MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Tunceli ziyareti açıklaması kamuoyunda heyecan ve yankı uyandırdı geniş toplumsal kesimlerde takdir topladı.Tunceli ilimizin adını Atatürk koymuştur. Farsça Gümüş kapı anlamına gelen ''Dersim'' ismi ısrarı aslında hazımsızlığın, hala kuyruk acısının, burada ısrarla kan davasına dönüştürülerek, sürdürülmek istenen kan davasının, şuur altı ve rövanş alma adına ülkeye meydan okunmasıdır.
Bölgede feodal yapı,aşiretlerin kendi arasında süren kan davaları, çoğu kez ara bulucular maharetiyle barışa kavuşturulur.Aslında mazide kalan, ders alınması gereken, elbette beraberinde hata kusur ve noksanları da bulunan, 1937 isyanı tarihin tozlu raflarına havale edilmişken, bunu tekrar yeni kavganın, ayrışmanın kalkışmanın, aracı ve rövanşı haline getirmek gerçekten utanç verici bir tartışmadır. Doğu Karadeniz'de sosyal bir yara olan kan davalarını,yine doğu ve güneydoğu Anadolu bölgesinde aşiretler arası kan davalarını kaşımanın kime ne faydası vardır? Dersim tartışmasının bu kavgaları kaşımak kanatmaktan ne farkı vardır? Bu ülkede acı tecrübe ve ağır bedel ödenerek sağlanan toplumsal barış ve birlikte yaşama kültürünü etnik hak verme fitnesi ve sinsi mezhepçilik yaparak, bu ülkeyi kuranlardan intikam almaktan ve bindiğimiz dalı kesmekten başka kime ne yararı vardır? ABD.AB ,Rusya,Çin ve bir çok ülkenin tarihi kan, soykırım ve gözyaşı iken kendileri çıt çıkarmazken, AKP ve CHP deki bu işgüzarlık ne analama geliyor? Bu çok akıllı olmak mı yoksa donkişotluk mudur? 
Hiç kimsenin anne, baba, aile ve soyunu,doğduğu yeri belirleme hakkını yaratan kimseye vermemiştir.Bu ancak yaratıcıya sonsuz şükretmek, onun gücü karşısında daha çok eğilmek anlamına gelir.Bu zenginlik anlamına gelecek yaratılış gerçeğini içselleştirmek ve buna saygı duymak,birlikte yaşama kültürüne katkıda bulunmak, bu toprakların insanlarının en büyük görevi aynı zamanda kazanımıdır. MHP Kürt ve alevi etnik ve mezhep kimliklerini zenginlik gören müşterek Türk milli kimliğini birlikte yaşama ve ebedi var olmanın olmazsa olması gören bir anlayışı temsil eder Toplumsal ilişkileri etnisite ve mezhep ekseninde temellendirmek ilkelliktir.Bu ülkeyi kuran demokratik değerler ve Cumhuriyetin kuruluş ilkelerine ters, geriye karanlığa gidiştir. Bu ilkel tartışma ve teşebbüsün kazananı asla olmamıştır sonucu kan göz yaşı ve sayısız batan ocaklardır. Yanı başımızdaki ülkelerde kan gövdeyi götürürken, ülkenin Kuruluş aşamasında bugünkü Irak ve Suriye'deki kanlı tartışmalar gibi, o gün emperyalistler tarafından başlatılmıştır. Aslında dünde bugünde kardeş kavgasının fitne fitilini ateşleyen emperyalist haçlı batıdır.
