Almanya 2015 yılına yeni borç almadan girmeyi hedefliyor

Sağlık giderlerinde 3,5 milyar tasarruf etmeyi planlayan Almanya, 2015 yılına yeni borç almadan girmeyi hedefliyor. 296 milyar Euro gider bekleyen ülke, 2014 yılında 6,4 milyar Euro ile son 40 yılın en düşük yeni borçlanmasını gerçekleştirecek. KRW hükümetinin 2011 yılında bütçeyi aşması ise anayasaya aykırı bulundu.

Federal Bakanlar Kurulu 2014 yılı bütçesi ön taslağını kabul etti. Hükümet, yeni bütçe planlamasına göre 2015 yılına yeni borçlanma yapmadan girmeyi hedefliyor. Böylece Almanya 40 yıldır ilk defa bütçesini borç planlaması yapmadan hazırlayacak. 2014- 2017 bütçe tasarısını basına tanıtan Federal Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble ve Federal Ekonomi Bakanı Philipp Rösler, Almanya'nın Avrupa'ya örnek olduğunu ifade etti. “Avrupa'ya önemli bir mesaj veriyoruz” diyen Maliye Bakanı Schäuble, hafta sonu gerçekleştirilecek Avrupa Birliği Zirvesi'nde ellerinin güçlü olacağını kaydetti. Almanya 2015'e borç almadan girmeyi istese de gelecek yıl 6,4 milyar Euro yeni borç ile son 40 yılın en düşük borçlanmasını gerçekleştirecek. Buna göre gelecek yıl 296,9 milyar Euro harcama olacağı tahmin ediliyor. 2015 yılında bütçenin denkleştirilmesi ve 2016 yılında yaklaşık 5 milyar Euro fazla vermesi bekleniyor. 2014 bütçesinde en çok kısıtlama sağlık bakanlığı giderlerinde azaltıldı. Sağlık Bakanı Danial Bahr'ın itirazlarına rağmen 3,5 milyar Euro bakanlık bütçesinde azaltma gerçekleştirildi.

KRV HÜKÜMETİ'NİN 2011 BÜTÇE AŞIMI ANAYASAYA AYKIRI BULUNDU

Öte yandan bütçe davası Kuzey Ren Vestfalya Eyalet İdari Mahkemesi tarafından karara bağlandı. Hıristiyan Demokratlar, Kuzey Ren Vestfalya eyaletini sebepsiz fazla borçlanmaktan dolayı dava etmişti. 2011 yılında Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin toplam yeni borçlanma miktarı 4,8 Milyar Euro olurken yapılan yatırımların toplam değeri ise 3,9 Milyar Euro olarak dikkat çekmişti. Alman Anayasasına göre çok önemli istisnai durumlar dışında borçlanma yatırımlardan daha yüksek olamıyor. Anayasa Kanunlarına göre 83. Maddenin 2. cümlesinde borçlanma sınırı yalnızca genel ekonomi dengesinin korunması için kaçınılmaz bir çözüm olduğu durumda aşılabiliyor, aksi takdirde borç sınırının aşılması anayasaya aykırı bulunuyor. KRV Anayasa İdari Mahkemesi yapılan araştırmalar sırasında 2011 yılı nisan ayında sunulan bütçede borç sınırının aşılması için zaruri durumun gözükmediği ifade edilirken, bu sebeple Hristiyan Demokratların mahkemeye açtıkları davada haklı oldukları açıklandı. Haksız bulunan hükümet ise dava süresince ve daha öncesinde şartların bu borç artışını gerektirdiğini savunuyor.