Kadının Statüsü Komisyonu’nun, “Kadına ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması” temalı 57. Oturumu’nda konuşan Bakan Şahin, Türkiye’nin, kadına yönelik şiddetle mücadeleye özel önem verdiğini, konunun ülkede en önemli gündem maddelerinden birisi olduğunu vurguladı.
21. yüzyıla taşınan en önemli toplumsal sorunların başında kadına yönelik şiddet olduğunu kaydeden Şahin, "Bugün, İstanbul Sözleşmesi ile birlikte kadına yönelik şiddetle mücadelede bir dönüm noktasında bulunmaktayız. Kadın hareketinin uzun yıllara yayılan, yerelden küresele uzanan, ısrarlı mücadelesinin ürünü olan sözleşmenin, kadına yönelik şiddetle mücadelede bizleri bir adım öteye taşıyacağına kuşku yoktur. Sözleşmenin onaylanması Türkiye’nin kadına yönelik şiddetle mücadeledeki kararlılığının da bir göstergesidir.” diye konuştu.
Türkiye’de seksenli yılların başından beri sürdürülen kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarının son yıllarda ivme kazanarak ilgili tüm tarafların da desteğinin aldığını aktaran Bakan Şahin, devletin konuyu “şiddete sıfır tolerans” anlayışıyla sahiplendiğini ifade etti.
Bakan Şahin, “Bugün gelmiş olduğumuz noktada, ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadeleye zemin oluşturacak gerekli yasal düzenlemeler yapılmış, tüm mevzuat, kadın erkek eşitliği ilkesini gözeten bir yapıya kavuşturulmuştur. Öte yandan, İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukuka yansıtılması amacıyla, sözleşme tedbirlerine uygun şekilde “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” hazırlanarak yürürlüğe konmuştur. Yasal altyapıyı daha da güçlendirerek, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bir üst seviyeye taşıyan kanun, uluslararası alanda da getirdiği kapsamlı düzenlemelerle emsal niteliğindedir.” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Türkiye’de kadına karşı şiddet konularında alınan önlemler çerçevesinde ilk kez güvenlik butonu uygulamasının başlandığını da söyledi.
Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nin Türkiye’de 14 ilde faaliyete geçtiğini, şiddet mağduru kadınların korunması ve desteklenmesine yönelik mekanizmaların başında gelen kadın konukevlerinin sayı ve kapasitesinin artırılması çalışmalarına hız verildiğini anlatan Bakan Şahin, “ Bu alanda son bir yıllık dönemde yüzde 68 artış sağlanmış ve konukevi sayısı 113’e çıkarıldı. Bu bağlamda, şiddete maruz kalan kadınlara hizmet sunan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personele yönelik eğitim çalışmaları düzenlendi. Bu eğitimler kapsamında; 71 bin polis, 65 bin sağlık personeli, 17 bin diyanet görevlisi, 2 bin 500 jandarma personeli, kanunun uygulanmasında doğrudan sorumluluğu olan 9 bin 200 üst düzey yönetici ve kamu çalışanına yönelik seminerler düzenlendi.” şeklinde bilgi verdi.
Şiddetle mücadelede ve kadın erkek eşitliğinin sağlanmasında kadının ekonomik bağımsızlığının kritik öneminden hareketle 2013 yılının “kadın istihdamı” yılı kabul edildiğine de değinen Bakan Şahin, kadınların ekonomik hayata katılımını artırmak amacıyla; kreş desteği, doğum, süt ve ebeveyn izinleri, ile esnek çalışma modellerinin yeniden düzenlenmesi yönünde çalışmalar başlatıldığını kaydetti.
KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİ ANCAK ELBİRLİĞİYLE MÜMKÜNDÜR
Kadına karşı şiddetin önlenmesinin ancak elbirliğiyle, mümkün olacağını dikkat çeken Bakan Şahin, “Getirdiğimiz çözümler, şu anda dünyada şiddete maruz kalan ve bizden bu konuda yardım bekleyen tüm kadınların taleplerine güçlü bir cevap oluşturacaktır. Bu konudaki azmimizin ve kararlılığımızın en önemli göstergesi, Kadının Statüsü Komisyonunun Sonuç Belgesinin kabul edilmesi olacaktır. Benim ülkem Türkiye, bu belgenin çıkması için elinden gelen yapıcı gayreti göstermeye hazırdır. Eminim sizler de böyle düşünüyorsunuz.” ifadelerini sözlerine ekledi.
Editör: TE Bilisim