Atatürk aslında, modern aydınlanma, çağı bir asır ve daha uzunca bir süre öncesinden okuma ve öngörünün adıdır.Ülkemizi bir asır öncesinden bugün Irak Suriye ve Orta doğu krallıkları yapmayan Atatürk'ün manevi huzurunda saygı ile eğilmek rahmetle anmak vefanın adamlığın gereğidir. Bulundukları makamları o mümtaz şerefli asil insanlara borçlu olan AKP ve özellikle onun koltuğunda oturan CHP yöneticilerinin Dersim üzerinden ona yezit ve katil suçlamaları son derece utanç verici bir davranış ve Türkiye Cumhuriyeti devletini ve onu kuran iradeyi saygısızca sakatlamaktır AKP'nin 1915 Ermeni tehciri için özür beyanı, Seyit rıza üzerinden yezit suçlaması,Kerbela benzetmesi ve bugünde başka bir katliam şebekesine barış adı altında yoldaşlık yapması, buna CHP'nin ortak olması, kendilerini Öcalan ve PKK ile aynı bölücü çizgide buluşturmuştur. Bu süreç ermeni diasporasına bayram ettiren, ülkeye özür,tazminat,soykırım iftirası ile, toprak talebi ve en son bağımsızlık yolunu açan, affı mümkün olmayan vahim bir hatadır.
AKP,CHP ile ateşle oynarken, bu tarihi hafızayı en doğru şekilde okuyan MHP genel başkanı Devlet BAHÇELİ ders gibi tavırlarla tarihe not düşmeye devam ediyor.Evet MHP onun genel başkanı Atatürk cumhuriyetin kuruluş değerleri ve Türk milletinin menfaatleri yanında dimdik duran tavrını bir kez daha göstermiştir. Tunceli ülkenin seksen bir vilayetinden birsidir.Bu gerçek bu toprakların insanının birlik bütünlük kardeşlik adına son kararıdır.Orada ki kanlı terör ve zafiyet bu gerçeği asla değiştiremez. MHP genel başkanı kardeşlik huzur vefa tarihe not düşme adına milat oması için oradadır.Oralara uzanan kanlı fitne eli değil, dost eli er geç mutlaka kazanacak sağduyu hakim olacaktır. Sonsuza kadar birlikte var olma iradesini teyit için, milyonların kardeşlik türküsünü söylemek için, hep birlikte gönlümüz ruhumuz, kalbimiz ve bedenimiz oradadır. Tunceli artık ayrılık baykuşlarının arenası değil, yüzyılların kardeşlik türküsünü söyleyen diyar olarak sonuza kadar kardeşliğin kalesi olacaktır. 
AKP 'nin MHP ye utanç duyulacak Tunceli tahrikine aslına Türkmen beyi tokat gibi cevap vermiştir. CHP bir kez daha 1937 tartışması ile Atatürk'e saygısızlık yapmış ve kemiklerini sızlatmıştır.Artık CHP bu katliam ve benzeri suçlamalarla Atatürk'ü tasfiye hareketine dönüşmüştür. MHP ümit olmaya ülkenin birinci meclis ruhu ile toparlanmasına, sonsuzluğa doğru yol almak için, desteklenmesi gereken tek ve vazgeçilmez adres olduğu artık hayati bir gerçektir. Bir genel başkanın İstanbul'a İzmir'e gittiği gibi Tunceli'ne Hakkari ye gitmesi de aynı doğal değil midir? Kaldı ki bırakın bir siyasi lideri sıradan bir vatandaşın bile yurdun her köşesine seyahat etme özgürlüğü yok mudur? Asayişsizlik,terör tehdidi yüzünden bu özgürlükler fiilen kısıtlanmışsa bunun sorumluluğu,utancı ve ayıbı siyasi iktidara ve ona çanak tutanlara ait değil midir? Başbakanın ve Erdoğan'ın geçmişte yaptığı bu gavur dağı gafı kendilerini suç üstü yakalatmıştır. 
MHP iktidarında dün kuşlar bile güvende uçuyordu, yarın bu özgürlüğe kanat çırpma rahat nefes alma sonuna kadar hayata geçecektir. Bundan Allah'ı bir bildiğimiz gibi emin olabiliriz.Çünkü Türk milliyetçileri ve MHP kardeşliğin güvencesi, özgürlüklerin garantisi, bitmeyen birlik, bütünlük, kardeşlik ve karşılıksız sevdanın adıdır.MHP toplumun tümünü yeniden kenetleyip sonsuza kadar birlikte var olmak için gümbür gümbür seçeneksiz olarak iktidara geliyor.
Sabri ŞENEL