Dünkü yazımda İslam Dünyası'nın geri kalmışlığının tarihi kökenlerini yazmıştım. Bugün de İslam Dünyası’nın geri kalmışlığının diğer müsebbiplerini anlatacağım…

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; dışarıda, Papaz Pierre L’Ermite’nin, Gautier’in, Louis’in, Konrad’ın, Friedrich Barbarossa’nın, Philippe Auguste’nin, Richard’ın, Heinrich’in, Andrias’ın, Frederich’in, St. Louis’in, Bush’un, Obama’nın ve Trump’ın müttefikleri olup içeride; Ebu Süfyan’ın, Muaviye’nin, Yezid’in, Haccac bin Yusuf’un, Kutaybe bin Müslim’in yolunda gidenlerdir…

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; Rahimi, Hüdayı, Settarı, Rezzakı dilde sakız, gönülde nakıs edenlerdir…

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; yüce dinimiz İslam’ı sadece ibadet boyutuna indirgeyerek İslam’ın ahlaki boyutunu görmezden gelenlerdir. İnsanlarımıza İslam’ın şartları diye; Kelime-i şehadeti, namazı, zekâtı, orucu ve haccı, İmanın şartları diye de Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, Ahiret gününe ve kadere, hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmayı öğretip ancak bir türlü; doğruluğu, dürüstlüğü, hakkı, hukuku, adaleti ve barışı öğretmeyenler, öğretemeyenlerdir. İnsanlığa, dünyanın imarına, sulha, barışa hizmet eden her davranışın gerçek bir ibadet olduğunu anlatmayanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; İslam'ın ahlak boyutunu unutup, onun yerine haramı, kul hakkı yemeyi, haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik yapmayı, hırsızlığı, yolsuzluğu, kumpası, fitneyi, riyayı, yalanı, dolanı, namussuzluğu, sabilere tecavüzü, lüksü, israfı, sefahati, kini, kibiri ve nefreti sanki İslam’da günah değilmiş gibi, hatta hatta İslam’ın gerekleriymiş gibi yapanlardır. 

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; yalanı, dolanı, iftirayı, hileyi, hurdayı, hırsızlığı, arsızlığı, hukuksuzluğu, kumpası, hoşgörüsüzlüğü, kof bir gururu, cehaleti, karanlığı, kini ve nefreti kendisine rehber edinenlerdir…

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; eğitim sisteminde müfredata astronomi ve biyoloji gibi fen bilimleri ile antropoloji ve sosyoloji gibi sosyal bilimleri koymayanlardır, bilimsel gelişmeleri takip etmeyenlerdir. İnsanlarının inandıkları yerleşik atalar dinini sorgulanıp yerine Allah’ın dinini ikame etmeyenlerdir. İslam’ı vahiy merkezli, hikmet boyutuyla anlamaya ve anlatmaya çalışmayanlardır, anladıklarını da çağımızın ihtiyaçlarına, çağımız insanının idrakine göre anlatmayanlardır. 

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; Hz. Muhammed’i yaşadığı toplumun örf ve adetlerine göre taklit edilmesi gereken bir tarihsel kişi olarak ve Hz. Peygamberi Kur’an ahlakını örnekleyen bir insan olarak anlayıp onu günümüze taşıyıp anlatmayanlardır… İslam’ı iman ve ibadet edilerek yaşanan bir ahiret dini olarak anlayıp, İslam’ı önce zihinde sonra da dünyada yaşanan bir ahlak dini haline getirmeyenlerdir... 

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; sosyal barış, sosyal adalet, çevre sorunları, açlık sorunları, özgürlükler, kadın hakları, ötekinin hakları gibi sorunlara İslam’ın çözüm önerilerini üretip de anlatmayanlardır, her türlü ayrımcılığa, eşitsizliğe, adaletsizliğe, sömürüye karşı Hakk’ın sesi olup, güçlüden ve ezenden değil haklıdan ve ezilenden yana olmayanlardır...

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; domuz eti yemeyip ama çok rahatça kul hakkı yiyenlerdir, çok kolayca haram yiyenlerdir… 

Çin, Türkiye’deki Uygurlara Çin ajanları eliyle sınır ötesi zulmünü sürdürüyor Çin, Türkiye’deki Uygurlara Çin ajanları eliyle sınır ötesi zulmünü sürdürüyor

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; Peygamberlerini değil şeyhlerini, şıhlarını dinleyenlerdir...

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; dinini gizemli, esrarengiz bir din olarak sunup, asılsız kutsallıklar üreterek aslında kendi din ticaretleri için müşteri ve kendi siyasetleri için oy artırımı peşinde olanlardır.  

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; kendi çıkarları için toplumlarının feodal yapılarını, orijininden sapmış dini inanışlarını, mezhep kavgalarını, kadına bakış açılarını, otoriter eğilimlerini, güce olan sevgi ve biat anlayışlarını koruyarak, toplumun sosyal hayatını, insanlarının uzlaşma ve işbirliği yeteneğini geliştirmeyenlerdir. .

