MHP'li Başkan Sayıştay'ı Göreve Çağırdı: AK Partili Belediye Toplu Konut Parasıyla Bitcoin Almış! MHP'li Başkan Sayıştay'ı Göreve Çağırdı: AK Partili Belediye Toplu Konut Parasıyla Bitcoin Almış!
Bitlis Barosu, yaptığı basın açıklamasıyla çeşitli kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören 'iç güvenlik' tasarısıyla ilgili endişeleri dile getirerek, paketin yasalaşması durumunda ülkede derin bir güvensizliğin olacağına dikkat çekti.

Hükümetin, Meclis'e taşımaya hazırladığı 'iç güvenlik' tasarısına tepki amacıyla baro avukatlarıyla birlikte Bitlis Adliyesi önünde basın açıklaması düzenleyen Bitlis Barosu Başkanı Enis Gül, kamu düzeninin bağımsız ve tarafsız yargı ve insan haklarına saygılı idari eylemlerle sağlanabileceğini belirterek, “Kamu düzeninin polisiye tedbirlerle sağlanamayacağı konusunda yaşadığımız bunca acı tecrübeye rağmen güvenlikçi yaklaşımlarla temel hak ve hürriyetleri sınırlamak, aksine toplum devlet ilişkilerinde derin bir güvensizliğe sebebiyet verecektir. Kamu düzeni tarafsız ve bağımsız bir yargı ile, suç ve suçlu ile mücadelede demokratik ölçüler içinde temel insan haklarına saygılı bir idari pratik ile sağlanabilir.” dedi.

Doğu ve Güneydoğu bölge baroları olarak AK Parti hükümetine, gerek halka ve gerekse muhalefete kulak vererek düzenlemeyi Meclis'ten geri çekmesi çağrısında bulunan Enis Gül, “İktidar partisine, gerek Meclis'te bulunan tüm partilerin, gerekse de sivil toplum örgütlerinin itirazlarına ve muhalefetine kulak vermesini ve bu düzenlemeyi Meclis'ten bir an önce geri çekmesi çağrısını yapıyoruz. Çeşitli kanunlarda değişiklik yapılmasını öngören düzenlemenin yasalaşması ile birlikte demokratik bir toplum için olmazsa olmaz birçok hakkın sınırlanacağı gibi söz konusu hakların kullanımının oldukça ağır cezalarla karşılık bulacaktır.” şeklinde konuştu.

Söz konusu tasarı ile hâkim ve savcı kararı aranmaksızın polisin arama yetkisinin genişletildiğini belirten Gül, şunları aktardı: “Kolluğa gözaltına alma ve yakalama yetkisi tanınmakta, yine polise yargı denetimi olmadan telefon dinleme yetkisi verilmekte, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının meşru olup olmadığının nitelemesi ve dolayısıyla müdahale yetkisi polisin takdirine bırakılmaktadır. Toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkının kullanımı sırasında insan sağlığı üzerinde olumsuz etkisi tartışmasız olan çıkmayan boyalı su kullanımının önü açılmakta, gaz ve boyalı su kullanımından korunmak için yüzün kısmen kapatılması halinde bile bireylerin ağır bir şekilde cezalandırılmasının yolu açılmaktadır. Düzenleme ile bireysel ve topluluk haklarının kullanımı ciddi ceza tehdidi altına alınmakta, ceza miktarı arttırılarak ve cezaların ertelenmesi imkânı da ortadan kaldırılmaktadır. Yasayla polislere ve valilere sıra dışı yetkiler verilecektir. Düzenlemenin yasalaşması ile valilerin idari tasarrufu ile verdiği kararlar adeta yargısal bir nitelik taşıyacak ve bu kararlara uymayanlar hakkında ceza verilebilecek, toplumsal olaylarda araçlarını valilik emrine vermeyen belediyelerin araçları polis marifetiyle alınabilecek. Tüm bunların yanı sıra polise tanınan oldukça geniş ve hiçbir objektif kriterle sınırlanmayan silah kullanma yetkisiyle kişilerin yaşam hakkı tehdit altına alınmaktadır. Kolluk güçlerinin yetki aşımı, orantısız güç ve hatta kasti eylemleri ile yaşanan can kayıplarına rağmen, yoğun kamuoyu baskısı ile açılan davaların cezasızlıkla sonuçlanması karşısında toplumun beklentisi PVSK’da güç kullanımının sınırlanması ve kolluk eliyle işlenen suçlarda etkili soruşturma ve cezalandırma iken, tam tersi bir düzenleme ile demokratik bir toplumun gerektirdiği hakların kullanımını engelleyecek ve hatta yaşam hakkını pervasızca ihlal edecek uygulamaların önünün açılmasını kabul etmek mümkün değildir. Yargının ve kolluğun günlük siyasi hesaplarla toplum beklentileri ve demokratik değerler yerine siyasal iktidarın ihtiyaç ve amaçlarına hizmet edecek şekilde dizayn edilmesinin bedellerini bütün bir toplum ağır bir şekilde ödeyecektir”

“İÇ GÜVENLİK PAKETİ ÜLKEDE DERİN GÜVENSİZLİĞE YOL AÇAR”

Kamu düzeninin bağımsız ve tarafsız yargı ve insan haklarına saygılı idari eylemlerle sağlanabileceğini ifade eden Gül, “Kamu düzeninin polisiye tedbirlerle sağlanamayacağı konusunda yaşadığımız bunca acı tecrübeye rağmen güvenlikçi yaklaşımlarla temel hak ve hürriyetleri sınırlamak, aksine toplum devlet ilişkilerinde derin bir güvensizliğe sebebiyet verecektir. Kamu düzeni tarafsız ve bağımsız bir yargı ile suç ve suçlu ile mücadelede demokratik ölçüler içinde temel insan haklarına saygılı bir idari pratik ile sağlanabilir. Doğu ve güneydoğu bölge baroları olarak iktidar partisine, gerek Meclis'te bulunan tüm partilerin, gerekse de sivil toplum örgütlerinin itirazlarına ve muhalefetine kulak vermesini ve bu düzenlemeyi Meclis'ten bir an önce geri çekmesi çağrısını yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim