Müslümanların faiz sorunu Müslümanların faiz sorunu
 İçinden geçtiğimiz sıkıntılı günlerde ekonomide uluslararası derecelendirme kuruluşları yangına bir bidon benzin de biz dökelim demeyi ihmal etmiyorlar. FED in faiz artışı için Trump tan alacağı emrini piyasaya duyurmak için sabırsızlandığı günümüze döviz açısından farklı bir bakış açısı koymak istedim.

Ülkemize döviz giriş şekli;


1) İhracat,
(2) Turizm,
(3) Doğrudan yabancı sermaye girişi,
(4) Borsa ve tahvil almak için gelen döviz,
(5) Bankaların ve özel sektörün dışarıdan borçlanması şeklinde oluyor.

11 aylık ithalat gelirimiz 180 milyar dolar, ihracat gelirimiz 130 milyar dolar. 50 milyar dolar dış ticaret açığımız var. Turizm gelirlerimiz azaldı. İhracatı artıramadık. Döviz açığı büyüyor.Ekonomide çarkların dönmesi, üreticinin, üretim girdisi ithalat faturasını ödeyebilmesi için her gün dolar satın alma mecburiyeti var. Doların geldiği kanallarda tıkanma olmasa bile dolar akışı yavaşladı. Kaldı ki talep artışı var.


Dolar talebinin artmasının en büyük nedeni, Türk ekonomisinin döviz borcu. Finans kesimi dışında firmalarımızın 312 milyar dolar döviz borçları var. Bu borçların TL karşılığı 30 Haziran 2016 tarihinde 900 milyar TL idi. Şimdilerde 1 trilyon 190 milyar TL oldu.


İmkânı olan firmalar dolar satın alarak, döviz borçlarının TL karşılığının daha fazla artmasını önleme arayışında.
Finans kesimi dışındaki firmaların döviz borçları yanında döviz varlıkları da var ama varlık miktarı sadece 100 milyar dolar dolayında.

Merkez Bankası’nın “Finansal İstikrar Raporu”na göre 27 bin firmanın yabancı para kredi borcu var.
Dünya piyasalarındaki gelişmeleri izliyoruz. Dünyada, ekonomide belirsizlik olduğunda varlıklar bulundukları yerden çözülüyor, güvenli liman olarak, dolara ve altına yöneliyor.

Bu arada işsizler ordusu giderek büyüyor. İşsiz sayısı 2014 yılı başında 2 milyon 800 bindi. 2015 başında 3 milyon 260 bin, 2016 başında 3 milyon 290 binken, şimdilerde 3 milyon 647 bin işsizimiz var.

Saygı ve selamlarımla.
Fatih OĞUZ


Editör: TE Bilisim