Tefeciler Varlık Fonu'nun vereceği fahiş faizi duyunca birbirini ezdi. Somali bile böyle borçlanmıyor. Tefeciler Varlık Fonu'nun vereceği fahiş faizi duyunca birbirini ezdi. Somali bile böyle borçlanmıyor.
Dünyadaki üst seviye marinaların inşaatı, geliştirilmesi ve işletmeciliği alanında uzun yıllardır görev yapan ve ABD’li işadamı Donald Trump gibi isimlerle çalışma fırsatı yakalayan Dr. Ralf Heron, Türkiye’nin önümüzdeki birkaç sene içerisinde yatçılığın en gözde yerlerinden birisi haline geleceğini söyledi. Marina işletmeciliği alanında dünya genelinde yayımlanmış iki kitabı da bulunan, Homeport Corporation CEO’su Heron, “Türkiye’nin suları ve gezi rotaları harika. Ege Denizi'ndeki gezi rotaları, geleceğin Cote d’Azur’ları olacak.” dedi.

'SEKTÖR 10 YILDA İNANILMAZ BÜYÜDÜ'

Yaşar Üniversitesi MYO Marina ve Yat İşletmeciliği Programı’nın misafiri olarak İzmir’e gelen Dr. Heron, Türkiye’deki marinaları ve marina işletmeciliğini değerlendirdi. Marina ve Yat İşletmeciliği Program Sorumlusu Öğretim Görevlisi Can Karaosmanoğlu ile birlikte İzmir ve Çeşme’deki marinalara ziyaretlerde bulunan Heron, buralara tam not verdi. Heron, “Dünyanın her tarafında marina projelerinde yer aldım. Türkiye’deki marinaların iyi tasarlanmış ve bağlama kapasitesiyle oldukça iyi olduklarını görüyorum. Türkiye’yi bekleyen çok belirgin bir avantaj var. Marinacılık sektörü, yaklaşık son 10 yıldır ciddi bir şekilde büyüdü ve büyüyor. Türkiye’de çok sayıda yeni marina inşa edildi. Aşağı yukarı bütün marinalarınız yeni, yani Akdeniz’deki çoğu marinalar gibi eski değil. Yeni marinalarınızın, tasarımları olduğu kadar donanımları da yeni.” diye konuştu.

'ROTA AKDENİZ’DEN EGE’YE KAYACAK'

Son 30 yıldır yatçıların vazgeçilmez rotası olan İbiza, Palma de Mallorca ve Fransa’nın Akdeniz kıyıları Cote d’Azur bölgesinin popülerliğini yitireceğini belirten Ralf Heron, Türkiye’nin bunu nasıl avantaja çevirebileceğini şöyle anlattı: “Türkiye’deki gibi kaliteli marinaları inşa ederek, Akdeniz’den gelen yatçılara ara duraklar sağlamış oluyorsunuz, çünkü bu yatçılar ancak ve ancak iyi tesisler olduğu sürece geleceklerdir. Artık tekneler buralara kadar uzanabilme imkanına sahipler ve yatçılar yeni destinasyonlar arıyorlar. Son 30 yıldır sürekli olarak İbiza, Palma de Mallorca, Cote d’Azur üçgenine sıkışmış durumdalar ve buralar oldukça pahalı. İnsanlar artık Palma de Mallorca’ya ya da İbiza’ya gidip bir fincan kahveye 9 euro, bir bağlama yerine bin euro ödemek istemiyorlar. Bugüne kadar buna katlandılar, çünkü seçenekleri yoktu. Şimdi Türkiye pazarı, Yunanistan pazarı, Hırvatistan pazarı, hepsi genişliyor.”

'CİDDİ TALEP PATLAMASI YAŞANACAK'

İnsanların her yıl tatil için aynı yere gitmek istemeyeceğine dikkat çeken Dr. Heron, "Yatçılar için de bu böyle. İnsanlar, Türkiye’nin denizlerinin harikulade olduğunu, burada çok iyi dalış imkanları olduğunu, harika plajlar olduğunu son 50 senedir biliyorlar. Sadece bugüne kadar tekneleriyle gelebilecekleri çekici yerler mevcut değildi. Şimdi o yerler artık ülkenizde var. Marinalar da çok daha güvenli. Bence Türkiye, önümüzdeki birkaç sene içerisinde yatçılığın en gözde yerlerinden birisi haline gelecek. Özetle Ege ve İyonya denizlerindeki gezi rotaları, geleceğin Cote d’Azur’ları olacak.” dedi.

MARİNA SAYILARI

-Türkiye’de altısı belediyelere ait 46 adet marina mevcut.
-Ege Bölgesi’ndeki marina ve çekek yeri sayısı 40, kara ve deniz kapasitesinin toplamı ise 2 bin 700 yat civarında.
-İzmir’de turizm işletmesi belgeli, bin 207 deniz kapasiteli dört marina ve belediye belgeli, 45 deniz kapasiteli bir marina mevcut.
-Aydın’da turizm belgeli iki marina var. Bunların deniz kapasitesi ise 886.

Editör: TE Bilisim