Federasyondan yapılan açıklamada, Türkmenler olarak Ulu Önder Atatürk’ün o muhteşem vecizesini bir kez daha tekrarlıyoruz. GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER!" ifadelerine yer verildi.
"Kerkük’teki seçim sonuçlarını fırsat olarak gören el-Kazimi ile bölgesel yönetimin bir araya gelerek peşmerge gücünü tekrardan Kerkük’e konuşlandırmak üzere gizlice masaya oturmalarının Kerkük için çirkin bir plan olduğu aşikârdır" denilen açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı:
"Bu süreçte el-Kazimi’nin başbakan ve genel komutan olarak 21 Ekim 2021 tarihinde, “gizli” bir yazı imzalaması ve seçim kargaşası içinde yürürlüğe koyması, Irak merkezi hükümeti açısından da onur kırıcı bir davranıştır. Merkezi hükümet bileşenlerinin el-Kazimi’nin başbakanlığına devam edebilmek için yaptığı bu oldubittiye karşı durması, yalnızca Türkmenlere değil, tüm Irak halkına karşı borçlarıdır.
El-kazimi’nin attığı bu adım Irak anayasasına aykırı olduğu gibi bu seçim sürecinde başbakanın görevi yeni hükümet kuruluncaya kadar mevcut hükümet gündelik işleri yürütmek için yetkilidir, ülkenin genelini ilgilendiren böyle bir konuda karar verme yetkisi yoktur.
Geçtiğimiz seksen sene içinde, Türkmeneli üzerinde planlanan oyunlar, bölgedeki Türk varlığının kuvveti ve dirayeti sayesinde hep hüsranla sonuçlandı. Unutulmamalıdır ki Türkmeneli’nin her bir bölgesi bir Türk kalesidir ve bu kalelerin kalbi de Kerkük’tür.
Federasyon olarak bizler, başta anavatan Türkiye olmak üzere tüm Türk dünyasından Irak Türkmen Cephesi Başkanı Hasan Turan’ın ve Kerkük Milletvekili Erşat Salih’inin seslerine kulak vermesini ve Türkmeneli’nin kalbi olan Kerkük’ü asla ve asla pazarlık konusu yapılmasına ısrarla karşı çıkmalarını talep ediyoruz.
"GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER"
Unutulmamalı ki Türkmenlerin yanı sıra Kerkük asıl yerlilerinden olan diğer gruplar da peşmergenin Kerkük’e dönmesine karşı oldukları defalarca dile getirmişlerdi.
Türkmeneli’deki Türk varlığının korunması ve devamının Türkiye’nin 2023 vizyonu dâhilinde gerçekleştirdiği çok önemli ve hassas çalışmaları arasında yer alması, bu vizyonda ve gelecekteki yıllarda Türkiye’nin bölgedeki liderliği ve gücü açısından büyük önem arz etmektedir. Aksi halde bölgedeki bin yıldır süren Türk varlığının tehlikeye gireceği açıktır.
Türklerin olduğu coğrafyada HATTI MÜDAFAA YOKTUR SATHI MÜDAFAA VARDIR. O SATIH BÜTÜN VATANDIR. BÜTÜN VATAN İSE MİSAK-I MİLLİ SINIRLARIDIR. KERKÜK, MİSAK-I MİLLİ’NİN BİR PARÇASIDIR!
Kerkük, Türk’ten başka kimseye yar olmadı. Bundan sonra da ne peşmergeye ne de başka bir gruba yar olmayacaktır.
Türkmenler olarak Ulu Önder Atatürk’ün o muhteşem vecizesini bir kez daha tekrarlıyoruz. GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER!
KERKÜK TÜRKTÜR TÜRK KALACAK."
