Çin,kendisi ile Türkiye arasında 2017’de imzalanan Suçluların İadesi anlaşmasını mevcut olmayan sözde Parlamentolarında onaylandığını açıklamasından sonra bu konu tekrar ısıtılarak gündeme getirdi. Halbuki bu anlaşma 4 yıl önce imzalandı ve anlaşma metinleri sosyal medya üzerinden de bir çok kez paylaşıldı. Ayrıca,bu ve benzeri anlaşmalar TBMM.kurumsal sitelerinde mevcut olup her an erişilebilir durumdadır.

Buna rağmen, Çin yönetimi bu meseleyi Çinvirüsü aşısı Sınovac’in sevki arafesinde tekrar gündeme taşıyarak ortalığı karıştırmak istedi. Çin’in esas amacı Doğu Türkistan Türkleri ile Türkiye Cumhuriyeti devletimizin arasına karakedi olarak girerek düşmanlık yaratmaktı. Türkiye Cumhuriyeti devletimiz ile aziz Türk Milletinin sevgisi, himayesi ve şafkatindan mahrum ve tek başına yetim ve öksüz bırakarak toptan soykırımlarını sessizce gerçekleştirmek için idi.

Çin yönetimi bu lanetli amacını gerçekleştirmek için dış ülkelerde kendisine bağlı kişiler kullandığı görülüyor.

Bunun yanında Türkiye’de Doğu Türkistan ihanetini ilk başlatan ve Perinçekgililerin İşbirlikçisi FETÖ Örgütünün çeşitli ülkelerde yuvalanan paralı Militanları de bu konuda Çin’in değirmenine su taşımakta ve ortalığı münafikliğinin gereği olarak kızıştırmaktadır.

Bunun yanında iyi niyetli olanlar da bilerek ve ya bilmeyerek Çin’in bu fisat ve nifak üreten değirmenine su taşımaktadırlar. Bizim iyi niyetli olduğunu sandığımız bu kişiler veya oluşumlar Türkiye’deki Uygurlar üzerinden bu olumsuz tutumlarını sergilerken, yaptıkları bilinçli ise, ihanet ve bilinçsizce, asılsız, basit ve sığ duygularının esiri olarak yapılıyorsa gaflet ve delalettir.

Bütün bu kırkırtma ve karalama kampanyalarının perde arkasında İşgalci Çin’in olduğundan asla ve kat’a şüphemiz yoktur.

Aziz Devletimiz Türkiye,1950’lı yıllardan başlayarak Himayaları aşarak Hindistan,Pakistan ve Afganıstan’a ve bu ülkeler üzerinden Suudi Arabistan’a kaçan Uygr ve Kazak Türklerine kucak açmış,onları ülkemize getirerek vatan,mesken,aş ve iş sahibi yapımıştır.Ben de 1965’de devletimizce Afganistan’dan Türkiye’ye iskanlı göçmen olarak kabul edilerek Kayseri’ye yerleştirilendenim.

Türkiye Cumhuriyeti devletimiz, her zaman dünyanın çeşitli ülkelerinde darda ve zorda kalan Uygur Türklerine her zaman kucak açmış ve Çin’in zulüm, işkence ve geri alarak katledilmesinden kurtarmıştır.

Özellikle, 2014 yılından sonrası Ülkelerindeki Çin baskı ve zulmünden kaçarak Vietnam,Tayland ve Malezya’ya gelen binlerce Uygur Türkünü ülkemize almış ve ölümden kurtarmıştır. Eğer bunları her şeye rağmen Türkiye Cumhuriyeti devletimiz almasa idi, 09 Temmuz 2015 Gece yarısı gözyaşları içinde canlı izlediğimiz gibi, Tayland Hükümeti gibi bu Uygurları da Çin’e teslim edebilirdi. Teslim edildikleri takdirde Çin asker ve Polisleri bunların da de başlarına siyah çuvallar geçirerek elleri kelepçeli olarak Çin uçaklarına bindirerek canlı yayınla geri götürebilirlerdi.

Türkiye’de Yaşayan Uygurlar On binlerce Ve Gözaltına Alınan 3 kişi

Her ülkede yaşayan bir toplum fertleri arasında yanlışlar, hatalar,bilerek ve bilmeyerek işlenen suçların olması olağan bir durumdur. Devlet elbette vatandaşlarının ve kendisinin güvenliğini korumak için gerekli gördüğü güvenlik tedbirlerini alması normal bir kuraldır. Devlet, yeri geldiğinde suçlu olduklarından şüphe ettiklerini tutuklar, sorgular, suçsuz ise serbest bırakır. Suçlu ise, yargılanmak ve gerekli cezaya çarptırılmaları için onları Mahkemeye çıkarır. Bu sanıklar hakkındaki Kararı ise Mahkemeler verir. Bu Çin’den başka tüm dünya ülkelerinde geçerli olan asgari bir ortak hukuk kuralıdır.

