Ekonomi Bakanı Çağlayan, Fransa Dış Ticaret Bakanı Nicole Bricq ile bir araya geldi. Ortak yatırımların ele alındığı buluşmanın ardından gazetecilerin Hazine’nin S&P kararı ile ilgili sorularını cevaplayan Çağlayan, şunları kaydetti:
“Hazine, dilediği reyting kurumları ile bağlantıda bulunabilir. Dolayısıyla bunun, kurumların akıllarını başlarına getirilmek için yapıldığını sanmıyorum. Ama inşallah akıllarını da başlarına getirir. Burada Hazine tercihini bu şekilde kullanmıştır. Tabi bunu kullanmış olması da ayrı bir şekilde algılanmaması gerekiyor. Türkiye'nin temenni ettiği S&P, Fitch, Moody's gibi şirketlerin kendi kredibilitelerini tamir etmeleri, onarmaları ve sonra da Türkiye ile ilgili notları derli toplu bir şekilde vermeleri. Bakın şu an gerek S&P'nin gerek Moody's'in gerekse Fitch'in Türkiye ile ilgili değerlendirmelerine bakın, yatırım yapılabilirlik bağlamında belirtiyorum, ortalamalarını belirtiyorum, maalesef Guatemala ile, Macaristan'la ve Türkiye'yi geri ülkeler ile aynı kefe içine koyuyorlar. Bunun son derece yanlış olduğunu ifade ediyorum. Ama S&P'nin devre dışı bırakılmasının bunlarla bir bağı yok. Bu bir tercihtir. Kurumların kredibilitelerinin onarımını, restorasyonunu hemen yapmaları belki onlara yeniden bir imkan tanıyacaktır. Kendi yatırımcıları bakımından gayet güç durumda kalmışlardır.''
Çağlayan, THY’nin Airbus’tan uçak alıp almayacağı sorularına ise “Bu alımlara şirketin yönetim kurulu karar verecektir. THY de pek çok şirket gibi Türkiye’nin duyarlılıklarına önem veriyor. Yine Pegasus'un Airbus’tan talepleri var. Bu tür alımlarda Airbus'un TAİ ve TUSAŞ ile güç birliği yapmasını son derece önemsiyoruz.” cevabını verdi.
THY'nin Airbus’tan uçak alımı için görüşmeleri devam ettirdiğini aktaran Çağlayan, “Bu, dönem dönem siyasi konulardan dolayı kesintiye uğruyor. Ama umuyorum, yakın vadede önemli ve olumlu şeyler olacak.” ifadelerini kullandı.
Çağlayan, Fransa'da yapılan siyasi hataların cezasını iş adamlarının çektiğini belirterek, şöyle devam etti:
''Fransa Dış Ticaret Bakanı Bricq ile yanında gelen CEO’lara ‘Faturayı siz çekiyorsunuz’ dedim. Ülke olarak bir kota vesaire koymayız. Ancak Türkiye toplumunun kotası her türlü kotayı aşmaktadır. Duyarlılığımız olan ve sizlere vazife olmayan konularla ilgili senatonuzu ve parlamentonuzu meşgul ettiğiniz müddetçe şirketlerinizin Türkiye'de ürünlerine karşı halk tarafından bir savunma uygulanacaktır. Ermeni sorununun çaresi Fransız parlamentosu ya da senatosunun görevi değil. 2 tane de milletvekili vardı heyette, onlar için bilhassa ifade ediyorum. Biz yeni dönemde Nicole Hanım ile yeni bir anlayış içindeyiz. Ekonomimizi yeniden güçlendirme ve ekonomik değerlerimizi artırmaya eğileceğiz. Burada Fransa’dan şirketler duyarlılığı önemli. Kendi ülkelerinde siyasilere markaj yapıyorlar. Fransa’dan şirketlere bu konuda uyanık olmalarını ifade ettim. Çünkü Türkiye onlar için önemli bir ülke.''
Zafer Çağlayan, Fransa’da 3 PKK'lının öldürülmesine yönelik soruya karşılık şu değerlendirmelerde bulundu:
“Ülkede meydana gelen olayın aydınlatılması ve faillerinin ortaya çıkarılması Türkiye olarak talebimiz. Umut ediyoruz, Fransız makamları, başta sayın cumhurbaşkanı her halde konu ile ilgili çalışmalarını en kısa sürede bitirerek, hepimizin beklemiş olduğu, tüm dünya kamuoyunun beklemiş olduğu sorunun cevabını vereceklerdir. Bizler konunun aydınlatılması için Fransız makamının yapacağı çalışmayı bekliyoruz. Tabii ki Fransız makamlarının bu konuya deva olacakları inancımızı ifade etmeliyim.”
Fransa Dış Ticaret Bakanı Nicole Bricq ise konu ile ilgili olarak, ''Fransa İçişleri Bakanı son derece üzücü olan bu olayla ilgili olarak, bunu tamamen açıklığa kavuşturma konusunda ne kadar kararlı olduğunu kamu önünde de açıkladı.'' ifadesini kullandı.
Editör: TE Bilisim
