Gözaltı olaylarının, Türkiye’yi demokrasi yolundan uzaklaştırdığını belirten De-Fakto gazetesi, ayrıca birçok Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Parlamentosu (AP) yetkililerinin görüşlerine yer verdi. Gazete AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini’nin gazetecilerin gözaltına alınmasının, demokrasinin en önemli prensibi olan basın özgürlüğüne karşı olduğu sözüne yer verdi. AP Başkanı Martin Schulz’un, durumun demokrasi adına çok endişe verici olduğu sözü hatırlatıldı. Gazete AP Başkan Yardımcısı Alexander Graf Lambsdorff’un Türkiye’nin şiddet ve zulüm yolunda ilerlediği sözlerinin altını çizdi.
“ERDOĞAN, GAZETECİLERİ GÖZALTINA ALDIRDI”
Açık Siyaset gazetesi ise, 17 Aralık yolsuzluk iddialarına geniş yer vererek Zaman gazetesinin o dönemde Erdoğan Hükümeti'nin yaptığı yolsuzluk olaylarını halka duyurduğu dile getirdi. Erdoğan’ın kendisinin ve partisindeki bazı kişilerin yolsuzluklarını örtmek için, gazetecileri gözaltına aldığını yazan gazete Recep Tayyip Erdoğan'ın daha önce de Taraf gazetesi yazarı ve The Economist’in Türkiye temsilcisi Amberin Zaman’a, “ "haddini bil edepsiz kadın” dediğini hatırlattı.
Ayrıca, gazetede gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dumanlı’nın "basına yapılan darbe, Türkiye’deki insan haklarına ve demokrasi’ye yapılan darbedir" ifadelerine yer verildi.
AK PARTİ EL KAİDE'Yİ DESTEKLİYOR
Ayat gazetesi de Türkiye’deki El Kaide terör örgütüyle bağlantılı olan gruplara karşı operasyon yapan polislerin ve El Kaide’ye aleyhine makale yazan gazetecilerin gözaltına alındığını belirtti. 14 Aralık'ta basına yapılan darbenin Adalet ve Kalkınma Partisi'nin El Kaide’yi desteklediğinin açık delili olduğu dile getirildi.
Gazetecilere yönelik baskının, 17 Aralık'a denk getirilmesinin hükümetin yolsuzluklarını algı operasyonu yaparak kapatmaya çalıştığının göstergesi olduğu dile getirildi. Gözaltı gerekçesi olarak da, 2010 yılındaki El-Kaideye bağlı Taşhiye grubuna yönelik yapılan operasyonun gösterildiğini yazan gazete, şimdi ise savcının iddianamesinde El-Kaide'ye bağlı örgütün şiddetle ilgisinin olmadığını yazdığını ve 2010 yılında yapılan baskını haksız gösterdiğinin altı çizildi. Haberde o dönemde operasyonu haber yapan birçok basın kuruluşu olmasına rağmen, Zaman gazetesi ve Samanyolu Televizyonu’nun suçlu gösterilmesi ise, gözaltıların haksız olduğu gerçeğini ortaya çıkarttığı belirtildi. Türkiye’nin artık otoriter bir rejime doğru ilerlediğini belirten yazıda, hükümet lehine yayın yapmayan tüm basın mensuplarının baskı gördüğü belirtildi. Türkiye’nin İŞİD’e silah göndererek yardım yaptığını ve bu olayla ilgili basında haber yapmaya yasak getirildiğinin altı çizildi.
Ülkenin en çok okunan Veçerniy Bişkek, Maalımat, Kabarordo haber sitelerinde ve Ayat gazetesinde Fethullah Gülen Hocaefendi'nin Almanya’da yayınlanan Suddeutzche Zeitung gazetesine verdiği röportajı, Kırgızcaya çevirerek yayınlandı.
Editör: TE Bilisim
