Filistin’de bu noktaya nasıl gelindi? Filistin’de bu noktaya nasıl gelindi?
Türkiye’de özgür basını hedef alan 14 Aralık operasyonu, New York'ta BM binasının karşısında bulunan parkta yüzlerce kişi tarafından protesto edildi. Gösteriye katılan Türk-Amerikan toplumu, 'hükümete darbe' gerekçesi ile hakkında dava açılan Çarşı grubuna da destek çıktı.

Türk Kültür Merkezi (TCC) tarafından Dag Hammarskjold parkında organize edilen gösteriye katılanlar, "Herkes sussa Zaman susmaz", "Hidayet Allah’a emanet" ve "Özgür basın susturulamaz" diye bağırdı. Aileleri ile gösteriye katılanlar, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın hiçbir delil gösterilmeden hapse gönderilmesine tepki gösterdi. New York’ta hava çok soğuk olmasına rağmen parka gelenler, Türk bayrakları ve Türkçe-İngilizce dövizlerle 'Özgür basın susturulamaz' dedi. Göstericilerin ellerindeki 'Çarşı yalnız değildir' pankartları dikkat çekti.

"HAYALİ SEBEPLERDEN OPERASYON YAPILMIŞTIR"

Yabancı basın kuruluşlarının da takip ettiği protesto gösterisi, Türk Kültür Merkezleri Başkanı Sadri Altınok’un konuşması ile başladı. Altınok, 14 Aralık’ta Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ile Hidayet Karaca’nın da aralarında bulunduğu 31 kişinin gözaltına alınmasını kınadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın demokratik olmayan tutumlarını bu iki medya kuruluşunun dile getirmesi nedeniyle gözaltıların yaşandığını ifade eden Altınok, "Hiçbir delile dayanmayan ve hayali sepeblerden dolayı bu operasyon yapılmıştır." dedi.

Operasyonla yalnızca özgür basını susturma değil, insan hakları ihlali de yaşandığını aktaran Altınok, "Gazeteciler hükümetin düşmanı değildir. Aksine, Türkiye’de demokrasiye ket vuranları, belgelerle ortaya çıkan yolsuzlukları eleştirdiği için bu iki kuruma yönelik operasyon yapılmıştır." diye konuştu.

Erdoğan yönetiminin otoriter ve tek parti rejimine doğru hızla yol aldığı eleştirisinde bulunan Altınok şöyle devam etti: "Bu yaşanan talihsiz olaylardan ötürü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bütün vatandaşlarına adil ve hukuka uygun şekilde davranmaya, basın özgürlüğünü korumaya, demokratik düzeni bozacak uygulamalardan uzak durmaya davet ediyoruz."

"KİMSE BÖYLE BİR ORTAMDA GÜVENDE DEĞİLDİR"

Gösteriye New York Eyalet Milletvekili Steven Cymbrowitz de destek verdi. Hizmet Hareketi’ne mensup insanlara karşı yapılan haksızlıkların durmasını isteyen Cymbrowitz, "Gazetecilerin özgürlüklerine karşı yapılan saldırı bizleri Türkiye’nin demokratik geleceği konusunda endişeye sevk etmekte." dedi.

İfade hürriyeti ve demokrasiye yönelik saldırıların her Türk vatandaşının özgürlüğünü tehdit anlamına geldiğini vurgulayan milletvekili, "Basının hükümet tarafından kontrol edilirse neler olabileceğine kimi ülkelerde şahitlik ettik. Bir gruba karşı yapılan operasyon zamanla diğerlerini hedef alıyor. Kimse böyle bir ortamda güvende olmuyor." diye konuştu.

Amerikalılara da seslenen Cymbrowitz, Türkiye’de daha fazla demokrasi, insan hakkı, özgürlük isteyenlere destek olmalarını salık verdi. New York Kongresi’nde bulunan Türk-ABD Dostluk Grubu olarak Türkiye’de özgür basının korunması yönünde bir deklerasyon yayınladıklarını kaydeden Cymbrowitz, "İfade hürriyetini, insan haklarını, adaleti savunan herkesi ve dahi federal Kongre’yi Türkiye’de demokratik bir hükümeti savunmaya ve bu vesile ile Türk insanlarının özgürlüklerini korumaya çağırıyorum." dedi.

