Ankara’da, 3 bini aşkın dershane adına bir açıklama yapan ÖZ-DE-BİR Başkanı Faruk Köprülü, hükümetin dershanelerin kapatılmasıyla ilgili ‘paydaşlarla görüşme’ kararının hiçbir şekilde yerine getirilmediğini duyurdu. Köprülü, “Bakanlık yetkilileri bizlerle bir araya geliyor, ancak uzlaşmak için değil, kapatma kararına ikna etmek için.” dedi.
Türkiye genelinde faaliyet gösteren 3 bini aşkın dershaneyi temsil eden çatı kuruluşları, Ulusal Dershane Dernekleri adıyla bir platformda buluştu. 5 derneğin temsilcileri Ankara’da düzenledikleri basın toplantısında kanun zoruyla kapatma girişiminin yanlışlığını bir kez daha vurguladı. Hükümetin ilgili ‘paydaşlarla görüşme’ kararının hiçbir şekilde yerine getirilmediğini açıkladı. Toplantıda kapatma kararında ısrar edilmesi halinde, iç hukuk ve uluslararası hukukun kendilerine tanıdığı bütün hakların sonuna kadar kullanılacağı hatırlatıldı. Ortak açıklamayı okuyan ÖZ-DE-BİR Başkanı Faruk Köprülü, Milli Eğitim Bakanlığı’nın orta yol bulmaktan ve konunun taraflarının görüşlerini dinlemekten ziyade, onları kapanmaya ikna etmek için görüştüğünü söyledi. Toplantıya Özel Dershaneler Birliği (ÖZ-DE-BİR), Güven Dershane Sahipleri Derneği (GÜVENDER), Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER), Özel Öğretim Derneği (ÖZDER) ve Özel Anadolu Kültür Dershane Birliği Derneği (KÜLTÜR-BİR) temsilcileri katıldı.
Ulusal Dershane Dernekleri Platformu, dün Ankara Rixos Otel’de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kesin bir dille ifade ettiği dershaneleri kapatma girişimine yönelik görüşlerini açıkladı. ÖZ-DE-BİR Başkanı Faruk Köprülü’nün okuduğu açıklamada, meselenin oldubittiye getirilmeden, zaman baskısı olmadan, hukuksal problemlere yol açmayacak şekilde ayrıntılarıyla görüşülmesi istendi. Meselenin sadece ‘yüzde 25’ olarak telaffuz edilen bir kesimi ilgilendirmediği vurgulanarak “Görülüyor ki açıklamanın altında imzası olan 3 bin civarında dershaneyi temsil eden dernekler, tüm dershane sektörü hatta tüm özel öğretim kurumları dernek ve çevreleri bu soruna sahip çıktı. Ortak bir bakışla ve demokratik haklarını kullanarak sorunun çözümüne yöneldi.” denildi.
Bazı basın yayın kuruluşlarında dershanecilerle hükümet arasında mutabakatın sağlandığına yönelik çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığı ifade edildi. Bundan sonraki sürecin şeffaflık içinde yürütülmesi istendi. Bakanlar Kurulu’nun toplandığı gün özel dershaneleri temsil eden yöneticilerin MEB’e davet edildiği ve kendilerinden taslağın kabul edilmesinin talep edildiği bilgisi verildi.
Açıklamada şöyle denildi: “Bakanlıkta ayrı ayrı görüşmeler yapılmış ve hazırlanan yasa taslağının dershane derneklerince kabul edilmesi istenmiştir. MEB, orta yol bulmaktan ve konunun taraflarının görüşlerini dinlemekten ziyade; ikna turlarına başlamıştır. Ancak hazırlanan taslak, ülkemizin eğitim-öğretimine önemli zararlar verecek bazı maddeler içerdiği için dernek temsilcileri tarafından kabul edilmemiştir.”
Dernekler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, televizyon kanalında konuyla ilgili sorulara verdiği cevaplarda, yanlış bilgilendirildiğinin anlaşıldığını da kaydetti. Açıklamada “Bu çalışmayı eğitim reformu kapsamında değerlendirerek iyi niyetle yaklaşmakta ancak yanlış bilgilendirildiği görülmektedir. Söz gelimi, sınav sorularının dershane müfredatına göre düzenlendiği iddiası, 20 bin liralık dershaneler, 800 bin öğretmene haksızlık yapma düşüncesi, özel okul ve özel açık lise olma önerileri sorunun çözümünden uzaklaşıldığını belli ediyor.” ifadeleri kullanıldı.
Öte yandan Ulusal Dershane Dernekleri Platformu, 6 maddelik bir bildiri yayınladı. Açıklamada, konunun daraltılmış seçenekler ve dayatmayla çözülemeyeceğine dikkat çekilerek, “Bundan dolayı konuyla ilgili çalışma yapan başta sektör temsilcisi dernekler olmak üzere düşünce kuruluşlarının ve üniversitelerin, öğretmen sendikalarının ve özel okulları temsil eden derneklerin kanaatlerinin alınmasının da faydalı olacağına inanıyoruz.” denildi.
Ulusal Dershane Dernekleri Platformu’nun 6 maddelik bildirisi
1-Bakanlar Kurulu’na gelen bu konuyu yeniden değerlendirme ihtiyacıyla tarafların görüşlerini, önerileri alma yaklaşımlarını meselenin çözümü açısından olumlu buluyoruz.
2-Bakanlık bürokratları tarafından dershane dernekleri ile yapılacak görüşmelerde karşılıklı dayatma olmadan yapıcı katkılarda bulunmak istiyoruz.
3-Dershaneler meselesi, sadece dershaneleri değil; öğretmenler, çalışanlar, öğrenciler ve veliler dikkate alındığında halkımızın çok büyük bir kısmını ilgilendirmektedir. Bundan dolayı meselenin oldubittiye getirilmeden, zaman baskısı olmadan, hukuksal sorunlara yol açmayacak biçimde ayrıntılarıyla görüşülmesini bekliyoruz.
4-Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Sayın Bülent Arınç’ın açıklamasında ifade ettiği, mutlaka paydaş olan dershane derneklerinin görüşlerinin alınacağı gibi, olayın diğer paydaşları olan çalışan öğretmen ve personel ile bu kurumlardan hizmet alan öğrenci ve velilerin de görüşlerinin alınması gerektiğine inanıyoruz.
5-Bu konunun çok daraltılmış seçenekleriyle bir dayatma biçiminde sunularak çözüleceğinin sanılması büyük bir yanılgıdır. Bundan dolayı konuyla ilgili çalışma yapan başta sektör temsilcisi dernekler olmak üzere düşünce kuruluşlarının ve üniversitelerin, öğretmen sendikalarının ve özel okulları temsil eden derneklerin kanaatlerinin alınmasının da faydalı olacağına inanıyoruz.
6- Bazı basın yayın kuruluşlarında sanki Bakanlar Kurulu sonrası dershane temsilcileri ile görüşmeler yapılmış ve mutabakat sağlanmış gibi haberler vardır. Bunlar doğruyu yansıtmamaktadır. Bundan sonraki sürecin şeffaflık içinde yürütülmesini bekliyoruz.
ÖZDEBİR: Kapatma merdivenaltı eğitime yol açar
