Ermeni iftiralarını çöp eden mahkeme kararı! Ermeni iftiralarını çöp eden mahkeme kararı!
Kalifiye iş gücü sıkıntısı gün geçtikçe büyüyen Almanya, Ağustos ayında yürürlüğe koyduğu ‘Mavi Kart'a rağmen yetişmiş göçmen çekemiyor. Federal Göç ve İltica Dairesi Başkanı Manfred Schmidt, Alman toplumunda hoş geldin kültürünün eksik olduğunu belirterek, “Sürekli göçmenleri nasıl entegre edeceğimizi konuşuyoruz, bunu onlardan bekliyoruz. Ama entegrasyonun başarılı olması için bizim toplumumuza neler düştüğü üzerine çok az konuşuyoruz.” dedi.

İstatistikler Almanya'nın özellikle önümüzdeki yıllarda büyük oranda yetişmiş işgücü açığı yaşayacağını ortaya koyuyor. Bu açığı ise sadece ülkedeki gençleri iyi eğiterek, hatta Avrupa Birliği (AB) ülkelerinden göç alarak kapatmak da mümkün görünmüyor. Bu nedenle Almanya, AB dışından da kalifiye iş gücü göçü alabilmek için “Mavi Kart” uygulamasını yürürlüğe koydu. Ancak, AB dışından gelecek yetişmiş iş gücünün Almanya'ya göçü ve çalışması önündeki engelleri kaldıran Mavi Kart'a rağmen Almanya yetişmiş iş gücü için “çok cazip bir ülke” olmayı başaramadı. Uzmanlar, Almanya'nın yetişmiş göçmenler için cazip ülke olamamasının en büyük nedeni olarak Alman toplumunda göçmenlere yönelik “Hoş geldin Kültürü”nün eksik olmasını görüyor. Bu isimlerden biri de Federal Göç ve İltica Dairesi Başkanı Manfred Schmidt. Mavi Kart'a rağmen yetişmiş göçmenlerin Almanya'yı cazip bulmamalarının nedenlerini sıralayan Schmidt, “Bizim bir hoş geldin kültürü oluşturmamız gerekiyor. Bu sadece mentalite, zihniyet değişikliğiyle başarılabilir. Her zaman göçmenleri nasıl entegre edebileceğimizi konuşuyoruz, bu işi onlardan bekliyoruz. Ama bu işin başarılması için bizim toplumumuza neler düştüğü üzerine çok az konuşuyoruz.” dedi.

Alman toplumunda bu konuda ne yapılabileceği, yeni yasalara ihtiyaç olup olmadığı sorulan Manfred Schmidt, “Bu sadece yapılması gerekenlerin bir parçası. Bizim şimdi, yabancı ülkelerde alınmış diplomaların tanınmasıyla ilgili bir yasamız var. Bir kişinin nereden geldiğine göre değil de ne yapabildiğine göre değerlendirilmesi Almanya tarihinde bir ilktir. Bu da toplumun kendini değiştirmek için tartışmaya başladığını gösteriyor. Göçmenler uzun süre, ‘Hoş geldin kültürü' ile muamele görmedi. Bizim toplumumuz hala daha, göç almış başka toplumların 200 yıldır pratiğe döktüğü gibi çeşitliliğe karşı rahat bir şekilde davranamıyor. Şimdiye kadar Almanya'ya çok fazla iş gücünün gelmemiş olmasının dil ile de ilgisi var. Almanca bir dünya dili değil.” dedi. “Çeşitliliğe karşı esnek, rahat davranamıyoruz” sözünü Almanya'daki yabancı düşmanlığı ve ırkçılıkla ilgili söyleyip söylemediği sorulan Schmidt, “Hayır. Konu, farklı görünen veya farklı ismi olan insanların buna göre değil, yapabildiklerine göre değerlendirilmesiyle ilgilidir. Mesela benim bir Türk kökenli raportörüm var. Ona sık sık, nasıl bu kadar iyi Almanca'ya hakim olduğu soruluyor. Bizler insanlara ne yapabildiğini değil, soyadlarının ne olduğunu soruyoruz.” diye konuştu.

Editör: TE Bilisim