Zaman Gazetesi yazarı İlahiyatçı Ahmet Kurucan da Erdoğan’ın Haziran'da 'Hizmet Hareketi’ni terör örgütü ilan edeceği konusunda tehdit ettiğini belirterek, Cemaat'e karşı bugün yaşanan saldırının çok önceden planlandığını söyledi. Kurucan, "Bugün nasıl Ekrem Dumanlı bey ne kadar masumsa, Hidayet Karaca bey de o kadar masumdur." diye konuştu.

Samanyolu Amerika Genel Yayın Yönetmeni Adem Kalaç da protesto da konuşanlar arasındaydı. Kalaç, Demokratik değerleri ve basın özgürlüğünü savunduklarını ve savunmaya da devam edeceklerini söyledi. Necip Fazıl Kısakürek’in bir şiirini de konuşmacılarla paylaşan Kalaç, "Ya Allah’a baş eğer hiçbir şeyden korkmazsınız. Veya herkese baş eğer, hiçbir şeye değmezsiniz!" mısrasını hatırlattı. Türkiye’de yalnızca basının değil demokratik değerleri savunan, Türk insanın değerlerini dünyaya yaymaya ve tanıtmaya çalışan, hukukun üstünlüğüne inanan insanların da susmayacağını belirten Kalaç, Allah’a tevekkül edenlerin kimsenin karşısında boyu eğmediğini, eğmeyeceğini kaydetti.

YOLSUZLARA, DARBECİLERE VE HIRSIZLARA SELAM YOK

Gösterinin son konuşmacısı ise Turkish Review dergisi Genel Yayın Müdürü ve Zaman Gazetesi köşe yazarı Kerim Balcı oldu. Çarşı grubuna, Berkin Elvan’ın gözü yaşlı annesine, Hidayet Karaca, Ekrem Dumanlı ve hükümet tarafından hakları verilme sözü verilip de kandırılan Kürt halkına 'Selam olsun' diyen Balcı, hırsızlar, darbeciler, yolsuzlar için ise 'Selam olmasın onlara' ifadesini kullandı.

Demokrasi nöbetine katılanlardan Mustafa Ersan Özkök, kendisinin de basın işcisi olduğunu belirterek, "İstibdada, zulme karşı olduğum için buradayım!" şeklinde konuştu.

Özgür basına karşı yapılan operasyonu 'canı gönülden ve yürekten protesto ediyorum' diyen Özkök, Türkiye’de yaşanan bu hukuksuzlukların mutlaka birgün biteceğini söyledi. Özkök, "Zalimin zulmü varsa masumun Allah’ı vardır! Sıradan bir dizi veya film konu edilerek basın mensubu arkadaşlarımız hiçbir şekilde gözaltına alınmamalıydı." dedi.

Soğuk havaya rağmen tüm aile fertleri ile eyleme destek verenlerden 18 yıldır Amerika'da yaşayan Havva Bayram, Hizmet Hareketi'nden hiçbir zaman kötülük görmediklerini belirterek, "Biz her zaman hizmetin peşinde olduk ve olmaya devam edeceğiz. Onlardan hep iyilik gördük. Çocuklarımızı hiçbir zaman kötü yola düşürmediler. Allah onlardan razı olsun. Bugün de burda tutuklanan gazetecilere destek olduğumuzu göstermek için burdayız." şeklinde görüşlerin dile getirdi.

Eyleme destek veren İnanç İzci isimli öğrenci ise "Özgür basını savunmak için Türkiye'deki adaletsizliğe, hukuksuzluğa karşı sesimizi yükseltmek için geldik. İnşallah buradan gerekli yerler mesajı alırlar. Kendilerini ya düzeltirler, ya da ordan giderler diyorum." şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim