Avusturya İslam Cemaati (IGGiÖ) Başkanı Dr. Fuat Sanaç, konuyla ilgili Cihan muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’den imam gelmesinin yasaklanmadığını, düzenleme ile sadece sigortası Avusturya’da ödenen ve maaşını Avusturya’daki Diyanet teşkilatına bağlı Avusturya Türk İslam Birliği’nden (ATİB) alan imamların burada çalışabileceğini ekledi.
Başkan Sanaç "Yani Avusturya Devleti imamın gelmesine karşı değil, imamın devlet memuru olarak gelmesini istemiyor. Biz IGGiÖ olarak bu maddenin sadece İslam Cemaati’nin kanununda bulunmasını eşitlik ilkesine aykırı bulduğumuzdan itiraz ettik. Ayrıca bu konuda öngörülen 1 yıllık geçiş sürecinin de çok kısa olduğunu belirttik. Yasanın çıkışından sonra bireylerin ya da kurumların Anayasa Mahkemesi'ne gitme hakkı var." dedi.
İSLAM CEMAATİ'NDEN İZİN ALMADAN CAMİ AÇILAMAYACAK
‘IGGiÖ’nün izni olmadan cami açılamaz’ maddesine yönelik itirazlara katılmadığını belirten Sanaç, "Türkiye’de ve Balkan ülkelerinde devlete bağlı bir organın izni olmadan cami açılamaz. Bize bağlı olmayan ancak hesabı bizden sorulan mescitler var ve bu nedenle bu yöndeki düzenleme önemli." dedi.
Özellikle derneklerinin kültür derneğine çevrilmesi ya da IGGiÖ’ye bağlı olarak devam etmesinin öngörüldüğünü belirten Sanaç, "Süreç devam ediyor. Meclis sürecinde de itirazlarımızın göz ardı edilmeyeceğini ümit ediyoruz." dedi.
ŞURA MECLİSİ, ALEVİLER İLE AYNI YASADA YER ALMAKTAN RAHATSIZ
Avusturya İslam Cemaati’nin yetkili organı Şura Meclisi tarafından yapılan açıklamada, "Tek bir yasa ile temel farklılıkları olan iki farklı dini cemaati bir yasa altında toplanmasından mutlu değiliz." ifadelerine yer verildi. Açıklamada yasa taslağında birçok ayrımcılık ve anayasa aykırılık içeren madde yer aldığı ifade edildi. Açıklamada yasa ile 102 yıldır tanınan İslam’ın sanki yeni bir dini cemaat gibi kabul edilmesine itiraz edildiği kaydedildi.
Bakanlar ile İGGİÖ Yüksek Konseyi’nin (Oberster Rat) toplantısı sonrasında çalışılan taslağın 5 Aralık 2014 tarihinde kendilerine iletildiğini belirten IGGiÖ Şura Meclisi, kendilerinin görüş bildirmesi beklenmeden 10 Aralık’ta kabul edildiğinin altını çizdi.
Açıklamada, yasaya ilişkin itirazlarda öne çıkan temel itiraz noktaları şu şekilde sıralandı:
IGGiÖ için özel bir yasa hazırlanmaması ve Aleviler ile aynı yasada yer almaları
Avusturya anayasasında zaten var olan ve tekrar olarak Avusturya yasalarının dini öğretilerin üstünde olduğunu belirten madde. Bu maddeye Müslümanlara güvensizliği gösterdiği gerekçesiyle itiraz ediliyor. (Bu madde diğer dinlerin yasalarında yer almıyor. Ancak halen geçerli olan 1912 İslam Yasası’nda bu yönde bir madde mevcut. Hükümet bu maddeyi eski yasada var olduğu için yeni yasaya da koyduklarını ifade ediyor.)
Yurtdışından derneklere düzenli finansman yardımının yasaklanması
İmam eğitimi verecek akademisyenlerin IGGiÖ üyesi olmaması (Açıklamada yasada daha önce yer almayan akademisyenlerin İslam dinine mensubiyeti sorunun çözüldüğüne ancak IGGiÖ üyesi olması talebinin yerine getirilmediğine vurgu yapılıyor.)
Açıklamada daha önce yapılan itirazlara yönelik düzeltmelerin memnuniyetle karşılandığı ifade edildi.
ALEVİ CEMAATİ: YASA TEKLİFİNİN KABUL EDİLMESİ SEVİNDİRİCİ
Avusturya Alevi İslam Cemaati Bakanlar Kurulu’nda kabul edilen yasa teklifini mutluukla karşıladıklarını bildiren bir açıklama yayınladı. Açıklamada Alevi inancının yeni yasa ile bir Avusturya eğitim kurumunda öğretilecek olmasının da sevindirici olduğu belirtildi.
Avusturyalı siyasetçilerden de yasaya ilişkin açıklamalar gelmeye devam ediyor. Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup eski Başkanı Hannes Swoboda, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda “İslam Yasası üzerinde çalışılmalı, IGGiÖ ile uzlaşma sağlanmalı, diğer dini cemaatlerde olduğu gibi.” ifadelerine yer verdi.
Editör: TE Bilisim
