ABD Başkanı Donald Trump, ABD Dışişleri Başkanı Rex Tillerson'ı görevden alındığını ve yerine CIA Başkanı Mike Pompeo'nun geleceğini Twitter'dan duyurdu. Trump, Pompeo'dan boşalan CIA başkanlığına da Gina Haspel'in geleceğini açıkladı. Gina Haspel ABD dış istihbarat birimi CIA'ın ilk kadın başkanı olacak. Trump, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın görevden alınacağını şu tweet'le duyurdu: “CIA Başkanı Mike Pompeo yeni dışişleri bakanımız olacak. Mükemmel işler yapacak. Rex Tillerson'a yaptıklarından dolayı teşekkür ediyorum. (CIA'in Başkan Yardımcısı) Gina Haspel CIA'in ilk seçilen kadın başkanı olacak. Hepsine başarılar.”

 

TÜRKSAM Genel Sekreteri A. Gencehan Babiş, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın görevden alınmasını TRT Radyo Haber’de yayınlanan Bahadır Şerif Onaran, Elif Yeriğ ve Fatih Dağdelen’in hazırladığı Radyo Ajandası programında değerlendirdi.

 

Gencehan Babiş'in değerlendirmelerinden öne çıkan başlıklar şöyle...

 

“Beklenen Bir Durumdu”

 

Trump ile Tillerson’ın arasında son süreçte bir anlaşmazlık olduğu zaten belliydi ve son birkaç ayda bununla ilgili birçok haber çıkmıştı. Bunları Tillerson, “sahte haber” diyerek yalanlamıştı, dolayısıyla Tillerson’ın görevden alınması beklenen bir durumdu.

 

“Trump ABD Sistemi İçerisinde Kendi Düzenini Kuramadı”

 

ABD’deki tartışmlara aslında biraz da geniş bir pencereden bakmak gerekiyor. Bir kısım uzman ve analistler özellikle Suriye ve Orta Doğu noktasında ABD’nin uzun vadeli politikalar üretemediğini, politika yapma kabiliyetinin sınırlandığını ifade ediyor, bir başka kesim ise ABD’nin önceki dönemler gibi uzun dönemli politikalar yapabilen bir devlet olduğunu, şu anki sonuçların da belirtiyorlar. Tam da bu noktada ABD’ye baktığınızda bir sistemin olduğunu, dünyanın her tarafıyla ilgili hesapların son derece uzun dönemlere göre yapıldığını biliyoruz ama Trump’ın bu sistem içerisinde kendi düzenini kuramadığını görüyoruz. Tillerson olayı birçok istifa ve görevden alma sonrası gerçekleşen bir durumdur. Tillerson’ın görevi, bunun ABD’deki önemi ve Twitter’dan görevden alınışı böyle bir ortamda gündeme geldi. Zaten, Trump’ın da kendisine muhalif kesimler tarafından eleştirildiği noktalardan bazıları; ülkeyi Twitter’dan yönetmesi ve bolca golf oynaması gibi konular…

 

“ABD’nin Güvenliğinde Çin Etkisi Artacak, Orta Doğu’da Çizgiler Korunacak”

 

Dünya nüfusu hakkında istatistiki veriler tespit ve tavsiyeler! Dünya nüfusu hakkında istatistiki veriler tespit ve tavsiyeler!

