Pazarlık yarın başlıyor

8 mİlyon kişiyi ve ailelerini yakından ilgilendiren ve 2020 için geçerli olacak asgarî ücret pazarlığı yarın başlıyor.  Türkiye 2020 TL (320 euro) tutarındaki asgarî ücreti ile, 28 Avrupa ülkesi içerisinde 22. sırada yer alıyor. 

Hollanda’da 1615 euro

Asgarî ücretin 2000 euro (yaklaşık 13 bin TL) olduğu Lüksemburg'un ardından Hollanda ve İrlanda geliyor: 1615 ve 1563 euro. Geçen yıl yüzde 22’şer zam yapan Fransa ve Almanya’da ise asgarî ücret 1522 ve 1500 euro.

***

Trafik kanununda yeni dönem! Cezalar peş peşe gelecek Trafik kanununda yeni dönem! Cezalar peş peşe gelecek

Asgarî ücrette Avrupa 22.siyiz

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, mevcut durumda Türkiye 2020 TL (320 euro) tutarındaki asgarÎ ücreti ile, 28 Avrupa ülkesi içerisinde 22. Sırada.

 

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) verilerine göre, mevcut durumda Türkiye 2020 TL (320 euro) tutarındaki asgarî ücreti ile, 28 Avrupa ülkesi içerisinde 22. sırada yer alıyor. Avrupa’da asgarî ücretle çalışanların en fazla kazandığı ülke ise Lüksemburg. Bu ülkede asgarî ücret aylık yaklaşık 2 bin euro yani, yaklaşık 13 bin Türk Lirası. Lüksemburg’un ardından Hollanda 1615, İrlanda da 1563 euro asgarî ücret uyguluyor. Geçen yıl asgarî ücrete yüzde 22 zam yapan Fransa ve Almanya’da ise sırasıyla 1522 ve 1500 euro asgari ücret uygulanıyor.

AsgarÎ ücretten vergi alınmamalı

DW Türkçe’ye konuşan Yeditepe Üniversitesi Ticarî Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Veysel Ulusoy’a göre, devletin asgarî ücret üzerinden aldığı vergileri azaltması ya da kaldırması halinde hem hane halkı bütçesinde hem de ekonominin genelinde bir rahatlama olması mümkün. Asgarî ücret üzerindeki vergi yükünün kalkması halinde çalışanların net 326 TL’lik bir gelir artışına kavuşacağını kaydeden Veysel Ulusoy, “Asgarî ücretliye yapılacak 1 TL’lik zam, ekonomiye 3-4 TL’lik katkı getiriyor. Dolayısıyla asgarî ücrete ne kadar çok iyileştirme olursa, ekonomik krizden çıkmak için gereken üretim ve tüketim kanallarının açılması o kadar kolay olacaktır” diyor.

Asgarî ücretlinin enflasyonu çok fazla

Açıklanan resmî enflasyon verilerinin toplumda bir karşılığının olmadığını dile getiren Ulusoy, “Yani asgarî ücrete yüzde 10 değil, 15 zam yapılsa ne olacak, yüzde 25 olsa ne olacak? Çünkü asgarî ücretlinin hissettiği enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında fark var. Asgarî ücretli aldığı bütün geliri gıdaya, kiraya ve ulaşıma harcıyor. Buradaki enflasyon ise yüzde 70’in altında değil” diye konuşuyor. Prof. Ulusoy, önümüzdeki günlerde hükümetin gerçek enflasyon değil de ‘hedeflenen enflasyon’ üzerinden bir asgarî ücret hesabı yapmasının toplumda ciddî bir tartışmaya yol açabileceğini de sözlerine ekliyor.

Uluslar arası anlaşmalara aykırı

DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’de asgarî ücret hesaplamasının Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) ilgili mevzuatlarına aykırı biçimde hesaplandığını söylüyor. Uluslar arası kabule göre asgarî ücretin 4 kişilik bir aileyi geçindirecek miktar olarak belirlendiğini, ancak Türkiye’de yalnızca tek bir kişi için hesaplandığını ifade eden Çerkezoğlu, “Asgarî ücret Türkiye’de hem doğru tanımlanmıyor hem de çalışan kesimin görüşleri önemsenmiyor. Türk-İş dışındaki sendikalar, konfederasyonlar komisyona katılamıyor. Ayrıca çalışan kesim, son noktada hükümet ve işveren teklifini kabul etmekle yükümlü, çünkü grev hakkı bulunmuyor” diye konuşuyor.

Editör: TE Bilisim