İki ay önce ABD’de gazetecileri koruma amaçlı bazı önemli kurumların temsilcilerinin, Türkiye’de sürekli erozyona uğrayan ifade özgürlüğünü görüşmek üzere bir araya gelerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bir çağrıda bulunduklarına dikkat çeken Knight, ” Ancak maalesef, görünen o ki çağrıların tam tersi bir yönde Türkiye’de bazı gelişmeler oluyor ”dedi. Şu anda Avustralya’da da bazı siyasetçilerin yolsuzluk yaptığına dair bir gündemin var olduğunu belirten Prof. Dr. Alan Knight konuşmasını şöyle sürdürdü; “ Şu anda Avustralya’da bazı olaylar yaşanıyor. Bir grup üst seviyede Avustralyalı politikacı, basının ortaya çıkardığı yolsuzluklar nedeniyle, mahkemeye çıkmak için sıralarını bekliyorlar. Burada hiç kimse bu yolsuzluk haberleri nedeniyle, basına karşı hükümetin harekete geçmesini akıllarından bile geçirmiyorlar. Ayrıca yine hiç kimse bu yolsuzluk soruşturmalarının politikacılara karşı bir saldırı olduğunu düşünmüyor. Zannediyorum Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ının, ‘eleştiri ile saldırının birbirinden farklı şeyler olduğunu’ bilmesi gerekiyor” ifadesini kullandı.
Uluslararası saygınlığı ile bilinen Sınır Tanımayan Gazeteciler Kurumuna göre, Türkiye’nin ifade özgürlüğü konusunda iyi bir imaja sahip olmadığını belirten Prof. Dr. Alan Knight, “Nitekim Türkiye özgürlük konusunda, 180 ülke arasında 154. sırada. Zaten 180. sırada da Eritre var. Yani Türkiye’nin sıralamadaki yeri pek hoş değil. Aynı listede Avustralya 28.sırada. Üstelik bu sıralama, Pazar günü Türkiye’de üst seviyedeki medya kuruluşları olan Zaman Gazetesi ve Samanyolu Televizyonu’nun saygın gazetecilerinin göz altına alınmasından önceki döneme aittir ”dedi.
Basın özgürlüğü, yolsuzlukların soruşturulması, politikacıların kirli işlere bulaşmaması konusunda Avrupa Birliği’nin Türkiye için anahtar rolünü oynadığını belirten Alan Knight,” Türkiye’nin bir parçası olmayı ümit ettiği Avrupa Birliği’nde özgür basın, yolsuzlukların soruşturulması, parlamentonun ve politikacıların temiz tutulması için anahtar rol oynuyor. Zira böyle devam ederse sadece Türkiye’nin AB’ne katılması sürecini baltalamış olmayacak; bunun ötesinde, Türkiye’nin bir demokratik sistemi yürütme konusundaki kapasitesine de şüphe ile bakılmaya başlanacak ”dedi. Daha önce Çin ve Hong Kong’da gazeteci olarak çalıştığını belirten Prof. Dr. Knight,”Hong Kong’da batı tarzı bir medya sistemi var. Belli ölçüler içinde hükümet hakkında istediğinizi söyleyebilirsiniz. Ama Çin’de bunu yapamazsınız. Kısa vadede bu durum şunlara neden olur; temel olarak normal bir politik süreç işlemez, insanlar fikirlerini tartışamazlar. Orta vadede ise yolsuzlukların gelişip yaygınlaşması için uygun bir ortam oluşur. Zira yolsuzluklar ortaya çıkarılamamaktadır. Bu aynı zamanla hükümetin sistemini de tıkar ”dedi.
Editör: TE Bilisim