Ayrıca şu önemli bir husus de unutulmamalıdır : Doğu Türkistan Türkleri onlarca yıl Çin’in baskı zulüm ve işkenecelerine maruz kaldıktan sonra bu baskılardan kurtulmak ve huzur içinde yaşamak için Ülkemize gelmektedir.

Doğu Türkistan Türkleri Türkiye’mizi sığınılan bir baba ocağı ve şafkat ve merhamet göreceği bir ana vatan olarak görmektedir.

Yıllarca Çin’den gördüğü baskı ve zulmünü insan tabiatının bir ürünü olarak bir anda unutmakta ve bir gözaltı ve kendilerine yapılan bir resmi işlemi ön plana çıkararak feryadı basmaktadır. Aynı zamanda ana İşgalci Çin’in vatanlarındaki aile ve yakınlarına baskı,zulüm ve işkencelerini bir anda unutmakta, eleştiri ve tepki oklarını yanlış noktaya yönlendirmektedir.

Ama, bu Kardeşlerimiz kendilerinin veya başkalarının neden gözaltına alınmadıklarını ve niçin o insanların tutuklandıklarını ve sorgulandıklarını düşünmek istememektedir.

İşgalci Çin’in benim gibi dünyadan geldiklerinden beri baskı, zulüm altında yaşamak zorunda kalan bu mağdur ve mazlum Kardeşlerimiz artık gerçekleri görebilmeli ve Türkiye’de huzurlu ve normal hayata kavuştuklarının farkına varmalıdır. Yaşamlarını de Türkiye’mizin hayat şartlarına uygun hale getirmelidir. Hal ve tavırlarımızı de bu yeni hayata göre düzenlemelidir. Devletimizin bizlere gösterdiği alaka, şafkat ve merhametır karşılığı olarak da devletimizin kanun ve nizamlarına herfiyen uymak ve bu doğrultuda hareket etmeleri gerekir. Devletimizin bizden talep ettiği ve istediği de bunlardır. T.C.topraklarında devletimizin güvencesi altında yaşayan her kes gibi bizim için de Normal olarak yapmamız gerekenlerdir.

Geçtiğimiz haftalarda Sefaköy’de yaşayan biri küçük bebeği olan bir genç kadın olmak üzere 2 kişi Zeytinburnu’ndan ise bir genç olmak üzere toplam 3 Uygur Türkü göz altına alınmıştır. Bebekli Hanım ertesi gün serbest bırakıldığı diğerlerinin ise, işlemlerinin sürdüğü bildirilmiştir.

Bunun dışında son zamanlarda bazı yabancı Men’şeili Haber Siteleri ile bir çok takma isimli kişiler genellikle Uygur Türkçesi bir Uygurların Çin’e iade edildiği yolunda bir çok paylaşımlar yaptığı görülmektedir. Bizce bu konuda resmi makamların açıklamalarına itibar edilmeli ve diğerlerinin iddiaları ise hiç bir zaman geçerli değildir ve bunlara itibar edilmemelidir.

Resmi Açıklamalar Bu tür Asılsız Propaganda Kampanyalarını Önler

İstanbul’da yaşayan Doğu Türkistan toplumu arasında Dernek ve Vakif enflasyonu mevcut olup, bu durum herkesçe bilinen bir gerçektir. Bu STK.ların ortak hedef ve amaçlar doğrultusunda koordineli bir şekilde faaliyet göstermesi henüz sağlanamamıştır. Doğu Türkistan Türkleri ile ilgili böylesi ve benzer olaylar olduğunda toplumu tatmin ve teskin edici bir açıklama ile bu dedikodu ve gerçeklerle uyuşmayan bu olumsuz propagandaların önü kesilmiş olacaktır. Nitekim dün Doğu Türkistan İnsan Hakları Derneğinin açıklaması kamu oyunu aydınlatmış ve inandırıcı bilgilerle muhtemel dedikoduların ve devletimizi haksız yere suçlamak isteyen art niyetlilerin bu girişimlerini boşa çıkarmıştır.

Bu dedikoduların önlenmesi için ilgili kurum ve kuruluşlarımızın bu konuda derhal tatmin edici açıklamaları çok önemlidir. Devlet vatandaşları için en güvendikleri değerli ve çok önemli bir kurumdu.Bu Doğu Türkistanlılar için de ayni değer ve mertebedir.

Görüntünün olası içeriği: şunu diyen bir yazı 'PRAY FOR UYGHUR'
Uygur Times 20 Ocak, 14:02  · Maalesef ki, Türkiye artık Uygurlar için güvenli bir ülke değil. Bu açık bir gerçek. Uygurlar Türkiye’yi terk etmeli. Kendi guvenlikleri için.

