Ukrayna, Oyunun Sonu Nedir? Bütün Bir Ülkenin Özelleştirilmesi Ukrayna, Oyunun Sonu Nedir? Bütün Bir Ülkenin Özelleştirilmesi
Bulgaristan halkı nükleer santrallerin inşası konusunda karar vermek için Pazar günü sandık başına gidiyor. Anketler, halkın yüzde 25 ila 35'inin referandum katılacağını, bunların yüzde 60'ının da nükleer santrallere "evet" diyeceğini gösteriyor. Referandum kararının yasalaşması için en az 4,1 milyon seçmenin sandık başına gitmesi gerekiyor. Katılım oranının yüzde 20'yi geçmesi ve evet oylarının fazla çıkması durumunda ise bu konuya parlamentoda karar verilmesi gerekecek. Tuna nehri kıyısındaki Belene'de halk, işsizliğe çözüm olacağı ümidiyle bu projeye daha büyük destek veriyor.

Bulgaristan’da hafta sonunda düzenlenecek olan referandum için tüm hazırlıklar yapıldı, fakat insanların birçoğu verecekleri oy hakkında hala kararsız. 27 Ocak’ta ülkenin demokrasi tarihindeki ilk referandumda halk “Yeni nükleer santralin yapımı ile Bulgaristan’da nükleer enerji geliştirilsin mi?” sorusuna cevap verecek. Yeni nükleer tabiriyle 30 aşkın yıldan beri tamamlanamayan Belene santrali kastediliyor.

Belene’de halk projeye büyük destek veriyor. Belene Belediye Başkanı Petır Dulev, halkın projeyi desteklediğini ve referandumda herkesin “evet” diyeceğini düşünüyor. Belene kelimesinin soru metninden çıkartılmasının sonucu etkilemeyeceğini aktaran Dulev, santralin tamamlanmasıyla tüm bölgenin olumlu şekilde etkileneceğini kaydediyor. Belene santralinin inşasının devam ettiği zamanda ekonomik durumun çok daha iyi olduğunu vurgulayan Başkan, 3-4 yıl önceki bu bölgedeki işsizliğin yüzde 5 seviyesinde olduğunu, şu anda ise resmi işsizliğin yüzde 16’ya ulaştığını aktarıyor.

Belene halkının yüzde 100’e yakın bir kısmının 27 Ocak’ta “evet” diyeceğinden emin olduğunu vurgulayan Dulev, “Biz ülkede 1,4 milyon kişinin oylamaya katılmasını bekliyoruz ve bu sayede konu parlamentoya taşınacak. Biz bunun için mücadele ediyoruz. Referandumdan “hayır” çıkması sadece Belene’nin değil, Bulgaristan’daki tüm nükleer enerjinin sonu anlamına gelecek. İleride ekonomi geliştiğinde Türkiye veya Romanya’dan elektrik satın almak zorunda kalacağız. Dünyada 64 ülkede nükleer santral var ve uluslararası çapta nükleer gelişmeden bahsetmek mümkün.” diyor.

1986’da Vrança depreminde komşu Ziştovi'de (Sviştov) iki apartmanın yıkılması sebebiyle nükleer santralin çevreye tehdit oluşturabileceği iddialarını değerlendiren Dulev, "Birçok uzman, blokların inşaatında hatalar oduğundan bahsediyor. Eğer deprem hasar verdiyse; neden başka, hem de daha yüksek binalar yıkılmadı? Neden kimya fabrikasında bir hasar oluşmadı?" diye sorarak nükleer santrali savunuyor.

LİSEDE 30 KİŞİ NÜKLEER ENERJİ EĞİTİMİ ALIYOR

Belene’de bulunan Nükleer Enerji Lisesi Müdür Yardımcısı Maya Angelova ise Belene projesinin durdurulmasıyla okulda alternatif bölümler açtıklarını ifade ediyor. Şu anda okulda elektrik, enerji ve sanayi elektroniği gibi bölümlerin de bulunduğunu ifade eden Angelova, "Santral kararı olumsuz çıksa da farklı bölümler açarak yolumuza devam ederiz. Belene kapatılırsa, hayat bitti anlamına gelmez." diyor.

Geçmişte Belene projesinde 10 yıl boyunca çalışan bir işçi, "Santral inşaatının durdurulmaması gerekiyor. Benim çocuklar şu anda işsiz ve umudumuz santralde." diyor.

Belene tesisine 10 kilometre mesafedeki Ziştovi'de ise daha çok yaşlıların desteklediği projeye gençler karşı çıkıyor. Santralin faaliyete geçmesi durumunda elektrik faturaların düşeceğini belirten yaşlı bir Ziştovi sakini, "Risk her zaman var. Ama bir kaza olacaksa başka yerde de olur ve bizi de etkiler." ifadelerini kullanıyor.

Ziştovili bir genç ise referandumda "hayır" diyeceğini belirterek, "Belene’nin daha ucuz elektrik getirse bile, riski çok büyük. Burada eskiden depremler oldu ve çok kişi hayatını kaybetti. Bu riski göze alamayız." diyerek endişesini dile getiriyor.

Editör: TE Bilisim