Selahattin Demirtaş burada yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır ve Batman ziyaretlerini eleştirdi. Demirtaş, şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı bugün Batman’da, Diyarbakır'da konuşuyor. Bir partiye, AKP’ye oy istemek için gidiyor oraya. Bunu da öyle gizli saklı yapmıyor. Bindiği uçak devletin uçağı. Bizim vergilerimizle, HDP’ye oy verenlerin de ödediği vergilerle alınmış bir uçak. Uçağın mazotu bizim, personelinin maaşını biz ödüyoruz. Gidip konuştuğu sahnenin parasını bile biz öduyoruz. Cumhurbaşkanının maaşı halk tarafından ödeniyor. Ama o ne yapıyor, aldığı bütün devlet imkanlarını peşine taktığı bütün devlet olanaklarını AKP propagandası için kullanıyor. Anayasa suçu işliyor. Yasayı tanımıyor. Yargıyı, mahkemelerin hepsini askıya almış durumda."
ÖKSÜRSE CANLI YAYINA GEÇİYORLAR
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da farklı olmadığını savunan Demirtaş, "Başbakan da aynı. Başbakanlık imkanlarını, valilik, kaymakamlık imkanlarını, jandarma, emniyet, Sağlık Bakanlığı, Tarım Bakanlığı kimin ne gücü varsa tamamını bize karşı kullanıyorlar.’’ dedi.
Hükümetin elindeki medya gücüne de vurgu yapan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, "160'tan fazla yerel ve ulusal televizyon kanalı var ellerinde. Öksürdükleri zaman hepsi canlı yayına geçiyor. Hapşırdıkları zaman anında canlı yayın başlıyor. Yüzlerce gazeteleri var yerel ve ulusal. Savcıları, hakimleri, rektörleri var. Devleti sokaktan Ankara'nın tepesine kadar ele geçirmişler, bize karşı kullanıyorlar." şeklinde konuştu.
"AHLAKSIZLIKTA SINIR TANIMIYORLAR"
Hükümetin hedef tahtasına HDP’yi koyduğunu da savunan Selehattin Demirtaş, "Çok denediler, ellerinden geleni arkalara koymayacaklar. Biz ne dersek yapmaya devam edecekler. Güçleri az mıdır; hayır. İnanın dünyanın en gayri ahlaki çalışan hükümeti ve devletiyle karşı karşıyayız. Ahlaksızlıkta sınır tanımıyorlar. Kirli propaganda provokasyanda sınır tanımıyorlar.’" dedi.
"ONLARIN GÜCÜ VAR AMA HAKSIZLAR"
Güçlü olmanın yetmediğini, haklı olmak da gerektiğini aktaran Selahattin Demirtaş, "Onların gücü var ama haksızlar. Güçleri var ama o kadar insana zulüm yaptılar ki, o kadar insanın günahına girdiler ki, o kadar suç işlediler ki korkuyorlar. Bu güce rağmen korkuyorlar." dedi.
Demirtaş, şöyle devam etti: "Biliyorlar ki zorla tankla, topla, ayakta durulmaz. Haklılığını yitiren, meşruiyetini yitiren bir iktidar arkasında tank, top, polis gücüyle duramaz. Şimdi sonları yaklaşıyor. 7 Haziran seçimleri AKP’nin en büyük iflasının bitişinin ilanı olacak. Artık tek başına iktidar olamayacaklarının farkına vardılar. Yavaş yavaş valizlerini topluyorlar." diye konuştu.
"ÖNÜMÜZDEKİ 40 GÜN İÇERİSİNDE PROVOKASYON YAPABİLİRLER"
Provokasyon uyarısında da bulunan HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, "Önümüzdeki 40 gün içerisinde her türlü çılgınlığı yapmaya devam edecekler, provokasyon yapabilirler." dedi. Herkesin dikkatli olması gerektiğini kaydeden Demirtaş, "Kışkırtmaya devam edecekler, parti binalarımıza, seçim bürolarımıza bin bir güçlükle çalışma yürüten arkadaşlarımıza saldıracaklar. Orada halklara barış elini uzatanlara saldıracaklar. Belki bayraklarımızı yakacaklar. Ama sabırlı olacağız. İnanın sonları geldiği için çaresiz kaldıkları için bunları yapıyorlar." ifadelerini kullandı.
Yakılan HDP’nin bayraklarının helal parayla alındığına dikkat çeken Dmeirtaş, "Şunu da unutmasınlar, o yaktığınız bayraklar helal parayla alınmış hırsızlık parasıyla alınmış bayraklar değil. Yaktığınız bayraklar emekçinin alın teri ile alınmış. Çok şükür sizin bayraklarınız gibi hırsızlık yolsuzluk parasıyla yapılmamış HDP’nin bayrakları." vurgusunda bulundu.
"BİSMİLLAH DEYİP ÇALMAK O HIRSIZLIĞI GÜNAH OLMAKTAN ÇIKARMIYOR"
Son dönemde Diyanet ile ilgili açıklamaları nedeniyle kendisine yönelik yapılan eleştirilere de değinen Selehattin Demirtaş, "Bize din üzerinden inanç üzerinden saldıranlar öncelikle dönüp kendilerine baksınlar. Bugüne kadar bütün dini inançları sömürü açısından halkı ezmek için kullandılar. İslamiyet'i sopa haline getirip açın yoksulun işçinin, fakir fukaranın üstünde bir rehine gibi, bir alet gibi kullanmak istediler ve bunu önemli ölçüde başardılar. Allah deyip, Bismillah deyip hırsızlık yaptılar. Oysa bilmiyorlar ki Bismillah deyip çalmak o hırsızlığı, suçu günah olmaktan çıkarmıyor. Halk bunu şimdi daha iyi görüyor. İnsanlar bunlara hırsızlık yapsınlar diye oy vermedi. İnsanlar bunlara Roboski’de, Gezi’de, Gazi’de katliamlar yapsın diye oy vermedi. İnsanlar bunlara 1 Mayıs’ta işçiye, ekmekçiyi, sokakta yatırıp işkence yapsınlar diye oy vermedi. Bunların hepsi görülüyor." dedi.
