TÜRK Dünyası Noterler Birliği’nin kurulmasıyla ilgili bilgilendirme; TÜRK Dünyası Noterler Birliği’nin kurulmasıyla ilgili bilgilendirme;
 ABD Merkezi İstihbarat Ajansı (CIA) yeni direktörü Gina Haspel’in ajanlık kariyerine ilişkin yayınlanan bir belge, Haspel’in 1998-2000 yılları arasında Orta Asya’da görevdeyken Türkçe ve Rusça eğitimi aldığını ortaya çıkarmıştı. Habertürk Washington Temsilcisi Serdar Turgut'un yazdığına göre yeni CIA direktörüne  2000-2001 yıllarında Ankara’da istasyon şefi yardımcılığı görevinde bulunduğu sırada Türkiye-Rusya yakınlaşmasını önleme görevi verilmişti. Türkiye-Rusya yakınlaşmasının ABD'de tartışıldığı dönemde Türkçe ve Rusça bilen Haspel'in CIA'nın başına geçmesi tartışma yarattı.

Turgut o görevi şöyle anlattı:


"Çünkü bana anlatılana göre, Haspel’e CIA içinde 1985’ten sonra özel Rusya eğitimi verilmiş. Rusça da öğretilmiş. Yani anlayacağınız, Haspel tam bir Rusya’ya karşı çalışacak istihbarat ajanı olarak eğitim almış.


Rusya hakkında karşı istihbarat konusunda uzmanlaşmış bir ajanın neden Ankara’ya atandığını soruşturunca da karşınıza ilginç bir bağlantı çıkıyor.


Dönem Clinton’ın başkanlığı dönemi. Başkan Clinton ve Amerikan yönetimi, özellikle enerji transferi bağlamında Türkiye ile Rusya arasında yakın ilişkiler kurulmasından rahatsız. İki ülke arasında başlayan yakınlaşmanın bugün olduğu gibi Amerikan çıkarlarına aykırı olacağı konuşuluyor.


Türkiye o günlerde Rusya’yla Mavi Akım projesi üzerinde çalışıyor ve iki ülke arasında çok yakın ilişki kuruluyor. Anlayacağınız Haspel’e Türkiye ile Rusya’nın arasını bozacak çalışmalar yapması görevi veriliyor.

O günlerde ABD’nin büyükelçisi olan Mark Parris, 1982-85 yılları arasında Moskova Büyükelçiliği yaptığından Rusya konusunda çok bilgili.

Yönetim o günlerde Parris’in büyükelçi, Haspel’in de CIA İstasyon Şefi Yardımcısı olarak Ankara’da çalışmaları durumunda Rusya ile Türkiye’nin daha fazla yakınlaşmasının engelleneceği yönünde bazı adımlar atılabileceğini düşünüyor.


Nitekim Haspel, 2 yıl boyunca o görevde kaldı, ama iki ülkenin enerji bağlamında yürüttüğü ortak çalışmayı önleyemediği gibi bugünlere miras bırakılan bir siyasi yakınlaşmaya girmesini de engelleyemedi."


(
Odatv.com)




Editör: TE Bilisim