Destici Kızdı.. ‘Atla Deve Değil ki’ Destici Kızdı.. ‘Atla Deve Değil ki’
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2 Ocak 2013’ten itibaren iş dünyasında devrim niteliğinde bir uygulama başlatacaklarını açıkladı. Babacan, kredi sicilinin açık hale geleceğini, herkesin hapis cezası korkusuyla kredi sicilini temiz tutmak için yarışacağını kaydetti. Babacan, “Herkesin kendi yazılı sicili olacak. Cep telefonu veya bilgisayar üzerinden vereceği talimatla istediği kişiye geçecek. Bu sicil aynı zamanda pozitif ve negatif kayıtları taşıyacak. Eskiden iki çek dönmesiyle kişinin ismi kara listeye giriyordu. Şimdi herkes artısıyla eskisiyle sicilin hepsini görecek. Artık mal alır mı almaz mı kendi kararı. Her şahsın, kendisinin izin verdiği kişilere bu bilgiler gösterilecek.” diye konuştu.

TASARRUF EDENE YÜZDE 25 DESTEK VERİLECEK

Başbakan Yardımcısı Babacan, İzmir’de Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) 2011 Yılı Başarılı Sanayi Kuruluşları Ödül Töreni’ne katıldı. Burada yaptığı konuşmada iş dünyasına yönelik mesajlar verdi, önümüzdeki yıl hayata geçecek yeni uygulamaları anlattı. Dünya ve Türkiye’deki ekonomik durumu da değerlendiren Babacan, 1 Ocak’tan itibaren bireysel emeklilik sisteminde yeni bir uygulamaya geçileceğini açıkladı. Bireysel emeklilikte yüzde 25 devlet desteği başlatılacağını kaydeden Babacan, şu bilgileri verdi: “İsteyen girecek, istemeyen girmeyecek. Vatandaş, bireysel emeklilik sistemi içinde kenara 100 lira koyarsa devlet de yanına 25 lira koyacak. Bunu 2013 bütçesine koyduk. Bu konudaki kanunu haziranda çıkarmıştık, uygulama 1 Ocak’tan itibaren başlayacak. Bireysel emeklilik sisteminde devlet katkısına erişebilmek için 5, 7 ve 10 yıl sınırları kalacak. 10 yıl sonra yüzde 70-80’i çekilebilecek. Kısaca devlet, bir kenara üç beş kuruş koyana yardım edecek.”

Ekonominin bazı yapısal problemleri olduğuna da dikkat çeken Ali Babacan, cari açığın yüksek seyrettiğini, enflasyon tehlikesinin sürdüğünü dile getirdi. Türkiye’nin enerjide ciddi bir dışa bağımlılık meselesi olduğunu ifade eden Başbakan Yardımcısı Babacan, “2012 yılında ithal ettiğimiz enerjinin bedeli 59 milyar dolar. Bu rakam, 2003’te 9 milyar dolardı. Uluslararası Para Fonu (IMF)’nun yayınladığı rapora bakarsak, bir ülkenin halkı geleceğe güveniyorsa tasarruf oranları artıyor. Gelişmekte olan ülkelerde tasarruf oranları ortalaması yüzde 30, bizde yüzde 12. Dünyanın en kötü tasarruf oranlarından birisi. Hiçbir zaman bu kadar kötüleşmemişti. Çalışanları tasarrufa teşvik etmek için zorunlu tasarruf çıkmıştı, biz toplanan o paraları iade ettik. Bugüne kadar 3,5 milyar dolar ödedik. Devlet tasarruf etmemiş, ortada para falan da yok. Devlet harcamış. Öyle bir tablo devralmıştık.” diye konuştu.

‘İŞGÜCÜ PİYASASIYLA İLGİLİ REFORMA İHTİYAÇ VAR’

Ali Babacan, Türkiye’nin işgücü piyasasıyla ilgili de reformlara ihtiyacının olduğunu vurguladı. ABD’de işsizlik oranının Türkiye ile başabaş gittiğini aktaran Babacan, şöyle konuştu: “Evden ve part time çalışanları çalışmıyor sayarsanız, ABD’deki işsizlik oranı yüzde 20'ye çıkıyor. Bununla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bir paket hazırlıyoruz. Primleri düzgün ödeyen işverenlere, yüzde 5’lik indirim sağlamış durumdayız. 2010 yılında KDV için bir şeyler olacak mı diye sorulmuştu. Bütçe yapımız buna elverişli değil maalesef ama bütçeye yük getirmeden ne yapabileceğimiz konusunda çalışıyoruz.”

“Türkiye’de işsizlik yüzde 9 civarında ama sanayici, aradığı vasıflı elemanı bulamıyor. Bir yanda üniversite mezunu yüzbinlerce genç, bir yanda sanayici adam arıyor. Bu çok ciddi bir problem.” ifadelerini kullanan Başbakan Yardımcısı, “YÖK’ün hangi bölümden ne kadar öğrenci alacağını, mutlaka özel sektörle istişare yaparak belirlemesi lazım. YÖK yeni bölümler açmış, öğrenci de almış ama bu alan yok, ölmüş. Geleceği yok. Bu kabul edilebilir gibi değil.” şeklinde konuştu.

‘IMF’YE 5 MİLYAR DOLAR BORÇ VERECEĞİZ’

Babacan, Türkiye’nin IMF’ye 5 milyar dolar borç vereceğini de açıklayarak, “Bizden resmen talepte bulundular. Biz de küresel istikrara katkımız olması için 5 milyar dolar söz verdik.” dedi. Babacan, İzmir’in ciddi yatırıma ihtiyaç duyduğunu da kaydetti. İzmir’in 2020 EXPO’yu alması için önemli bir yatırım portföyü oluşturdukları aktararak, “Bu projeler önemli. Milyar dolarlık projeler. İzmir-İstanbul otoyoluyla ilgili yap-işlet-devret modeliyle çalışmalar başladı. 7 milyar dolarlık bu proje, özel sektör eliyle devam ediyor. Önümüzde İzmir’i Ankara ve Antalya’ya bağlayacak projeler var. İzmir’i İstanbul’a, Ankara’ya hızlı trenle bağlayacak projeler var. Bunlar İzmir ekonomisi açısından son derece kritik projeler.” bilgilerini verdi.

Editör: TE Bilisim