"DİYANET HIRSIZLIKLA İLGİLİ TEK BİR HUTBE YAYINLAYAMIYOR"
Diyanet ile ilgili eleştirilerine de devam eden HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, "Bizim din adamlarımızın bu mevzuyu iyi anlatması lazım. Diyanet İşleri Başkanlığı bir din kurumu değildir. MGK gibi YÖK gibi bir devlet baskı aygıtıdır. MGK’nın amacı neyse Diyanet’in amacı odur. Aynı amaç için çalışıyorlar. Dini yaymak değil amaçları halkı baskı altında tutmak, Allah'la, dinle, kitapla inançla halkı teslim almak, Diyanet'in temel görevi budur. Dini anlattıkları falan yok. Biz bu nedenle diyoruz ki böyle bir kurumu kaldırıp İnanç Hizmetleri Başkanlığı kuracağız. Herkesin inancına hizmet edeceğiz. Kim ne ibadeti yapmak istiyorsa korkmadan özgürce her yerde ibadetini yapsın diye. Hangi dilde ibadetini yapmak istiyorsa rahatlıkla yapsın diye. Caminin mi bir ihtiyacı var biz karşılayalım. Cemevinin biz karşılayalım, kilisenin biz karşılayalım. Herkes inancında özgür olsun. Başını kapatan korkmadan başını kapatsın, başını açan korkmadan balını açsın. Bunu sağlayacak kurum Diyanet değil. Diyanet şu anda devletin dinini, Allah'ın dinini değil, devletin dinini yayma kurumudur. Allah'ın kitabını anlatmıyorlar, devletin kitabını, Recep Tayyip Erdoğan’ın emirlerini halka anlatıyorlar. Bizim din alimlerimizin buna sahip çıkıp iyice anlatması lazım. Diyanet İşleri Başkanlığı hırsızlıkla ilgili tek bir hutbe, fetva yayınlamıyor. 700 bin dolar saat takmak bir bakan için günahtır, haramdır diye tekbir cümle etmeyen Diyanet dindar olabilir mi ? Bunların işi dinle değil.’’ dedi.
HDP dine karşı olmadığını vurgulayan Demirtaş, "Senin dini alet etmene karşıyız biz. Dine karşı değiliz. Çocuklarımıza din eğitimi de vermek istiyoruz. Ama zorunlu tek bir mezhebin dersini herkese anlatamazsın zorla dayatamazsın. En çok sünni Müslümanların buna karşı çıkması lazım. Dinde zorlama olmaz demesi lazım.’’ konuştu.
TAKSİM'E KABE DEMİŞİM; YALANDIR DİYORUM BUNA RAĞMEN SÜRDÜRÜYOR
Başbakan Ahmet Davutoğlu'na da sert sözlerle yüklenen Demirtaş, ''Biz bunları doğru anlatamazsak bu üçkağıtçılar çıkıp meydanlar da yalan iftirayla kampanya yürütüyorlar. Denize düşen yalana sarılmış. İftiradan yalandan, kirli propagandadan başka hiçbir argümanları kalmadı. Söylediğimiz hiçbir şeyi doğru düzgün eleştiremiyorlar. Çarpıtıp yalan üzerinden eleştiriyorlar. Başbakan diyeceğim de üstüne alınmaz, kendini Başbakan olarak görmediği için." ifadelerini kullandı.
Davutoğlu'nun yalan söylediğini iddia eden Demirtaş, "Yalan dışında bir şey konuşmuyor. Bir Müslüman çıkıp on birlerce insanın televizyonların önünde yalan konuşur mu? Bunu yapıyor. Taksim'e Kabe demişim. Yalandır diyorum buna rağmen sürdürüyor. Sen yalanla oy alacağını sanıyorsan az kaldı 40 gün var senin de ustanın da boyunun ölçüsünü alacağız.’’ dedi.
HDP seçmeninin seçimler öncesi heyecanına da dikkat çeken Demirtaş, şöyle devam etti: "Disiplinli bir seçim çalışmayla sandığın kurulmasını heyecanla beklediğinizi görüyorum. Fakat bunu bir ben görmüyorum. Saray'daki de görüyor, o yüzden korkuyor. Siz ne yaptınız da bunu bu kadar korkuttunuz, büyük bir panik sarmış durumda. Paçaları, Saray'ın bacaları tutuşmuş eskisi gibi rahat değil sarayda rahat uyuyamıyor. 7 Haziran akşamı saltanatının biteceğinden o kadar emin ki her yerde provokasyon yapmaya çalışıyor. Şimdi ülkede onun diktatörlüğünü ve AKP hegemonyasını önleyebilecek tek partinin HDP olduğunu o da biliyor halk da biliyor. Türkiye’de kalıcı gerçek bir demokrasi inşaanın tek yolu HDP’dir."
Seçimlerde Avrupa’da verilecek oyların da çok önemli olduğunu söyleyen HDP Eş Genel Başkanı Selehattin Demirtaş, "Avrupa’da oylar bizim barajı aşmamızın sigortasıdır." dedi.
Editör: TE Bilisim
