Filistin’de Eğitim Bilinci Filistin’de Eğitim Bilinci

Lâfzen de olsa İslam Dinin referans aldıklarını vurgulayan siyasi iktidar ve çevrelerinin icraatlarıyla alakalı halk üzerinde yarattığı sıkıntıları, özellikle adaletsiz davranışları sonucu rant ekonomisini öne çıkararak kendi zenginini yaratan, orta sınıfı fakirleştiren, üretimi istihdamı yaratamayan, genç kesimde issizlik oranına boyut kazandıran tutarsızlıklılarını izliyoruz, görüyoruz, yasıyoruz. O nedenle bu yazıyı derleme zorunluluğunu duydum. 
*
Bir Müslüman’ın ‘’ hayat rehberi ‘’Kuran’da geçen kısa surelerden biri, Hümeze Süresinin içerdiği anlamı ve yorumunu kavramanın önemi üzerinde, kaynaklardan yararlanarak bilgilenme, bilgilendirme adına siz mümtaz okurlarla paylaşmanın fayda üreteceğinden bahisle;
Mealen;
1.Yazıklar olsun davranışlarıyla insanların kişiliklerini kıran, haysiyet ve namuslarını inciten, sömürücülere!
2. O ki servet yığıp, mal biriktirir, parayı tedavülden çeker / kenz eder ve onlara odaklanır.
3. Ve zanneder ki, sahip oldukları kendisini ebedi kılacak.
4. Hayır! And olsun o hutameye atılacaktır.
5. Bilirimsin sen nedir Hutame?
6. Allah’ın tutuşturmuş ateşidir o
7. ki gönüllere işler
8. O, onların üzerine kilitlenecektir.
9. Uzatılmış sütunlar arasında
Hutame; çok yediği için cehenneme benzetilen kişi manasına gelmektedir.
Şimdi dikkat edelim;
Kapitalizme bağımlı olduğu için, sürekli mal biriktiren ve bu heves odaklı yaşayanların, hak yiyen, sömüren zorbaların eline düşeceği; muhakkak surette bu sistemin bu sonucu üreteceği bilgisidir.
Yani; infak/ paylaşım gerçeğine hizmet etmezseniz; muhakkak tekeller ve teröristler tarafından yutulacaksınız. Bu; Allah’ın vadidir. Yeryüzündeki azaptır.
İnsanların onurlarını, onları fakirleştirerek kıranlar ( ki ayetler arasındaki ilişki incelendiğinde bu daha net açığa çıkacaktır. 1. Ayet onur kırma; 2. Ayet mal biriktirmeyle alakalı, dolaysıyla, ana mesaj bu ikisinin birleşmesinden ortaya çıkmaktadır) buna rağmen insanları takva ve dindarlık maskesiyle kandıranlar, bağımlı oldukları sistemin olumsuzluğuna bizzat muhatap olacaklardır.
Her sıkıştığında Kur’an’ı kullanan bu hümeze’ler, bu sureyi dikkatle okusun. Çünkü bu onları deşifre eden bir gerçek…
*
Nisa Suresi 6. Ayette geçen bir ifade çok kritik bir anlam içerir: Zenginler iffetli olsunlar demek, ‘’Zenginler, servetlerini dağıtarak arınsınlar’’demektir. Toplumumuzda ise ‘’ namus’’la ilgili bir kavram haline gelmiştir.
Ayette geçen ifadelerden biride ‘’sizin emekleriniz birbirine geçmiştir’’ anlamına gelir. Yani, ‘’ kazandıklarınızda hepiniz ortaksınız’’ manası ortaya çıkar.
Örneğin; başım ağırdığı için içtiğim ilacı üreten faprikanın pencerelerini takan işçinin ayakkabısını imal eden fabrikanın çaycısının demliğe yerleştirdiği çayı toplayan çiftçinin elinde tuttuğu orağın sapını yontan ustanın sırtını yasladığı sandalyenin ayağını yontan marangozun karnını doyuran emekçiye çok şey borçluyum değil mi? Belki çok küçük bir ücret ödeyerek aldığım hapın arkasındaki dev ordunun, ortaya çıkan değerin ne kadar payına sahip olduğu hakkında fikrimiz var mı? Yok.
İşte Kur’an, tüm emeklerin iç içi geçtiğini, bu nedenle ‘’en kolay yolun’’ biriktirmemek, ihtiyaç olduğundan fazlasını vererek, istihtam yaratarak hakkın şahsında toplanmasını engellemek olduğunu ifade eder. Ve bu durumu tarihsel bir tutarlılık içinde aktarır.
Din maskeli müşrikliğin ve İslam tarihi yalancılarının en büyük palavrası, ‘’ yoksulun kaderi yoklukla imtihan, zenginin kaderi varlıkla imtihandır’’ palavrasıdır. Ve Allah elçisinin mensubu olduğu toplumunda savaştığı, vahşi kapitalizmin, sömürünün doruk noktasına ulaştığı ideolojinin beslendiği nokta atışlardan başlıcasıdır.
Diğer bir ifadeyle, ekonomide ’’ kapitalist sistemin zıttı’’güçlendirilmiş sosyal devletin üzerinde çalışacağı ‘’insan merkezli’’ Toplumcu, Üreten, İstihdam yaratan Ekonomik Sistemler olmalıdır.
Kur’an dinine mensup Müslüman’ın üzerine farz olan ibadetlerden, her şart ve durumda vaz geçilemeyen ‘’ namaz ibadetinin’’ anlamını ve kişiye yüklediği sorumluluğu vurgulama amacına uygun bilinç düzeyimizi güçlendirme üzerimizde bir yükümlülüktür.
Konuyu en iyi bilen Hz. Peygamber’i ifadesiyle; ‘’Bir kimseyle münasebet kurmadan evvel, sakın onun ibadet ve takvasına bakmayın. Onun sikke ve dinar ile olan münasebetine bakın…
*
Hazreti Peygamberin, 'Bir sürüye salınan iki aç kurdun sürüye verdiği zarar, kişinin mal ve şeref (makam, mevki, itibar) hırsıyla dine verdiği zarardan daha fazla değildir' (Tirmizi) hadisinde uyardığı gibi oturduğu makamı korumak veya daha üst bir makama gelebilmek için sürüye dalan bir kurt gibi etrafında kim varsa boğup parçalayıp bir kenara atan, dişinin geçmediği hiçbir makam, dilinin değmediği hiçbir dünyalık bırakmak istemeyen koltuk bağımlısı Müslümanları kim tedavi edecek?
Hazreti Peygamberin açlıktan karnına taş bağladığını anlatırken bile para kazanabilen, İslam'ın ana prensiplerini ve hatta kaderi bile inkâr edebilecek cesarette olmasına rağmen haramlarla, faizle, haksızlıklarla adaletsizliklerle ilgili gıkını bile çıkaramayan, statükoyu devam ettirmek ve kazanımlarını kaybetmemek adına kendini bile kaybeden bir kısım hocalarımızı kim tedavi edecek?
Hazreti Peygamber; 'Sizden öncekileri mal sevgisi helak etti. Bu sevgi onlara akrabalarıyla ve dostlarıyla ilişkiyi kesmeyi emretti. Kestiler. Cimriliği emretti. Cimrileştiler. Günahı emretti. Girdiler. Zulmü emretti. Yaptılar. En sonunda da helak oldular' uyarısının neresindeniz?
 
A.Kemal GÜL

Editör: TE Bilisim