Filistin’de bu noktaya nasıl gelindi? Filistin’de bu noktaya nasıl gelindi?
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Vladimir İvanovski, Türkiye’nin indirdiği Suriye uçağında silah ya da patlayıcı madde olmadığını kabul ettiğini, kendilerinin de bu konuda daha fazla ısrarcı olmayacaklarını söyledi.

İnterfaks’a Rusya-Türkiye ilişkilerini değerlendiren İvanovski, “Uçak krizinin kapandığını söyleyebilirim. Şimdi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Aralık ayında Türkiye’ye başarılı bir ziyaret gerçekleştirmesi, Rusya-Türkiye ilişkilerinin gelişimi için yeni adımların atıldığının göstergesi.” dedi.

“Türk tarafının kargo taşımacılığı sırasında Chicago Konvasiyonu’na göre önceden bildirilmesi yönündeki şikayetlerini anlıyoruz.” değerlendirmesinde bulunan Büyükelçi, uçakta bulunan kargonun yolcu güvenliği açısından herhangi bir tehdit oluşturmadığını da hatırlattı.

Türk savaş uçakları 10 Ekim 2012’de Moskova’dan Şam’a giden Suriye Havayollarına ait uçağı askeri mühimmat bulunduğu gerekçesi ile Ankara’ya indirmişti. Kargoya el koyan Ankara, içinde Rus yolcuların da bulunduğu yolcu uçağının kalkışına izin vermişti. Ankara, uçakta bulunan elektronik radar sistemlerinin askeri amaçlı olduğunu ifade etmişti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ankara’nın uçakta silah ya da patlayıcı madde taşınmadığını kabul ettiğini açıklarken, Kasım ayında da Kremlin Dış Politika Danışmanı Yuri Uşakov, kargonun Rusya’ya değil, Suriye’ye ait olduğunu kaydetmişti.

SURİYE’DE FARKLI BAKIŞ, RUS-TÜRK İLİŞKİLERİNİ ETKİLEMİYOR

Rusya ve Türkiye’nin Suriye konusunda farklı yaklaşımlarının iki ülke ilişkilerini olumsuz yönde etkilemediğini ifade eden İvanovski, Aralık ayında İstanbul’da gerçekleşen Rus-Türk İşbirliği Konseyi’nde bireysel dış politika farklılıklarının ikili ilişkileri etkilememesine vurgu yapıldığını söyledi.

Rusya-Türkiye ilişkilerinin genel olarak 2012’de çok başarılı bir dönem geçirdiğini kaydeden Rus Büyükelçi, iç dinamiklerle oluşan başarıların her zaman renkli bir şekilde dışa yansımayacağına; turizm, toplam ticaret hacmi ve karşılıklı yatırımların hızla geliştiğine dikkat çekti.

SORUNLARI ÇÖZECEK MEKANİZMA VAR

Moskova ve Ankara arasında siyasi diyalog açısından en yüksek seviyede bir sürecin yaşandığını vurgulayan Büyükelçi, “Tüm bu bakanlıklar ve yatırım ajansları arasındaki diyaloglar da pozitif ve yapıcı bir atmosferde gelişiyor. Böylece önemli konularda iki ülke yaklaşımları ele alınabiliyor. Suriye konusu da bunun dışında değil.” ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda Rusya ve Türkiye arasında zaman zaman bazı sorunların da çıkabildiğine değinen Büyükelçi, iki ülke ilişkilerinin diyalog ortaklığı içerisinde tüm sorunları etkili ve verimli bir şekilde çözüme kavuşturacak mekanizmalara sahip olduğunu ifade etti. İvanovski, iki ülke arasında 2010’da kurulan ve ortak bakanlar kurulu gibi çalışan Üst Düzey İşbirliği Konseyi’ni buna örnek gösterdi.

PATRİOTLARIN SAVUNMA AMAÇLI KULLANILMASINI ÜMİT EDİYORUZ

Türkiye’nin Suriye sınırına yerleştirilen Patriot füze savunma sistemi ile ilgili de değerlendirmede bulunan Rusya Büyükelçisi, “Basında Patriot sistemlerinin kullanılması ile ilgili farklı senaryolar yer aldı. Bir kısım gözlemcilerin farklı hedefler için kullanılma riski olduğu yönünde değerlendirmeleri var. Biz bu sistemlerin Türkiye topraklarının korunmasının dışında farklı amaçlar için kullanılmamasını arzu ediyoruz.” temennisinde bulundu.

Patriotların yerleştirilmesinin Suriye’ye yönelik askeri bir müdahale, İran ya da Rusya’ya yönelik bir amacı olup olmadığı ile ilgili soruya cevap veren İvanovski, “Biz Türkiye’nin kendi güvenliğini sağlamak için yeterli önlemler almasını tartışmıyoruz. Ancak Rusya Devlet Başkanı Putin’in de Aralık ayında Türkiye ziyaretinde ifade ettiği gibi, ek askeri yığınağın tansiyonun yükselmesine neden olacağına inanıyoruz.” dedi.

Türk toplumunun Ankara’nın Suriye politikasındaki yaklaşımına ve Patriot füzelerinin yerleştirilmesi ile ilgili kararına bakışı ile ilgili soruyu yanıtlayan İvanovski, “Bizim Rusya büyükelçisi olarak kamuoyunun yaklaşımını değerlendirmemiz zor ve doğru değil. Biz sadece gözlemliyoruz. Ancak şunu söyleyebilirim ki, bakış farklılıkları yelpazesi geniş. Genel olarak herhangi bir dış müdahale olmadan Suriye krizinin bir an önce çözüme kavuşturulması öne çıkıyor.” tespitinde bulundu.

Editör: TE Bilisim