımın  milyarlarca dolar harcanıp!…
 Dizayn ettikleri Yeni Türkiye' de çok büyük tehlike olacaktır!…
 Ve bölünme  projelerinin  (BÜYÜK İSRAELL…) çöpe gitme ihtimali doğacaktır?...
 
O halde ne yapılmalı;
Artık Başbakana  kimse inanmıyor olsa gerek ki?…
Malum ''akil adamları'' atayarak!…
Bir yandan Türkleri ''ÇÖZÜLMEYE'' ikna etme telaşına girdiler…
Bir diğer yandan da MHP' ye kayan oylar durdurulmalıdır stratejisine döndüler…
Öte yandan;
Türk Milliyetçiliğini de ayaklar altına aldığı için ve   daha Milliyetçilik cakası da satamazken!...
Şimdi Moğolistan'da….
 ''Orhun Abideleri'' nden ilham alarak yeni bir  formül arayışına girdiği görülmektedir?...
 
Çok iyi biliyor ki; kendisi bu sorunu çözemezse...
''MHP' ye kayan oylar sorununu!…''
Atlantik ötesi  sahaya sürmek için yeni bir merkez sağ oluşumu hazırladı bile!...
Zira Atlantik Ötesi güçlerin en büyük korkusu!...
İlk seçimlerde MHP  yüzde 35  oy alırsaaa ne olur?...
Tam bir felaket olur onlar için!...zira,
 Bütün ''BÜYÜK PROJELER ''  çöpe gidebilir!...
Çok yakın zamanda bu dediğimizin de çıkacağını hep birlikte göreceğimizden hiç kuşkunuz olmasın.
 
BAŞA DÖNERSEK
Annan Planı!…     One  Minüte! …    Özür ve Tazminat derken!…
Ergenekon davası sonucu tüm Deniz Kuvvetleri içeri tıkılırken...
Tatbikatlar bile iptal edilirken!…
Kıbrıs' ın  Doğal Gaz ve Petrolünü  kaptı  İsrail !…
 
Sırada ne var dersiniz...düşünün bakalım?...
 
selametle
fatih harşit
12 nisan 2013