Çin, Türkiye’deki Uygurlara Çin ajanları eliyle sınır ötesi zulmünü sürdürüyor Çin, Türkiye’deki Uygurlara Çin ajanları eliyle sınır ötesi zulmünü sürdürüyor
İngiltere'de faaliyet gösteren Regalis Güvenlik ve Dedektiflik şirketi kurucu direktörü Erdal Koyuncu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan 'böceklerin' teknik özelliklerine ilişkin Cihan Haber Ajansı'na değerlendirmede bulundu. Koyuncu, bu tür tehditlere karşı korunmak için Türkiye'nin de kendi böcek teknolojisi ve böcek tarama teknolojisini geliştirmesinin önemine vurgu yaptı.

Erdal Koyuncu, böceklerin ilk olarak Soğuk Savaş döneminde Rusya ve ABD arasında kullanıldığını, son 20 yıldır GSM teknolojisi sayesinde ise bu cihazların büyük gelişme gösterdiğini aktardı. Türk güvenlik uzmanı dönemin iki süper gücü arasında yaşanan dinleme olayın şöyle anlatıyor: "1946 yılında Moskova'daki ABD Büyükelçilsine bir öğrenci tarafından hediye veriliyor. Yaklaşık 6 sene sonra büyükelçilikte bu hediyenin içinde böcek olduğunun farkına varılıyor. Yani, Rusya bu böcek sayesinde ABD büyükelçiliğini 6 sene boyunca dinliyor."

Gizli dinleme amaçlı kullanılan ve 'böcek' olarak adlandırılan cihazların birçok çeşidinin bulunduğunu belirten Koyuncu, Cihan'a yaptığı açıklamada, böceklerin genel olarak 5 kategoride tanımlanabileceğini kaydederek, bunları şu şekilde özetledi:

Hardwired böcek: Telefon hatlarına yerleştirilen böcek, konuşmaların dinlenmesine olanak sağlıyor. Uzun yıllardır kullanılan bir dinleme metodu.

RF (radio frequency) böcek: Radyo vericisi yoluyla dinleme yapılan böcek çeşidi. Yakın mesafeden dinlemeye olanak sağlıyor. En yaygın olarak kullanılan ve en kolay yerleştirilen böcek çeşidi. Başbakan Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan, bu türden bir böcekti.

GSM böcek: Sistem, böceklere SIM kartı yerleştirilerek çalışıyor. Bu sayede dünyanın herhangi bir yerinden SIM kart aranarak odada konuşulanlar rahatlıkla dinlenebiliyor. GSM teknolojisinin gelişmesiyle özellikle son 10 yıldır yaygın olarak kullanılıyor.

Infrared ve lazer böcek: Parabolik reflektör yardımıyla çalışan sistem, kilometrelerce uzak mesafeden camlı bir ortamı dinlemeye olanak sağlıyor.

Koyuncu, Başbakan Erdoğan'ın çalışma odasındaki prize yerleştirilen böceğin radyo dalgasıyla çalışan bir böcek çeşidi olduğunun basına yansıdığını hatırlatarak, bunun SIM kartlı versiyonunun nasıl çalıştığını bir örnek eşliğinde Cihan'a anlattı.

PRİZE YERLEŞTİRİLEN BÖCEĞİN ŞARJ EDİLMEYE İHTİYACI YOK

Prize yerleştirilen böceğin dışarıdan anlaşılmasının çok zor olduğunu vurgulayan Koyuncu, Başbakan'ın koruma ekibinde bu tür cihazlar konusunda uzman olan birilerinin de bulunması ve Erdoğan'ın devamlı olarak kaldığı yerlerde rutin tarama yapılması gerektiğini ifade etti.

Türk güvenlik uzmanı, priz şeklindeki böceğin içindeki sim kartın yanında küçük bir batarya bulunduğunu, ancak bu bataryanın elektriğe bağlı bulunması sebebiyle şarjının bitmesi veya değiştirilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirtti.

Bazı köşe yazarları, Erdoğan'ın odasında bulunan böceğin devamlı şarj olunması gerektiğine dikkat çekerek, bunun kim tarafından yapılmış olabileceği sorularını gündeme taşımıştı.

Koyuncu, bu tür böceklerin hedeflenen kişinin odasına yerleştirilebilmesi durumunda, bataryayı şarj etme ihtiyacı olmadığı için, aylarca dinleme yapılabileceğini sözlerine ekledi.

Türk güvenlik uzmanı, radyo dalgasıyla çalışan böceklerin ancak yakın mesafeden, SIM kart ile çalışanlarının ise dünyanın her yerinden dinlenebildiğini hatırlattı.

Bu tür böceklerin küçüklü büyüklü her türlü eşya içine yerleştirilebildiğine dikkat çeken Koyuncu, "Bu sebeple uzman kişilerin, çok sık aralıklarla, doğru tarama cihazlarıyla ortam araması yapması gerekmektedir." diye konuştu.

YAKIN KORUMALARIN SADECE İYİ SİLAH KULLANMASI YETERLİ DEĞİL

Bir ülkenin başbakanının evinde böcek bulunmasını 'ciddi bir güvenlik zafiyeti' olarak nitelendiren Koyuncu sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada birkaç konunun altını çizmek gerekiyor. Güvenlik ekibinin yapması gereken rutin tarama hangi sıklıkta, ne tür cihazlarla yapılıyor ve bunu yapanlar hakikaten uzman kişilerden mi oluşuyor? Kim yapmış olabilir sorusuna gelince, RF böceğini oraya yerleştirmek çok zaman alan bir şey değil ancak kamera görüntülerinin olmaması ciddi bir güvenlik zafiyetinin göstergesi. Üçüncü olarak ise dünyadaki prestijimiz açısında ciddi bir imaj kaybı olduğunu düşünüyorum."

Bu olayın basına yansımış olmasının hem iyi hem de kötü yanlarının olduğunu düşünen Koyuncu, "Bu sorunu çözmek adına iyi. Bu olayla birlikte Türkiye'de bazı şeyler değişecektir diye düşünüyorum. Pozitif tarafı bu. Negatif tarafı da tabii ki, ülkenin imajına olumsuz etkisi." diye konuştu.

Kraliyet ailelerinden başbakanlara üst seviyedeki kişilerin her zaman bu tür tehlikelerle karşı karşıya olduğunu vurgulayan güvenlik uzmanı, bu kişileri koruyan yakın güvenlik ekiplerinin böcek ve benzeri teknolojiler konusunda da ciddi eğitim almalarının elzem olduğunu dile getiriyor.

Koyuncu, "İyi bir yakın koruma tanımı yapılırken, iyi bir silah kullanan veya iyi ilk yardım yapan eleman dışında ileri teknolojiden anlayan kişilerin de yakın koruma ekibinde bulunması büyük bir avantaj." şeklinde değerlendirmede bulunuyor.

İSTİHBARAT TEKNOLOJİSİNİ MİLLİLEŞTİRMELİYİZ

Koyuncu, teknolojinin gelişmesiyle böcek cihazlarının da çok sofistike bir hal aldığını ve bunların konulduğu yerleri teşhis etmenin daha da zorlaştığını belirterek, "Resmi ziyaretler sırasında otel odalarının duvarlarının içine gizlenebiliyor mesela. İngiltere eski başbakanı Tony Blair'in Hindistan gezisi sırasında otel odasının duvarında bulunmuş ve Blair son anda odasını değiştirmek zorunda kalmıştı 2003 yılında." diyerek bu duruma bir örnek verdi.

Böcek tarama cihazlarının birçok ülke tarafından üretildiğini ve farklı böcekleri bulmak için farklı aletlerin kullanıldığını anlatan Koyuncu, "Bu tarama cihazlarını üreten ülkeler, daha sonra kendi ürettikleri tarama cihazlarının bulamayacağı çok daha sofistike böcekler de üretebiliyor." yorumunda bulundu.

"Böcek teknolojisi konusunda ülke olarak hangi noktadayız?" sorusunun büyük önem arz ettiğinin altını çizen Koyuncu, bu konuda 'milli teknolojimizin' olmasının veya var olan teknolojinin geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı.

Koyuncu, teknolojiyle birlikte günümüz dünyasındaki istihbarat anlayışının büyük değişim yaşadığına dikkat çekerek, "Bu teknolojinin kendi ülkenizde üretilmesi, yapılandırılması, araştırılması gerekiyor. Kendi cihazlarınızın olması gerekiyor." dedi.

Leicester Üniversitesi Kriminoloji Fakültesi'nde Güvenlik ve Risk Yönetimi üzerine yüksek lisans eğitimi alan Erdal Koyuncu, İngiltere'nin önde gelen akredite güvenlik ve dedektiflik firmalarından birinin kurucu yöneticisi olarak görev yapıyor. Koyuncu, şimdiye kadar İngiltere'de binin üzerinde öğrenciye güvenlik üzerine eğitim ve sertifika verdi.

Editör: TE Bilisim