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; bilgi, eğitim, demokrasi, özgürlük, hak, hukuk ve adalet gibi kavramları geliştirip toplum bilincine yerleştirmeyenlerdir… Bu kavramları yerleşik kurumlar, kurallar, kaideler ve teamüller haline getirmeyenlerdir...

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; kendi zevksizliklerini, neşesizliklerini, renksizliklerini, nûrsuzluklarıni, tatsızlıklarını ve karanlıklarını dini malzeme yapıp bu ülke insanına bir gıdım yaşama sevincini, bir yudum neşeyi, bir nefes keyfi, bir dirhem ümidi çok görenlerdir...

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; dini hurafelerle beslenip sığlaştırarak sadece melankoli, sadece menkıbe, sadece gözyaşı, sadece ötekileştirme ve sadece öfke olarak anlayarak ve de anlatarak; kadın hakkı, insan hakkı, çevre bilinci, bilgi üretimi, sosyal adalet, hukuk, özgürlük, düşünce gibi temel değerlerin gelişmesine engel olanlardır.  

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; manevi evreni koskoca bir morga benzeterek İslam dinini sadece melankoli ve gözyaşı olarak takdim edenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; insanlarını cehennem, zebani ve cahim ile korkutup, akılcı ve insancıl değerler, zihin özgürlüğü ve insan onuru, yaşama sevinci gibi kavramlar ile beslenmeyenlerdir.   

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; çocuklarının beyinlerine; Allah sevgisi yerine, cahim, cehennem, Azrail, zebani, azâp, şeytan, günah, kâfir ve cin kavramlarını şırınga edenlerdir.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; insanlarına ezber, itaat ve biat kültürünü hâkim kılarak, bunan yerine tartışma ve sorgulama kültürünü oluşturmayanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; politikalarını, ilkeler ve ülküler için değil, çıkarlarının ve güçlerinin mücadele aracı olarak kullananlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; zekâ yerine şark kurnazlığını, dürüstlük ve liyakat yerine sadakati, görev yerine itaati, hak yerine gücü kullananlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; bilim, sanat, edebiyat, felsefe ve estetik gibi kavramlarını rakipleriyle rekabet edebilecek seviyeye ulaştıramayanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; eğitim, disiplin ve ahlak adına insanlarının yaşama sevincini budayanlardır, ciddiyet adına insanlarına suratlarını asanlardır, kadınlarını gelenek adına aşağılayanlardır, onları cinsel obje olarak görenlerdir, onları baskı altına alanlar, tekmeleyenler, hor görenler, yetmedi onları katledenlerdir…

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; yaşamı ve hayatı değil de ölümü yüceltenlerdir, sevgiyi; Hak'ka, hakka, hukuka, doğruya değil de güce biat ettirenlerdir, güçlü olup da her zaman için ve her yerde haklı çıkanlardır.

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; yetersizliklerinin, yeteneksizliklerinin ve kötü yönetimlerinin nedenlerini kendilerinde aramayıp hep dış mihraklarda ve komplo teorilerinde arayanlardır... 

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; toplumlarını kadınsız, eğitimlerini bilimsiz, zihinlerini ve düşüncelerini tutuklu, hukuklarını bağımlı, basınlarını yandaş ve âlimlerini dalkavuk haline getirenlerdir... 

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; din adına söz söylemeye yasal yetkili olup dinin gereklerini vaaz etme yerine iktidarın sözcülüğünü ve dalkavukluğunu yapanlardır, günümüzde Ortaçağ papaları gibi bağış karşılığı cennet vaat edenlerdir…

İslam Dünyası’nın geri kalmasının müsebbipleri; dünya hayatını sekülerleştirieceklerine, din hayatını sekülerleştirip onu magazine dönüştürenlerdir.  Erkâna uymayıp ekrana itibar eden, mabetten medyaya transfer olarak bir “pop-star”a dönüşen, İslamiyet’le, dinle, imanla hiç alakası olmayan ipe sapa gelmez soru ve cevaplarla İslamiyet'i magazinleştiren sulu gözlü, ağlak medyatik sözde din adamlarındadır…

Kısacası İslam Dünyası’nın geri kalmasının asıl müsebbipleri; aklını kullanmayanlardır. Hz. Allah Kuran-ı Kerim’de bu dünyayı anlatırdı zaten: ‘’Allah pisliği akıllarını kullanmayanların üzerine yağdırır.’’ (Yunus Süresi 100. Ayet)

Bugünkü İslam Dünyası’nın geri kalması bir sonuçtur ve müsebbipleri de tüm yukarıda anlattıklarımdır…

Müsebbipleri ortadan kaldıramazsanız sonuçları da ortadan kaldıramazsınız ve bir bin yıl daha geçse bu dünyayı geri kalmaktan, İslam coğrafyasını da kan ve gözyaşından kurtaramazsınız…   

Osman AYDOĞAN

Editör: TE Bilisim