Bu konuda Sosyal Medya üzerinden yapılan bazı Paylaşımlar ve Verdiğimiz Cevapları bu yazımıza bir kaynak olmak üzere aşağıda bir kez daha tekrar paylaşıyoruz.;

Hamit Göktürk : Uygur Times : sizin nerede yaşadığınızı bilmiyorum. Ama ben Türkiye’de yaşıyorum ve güvendeyim ve diğer Uygur Kardeşlerimiz de güven içinde yaşıyorlar ve bunu ben iyi biliyorum. Siz Türkiye güvenli değil iddianız ile neyi amaçlıyorsunuz ? Böylesi asparagas ve gerçeklere aykırı haberleri ortaya atarak kafa bulandırmayınız. 1-2 Uygur’un gözaltına alınması Türkiye’nin Uygurlar için güvenli olmadığını göstermez. Bir ülkede yaşayan insanların bazılarının başına böylesi işler gelebilir. Ben de yazıp çizdiğim ve halkımın hak ve hukukunu korumaya çalıştığım için Çin İşbirlikçilerince şikayet edildim polis ve Savcılığa ifade verdim. Başıma gelen bunlar için Türkiye güvenli ülke demem hiç bir zaman. Bu ve benzeri aşırı ve aslı olmayan paylaşımlar Uygurlara ve imajına zarar verir.

Hamit Göktürk : Uygur Times, Uygurları Türkiye’ye terk etmeye teşvik ediyorsunuz ? Uygur Times diye kurduğun bir devlet mi var ki oraya gitsin ? Kim alıyormuş ve nereye ve kime müracaat edecek ? Onu da açıklasan daha iyi olur.

Uygur Times : Hamit Göktürk bence siz hic bir sey bilmiyorsunuz, cunku siz turk vatandas ,ama cine vatandas olanlar gitmek zorunda …..cok sayda Uygurlar G87 kodu var…

Hamit Göktürk : Uygur Times ,Aslında siz bu konuda hiç bir şey bilmiyorsunuz ve cahilce paylaşımlar yaparak Uygurları yanlış yollara teşvik ediyorsunuz. Kışkırtıcı, Asparagas ve kazan kaldırmaya yönelik bu sözleriniz Uygurlara fayda sağlamaz.Türkiye’de can güvenliği yoksa bu insanlar nereye gidecekler ? Ayrıca 2-3 Uygur’un gözaltına alınması Türkiye’nin güvenli ülke olmadığını göstermez. güvenli ülke olduğu için bütün Uygurlar Türkiye’ye geliyorlar. Allah devletimizi daima korusun. Sizin yaşınız kadar benim Doğu Türkistanlılara hizmetim vardır. Bu tutuklamalar bugünün işi değildir.30 yıldır devam ediyor. Mağdur Uygurların devleti olmayınca yol yordam bilmeyince ayrıca,her yerde düşmanı Çin olunca dış dünya’da böyle mağduriyetler yaşıyoruz. Hava alanında,Yabancılar Şubesinde tutulanlara biz gece yarıları giderek müdahil olurduk ve kurtarılmalarını sağlardık zamanında.2003’de Abdulkadir Yapçan,Karısı ve Küçük kızı ve diğer 5 kişi aynı şekilde gece yarısı evlerinden alınarak gözaltına alındı. Biz gece 02’de yetkililere ulaşarak kurtarmıştık. Kendisine sorulabilir. O zaman şimdikiler gibi bizim altımızda Arabamız yoktu. Şimdilerin altlarında arabaları var.Bu tutuklamalar devletin Bakanı’nin ve Göç İdaresinin emri ile olmuyor. Onların haberleri bile yoktur. Alt düzeyde bu operasyonları yapılıyor. Çin Lobisi Türkiye’de güçleniyor .Uygurlarımız da bu Şer Lobisine karşı Lobicilik ve etkili girişimlerde bulunmalı. Bazılarının Ben Bakan ve Genel Müdürle görüştüm sözleri akılsızlık, beceriksizlik ve duyarsızlıklarının ürünü sözlerdir. Bir kişinin tutuklanmasını Bakan veya Genel Müdür bilmez. Bu zevat, aklını işleterek yetkililere dertlerini anlatsalar bu üzücü durumlar olmaz. Aslında akılsızca sözler o makamlara bir türlü haksız suçlamadır. Yazarken, çizerken etraflı , akıl ve ferasatı kullanmak lazım. Yazdığımız ve çizdiğimizin nereye varacağını ve nasıl sonuç vereceğini ve etkisini iyi tahmin etmek lazım. Bit için Gömlek yakılmaz. Ben de bir çok kez gözaltına alındım. Devletin şafkatının yanında elbette böylesi tedbirlerine de göğüs germek lazım.

Notlarımızın Liderimiz Merhum İsa Yusuf Alptekin Atamızın şu dua mahiyetindeki sözleri ile noktalayalım :

Asya’nın Orta Noktası: Tuva Asya’nın Orta Noktası: Tuva

” Allah Aziz Türkiye Cumhuriyeti Devletimizi daima korusun ve İlilebed Payidar Kılsın !” Amin

Editör: TE Bilisim