Babiş, yayında Tillerson’ın gidişinin Çin ile ilişkilere ne gibi etkisi olabileceği ile ilgili  soruyu şöyle cevapladı; “Tillerson gitti, yerine gelen kişi ise CIA’in başındaki isim Pompeo’dur. Tillerson’ın kariyerini kısaca okuduğunuzda daha önce ExxonMobil’in başında bulunan bir profil olduğu görülüyor. Dışişleri Bakanlığı döneminde de Körfez ülkeleriyle özellikle Suudi Arabistan ile büyük çapta, milyar dolarlık anlaşmalardan bahsedebiliriz. Pompeo’nun ise eski bir asker ve CIA’in başında biri olduğunu görüyoruz. ABD’nin son süreçteki ulusal güvenlik politikası Orta Doğu’dan ziyade Çin’e ve onun yarattığı ekonomik düzene odaklandığını söyleyebiliriz. Trump’ın da ticaretten gelen bir kişilik olmasıyla bütün bunları değerlendirdiğimizde, ABD içerisinde güçlü bir ekonomik mekanizma kurulması ve bunu da dünyaya bir şekilde empoze etme uğraşı karşımıza çıkıyor. Daha önceki gibi, demokrasi, insan hakları gibi noktalardan ziyade artık Trump döneminde ABD’de de sıkça söylenen bir tabirle söylemek gerekirse; “para konuşur”. Bu çerçevede Pompeo’nun gelişini değerlendirirsek, ilerleyen süreçte Çin’in yerinin Amerikan ulusal güvenlik politikasında daha da artacağını düşünüyorum; ama Orta Doğu’daki yoğunlaştığı çizgilerin de muhafaza edileceğini düşünüyorum. Pompeo döneminde ABD açısından Orta Doğu’daki askeri konulara yine önem verilecektir. Tillerson’ın gidişi ve yerine Pompeo’nun gelişinin en önemli nedenlerinden biri olarak; İran konusundaki anlaşmazlık gösteriliyor. Pasifik’e baktığımız zaman da Kuzey Kore ile alakalı Trump ve Kim Jong Un arasında bir restleşmeden geçildiğini de hatırlıyoruz.”

 

“Tillerson’ın Gidişinin Türkiye ile İlişkilere Etkisi Olur”

 

Türkiye açısından ise kısa süre önce Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun Rex Tillerson ile birlikte yaptığı bir toplantı vardı. Buraya başka herhangi birinin alınmadığı, tutanağın tutulmadığı ve tercümanın da olmadığı gibi konular gündeme gelmişti. Ardından ABD – Türkiye arasında komiteler kuruldu ve ilk toplantı da 8 Mart’ta yapılmıştı. Sayın Çavuşoğlu, bugün Rusya’da yaptığı açıklamada ABD ile görüşmelerin ertelenebileceğini ifade etti. Türkiye ile ilişkilere de etkisi olacaktır.

 

“Pompeo ile ABD’de Dışişleri, CIA ve Pentagon Arasındaki Ton Farkı Azalacak”

 

Gencehan Babiş, TRT Radyo Haber’e yaptığı değerlendirmenin yanında konuyla ilgili şunları da ekledi; “Tillerson, CIA ve Pentagon yetkililerine göre Dışişleri Bakanı olarak biraz daha orta tonda konuşuyordu. Pompeo’nun gelişi ile ABD’de bölgeye yönelik Dışişleri, CIA ve Pentagon arasındaki ton farkı da bir nebze kalkacağa benziyor. Pompeo’nun Türkiye’ye karşı bakışına önceki ifadeleri ışığında parlak bir durum çıkmıyor; ama CIA Başkanı olarak ilk ziyaret ettiği ülke de Türkiye’ydi. Dolayısıyla bir dışişleri yetkilisi olarak Türkiye’ye karşı daha kontrollü açıklamalar yapacaktır. Ne var ki, yine Pompeo’nun önceki açıklamalarına baktığımızda Suriye’de özellikle İran’ı çevrelemek açısından terör örgütüne desteğe devam edeceğini ifade edebiliriz. Türk – Amerikan ilişkileri, Menbiç ve Fırat’ın doğusu ile ilgili Pompeo’nun duruşu önümüzdeki günlerde daha da netleşecektir; ama ilk intiba komitelerden Sayın Çavuşoğlu’nun ifade ettiği uzlaşma çıkmazsa karşılıklı tepkilerin sertleşebileceği yönündedir.

 

 

 
http://www.turksam.org/tr/basin-detay/1781-trump-in-abd-sisteminde-duzen-kuramamasinin-son-ornegi-�tillerson



Editör: TE Bilisim