Ve biz Ülkücüler (2)
1950 li yıllardan itibaren Marschall yardımlarıyla ekonomik ve siyasi olarak dış ülkelerle göbekten bağlanan bir Türkiye nin döviz açığnı, banka rezevlerinin büyük bir bölümünü karşılayan etten kemikten yaratılmış dumansız fabrika bacaları gibi çalışan Gurbetçiler.
Yemediler, içmediler, doyasıya gezemediler. .. Bir işten çıkıp diğerine koştular. Sabahın beşinde kalkıp üç vardiye durmadan çalıştılar. .. Biriktirdikleri paraları memlekete postaladılar. Yatırımlarını birgün dönerim umuduyla hep Anadoluda yaptılar. Işleyecek toprak, motorlar, makinalar aldılar. Evler yurtlar kurdular. .. Ülkemizin ekenomisine katkıda bulundular. Fakat birgün uçağın alt katında yıllardır hasretle kavuşmak istedikleri öz vatanlarına cansız bedenlerinin ulaşacağını bile düşünmediler.
Yabancı bir Ülkede aşağılanmayı, hor görülmeyi, ikinci sınıf insan muamelesine reva görülmeyi iliklerine kadar yaşadılar.
Türk müsün, kiraya bile ev vermediler. .!!! Tranvaylarda, otobüslerde, kara kaşlı, kara saçlı, kapalımısın ayakta yolculuk yaptılar, yanındakı karşındaki boş koltuklara bile oturmadılar.
Siz nereden bileceksiniz ki;yabancı bir Ülkede yabancılığın ne demek olduğunu. ..!!!
Insanımız elli yılı aşkın buralarda yaşamasına rağmen hala yabancı statüsünde, Islam deyince akla ilk gelen Türkler.
TÜRK deyince İslam.
Atalarımızın yıllar önce yaptıkları viyana kuşatmasını hala unutmamışlar.
Derken 1979-80 li yıllarda ikinci kuşağın Almanyaya gelmesine müsade ettiler. O yıllarda yaklaşık 400 bin Türk genci daha onsekizinden gün almadan Almanyanın yolunu tuttular.
Almanya'ya calışıcak insan gücü lazımdı, bir önceki kuşağın posası çıkmıştı, taze kanlara canlara ihtiyaç vardı. O zamanlar Türkiyeden lise Not ortalaması yedi ve üzeri olanlar Almanyada birçok Üniversiteye girebiliyordu. Ben de okumayı çok istiyordum, Türkiyeden de o yüzden gelmiştim, Lise Not ortalamam on üzerinden 7.58 di, o günlerde buralarda okumayı yönlendirecek önümüzde bir büyüğümüz yoktu, biz çevreyi ve Alman dilini birazcık öğrenelim denken, Alman Hükümeti çıkarttığı bir kanunla yüksek tahsil yolumuzuda kapatmış oldu, önceden haberdar olan birçok gencimiz kayıtlarını yaptırmışlar, tahsil hayatlarına devam ederek bugün çok güzel mevkilerede geldiler, bunada şükürler olsun.
Ikinci kuşağın Almanyaya gelmesi bence burada yaşayan Türkler açısından devrim niteliğindedir. Gençliğin verdiği dinamizmle kısa sürede Almanca öğrendiler, meslek öğrendiler, hayatın her alanında yer aldılar.
Ataları gibi susmadılar, haklarını aradılar.
Almanlarla daha iyi kontak kurabildiler.
Makam ve işyeri sahibi oldular, Alman Ekenomisine yaklaşık elli milyar Euro katkı sağladılar. Ülkemizde üretilen ürünlerin Almanya ve diğer Avrupa Ülkelerinde tanıtımını ve satışını sağlaďılar.
Kısmen de olsa birçok Almanın Türkiyeye olan önyargılarını kırdılar. Bugün Türkiyemize gelen milyonlarca Alman turistin alt yapısını oluşturdular. .. Eğitime önem vererek çocuklarının okumalarını teşvik ettiler. Allah bu duyguyu ve onuruda şükürler olsun ki bizlerede yaşattı, bugün burada üç çocuğumda üniversite mezunu, benim gibi binlerce aile aynı onur ve gururu yaşıyor. İşçi çocuğu olarak Almanyaya geldik ve bugün vatanına Milletine hizmet edecek tahsil lise binlerce genç nesil yetişdik. ..bunada şükür.
Gurbet adı üstünde hep garipliktir, yalnızlık hasretliktir.,özlemdir.
Minarelerden ezanı duyamamak; albayrağın gölgesinde olamamaktır. Gurbet, burası benim vatanım dır deyip toprağın kokusunu ciğerlerine kadar çekememektir. . Esen rüzgarların, çağlayan ırmakların, çalan davul ve zurnanın sesine hasretliktir gurbet.
Bir bayramda, düğünde bütün sevdiklerinle beraber olamamaktır gurbet. Vatan ve sıla hasretinin, özleminin yürekleri alev alev yaktığı yerdir gurbet.
Sokakta, işyerlerinde konuşulan türkçeye duyulan özlemdir gurbet.
Otobanlarda gördüğün bir türk plakalı aracın sana verdiği sevinçtir gurbet.
Göndere çekilmiş Ayyıldızlı bayrağımızı gördüğünde ıslak gözlerle bayrağa sarılmaktır gurbet.
Elinde Türk Bayrağı gördüğün herkesi istisnasız sevmektir gurbet.
Uzaktanda olsa Albayrağa sarılmış sıra sıra dizilmiş şehidlerimize için için ağlamaktır gurbet.
Gurbeti ancak Yabancı bir Ülkede yaşayanlar anlar.
(devam edecek)
Ömer Aydın
Editör: TE Bilisim
