Osmanlı’nın dış borç belasının hüzünlü hikayesi! Osmanlı’nın dış borç belasının hüzünlü hikayesi!

18 yıldır AKP hükümetlerinin ne yaptığını, şiddetli bir şekilde eleştirerek sayfalarımızda yazdık ama şimdi çok özet olarak tekrarlayalım ve muhalefetin bu tablo karşısında söylediklerine bakalım mı?

* 2002 yılında 129 milyar $ olan dış borcu, halihazırda 440,9 milyar $'a çıkardılar. (Yıl sonu itibariyle GSYH'ya oranı %66'ya çıkacak.)

* 18 yılda 1 TRİLYON 103 Milyar $ Dış Ticaret Açığı, 610 milyar $ Cari Açık verdiler. Bu miktarların GSYH oranına bakacak olursak; bir önceki 18 yıllık dönemin yıllık ortalaması %0,7 iken, son 18 yılın ortalaması tam 7 kat artarak, %4,8 oldu.

* Son 18 yılda 193 milyar $'ı dış borç faizi olmak üzere, toplam 492 milyar $ faiz ödediler.

* Ekonominin bütün aktörlerinin (özel-kamu) toplam borç stoku tarihimiz boyunca ilk defa GSYH'nın %167'sinin üstüne çıkmış durumdadır.

* Son 18 yılda toplam kamu harcamaları olarak, 12 Trilyon 765 milyar $'lık GSYH'nın %33,4'ü kadar, yani 4 TRİLYON 378 MİLYAR $ harcama yaptılar.

* Sadece 2 TRİLYON 450 MİLYAR $ vergi topladılar...

* Hali hazırda MB'nın döviz rezervleri (-)54 milyar $ olduğu gibi, Türkiye ekonomisindeki bütün aktörlerin döviz açığı (-)202,5 milyar $ seviyesindedir.

* Son yıllarda hiç olmadığı üzere Bütçe açığı GSYH'nın %5'ini geçmek üzere.

* 2002 yılında 2 milyon 175 bin olan KAMU ÇALIŞANLARININ sayısını 4 milyon 840 bine çıkardılar.

* Vergi gelirlerinin %87'i sadece maaşları ve SGK transferlerini karşılayabiliyor.

* 2021 yılında Toplam Bütçe harcamalarının %14'ü kadar, yani 180 milyar TL faiz ödemelerine gidecek.

* 2002'de toplam çalışan sayısı 21 milyon 560 bin iken, 2020 itibariyle toplam istihdam 27 milyona ancak çıkabildi.

* Son altı yılda Dünya ekonomileri arasında en fazla fakirleşen ve 12.500 $'dan 7.700 $'lık ortalama kişi başına gelire düşen ülke olduk.  

* Hazinenin TOPLAM BORÇ STOKU GSYH'nın %28'den, %45'e ve miktar olarak da 2 TRİLYON TL'ye çıkmıştır. (2021 yılında da Hazine 640 milyar TL'lik borçlanma programı açıklamıştır.) Mevcut borcun ortalama vadesi son yılların en düşük rakamı olan 5,1 yıla düşmüş durumdadır. Yani yeniden hiç borçlanmasak ana para borcu sabit kalmak üzere, her yıl 180 milyar TL faiz ödemeye devam edeceğiz.

* Evet çok kısaca karşı karşıya bulunduğumuz tablo bu iken, bütün siyasetçilerin "asgari ücretin vergi dışı bırakılması, 6,5 milyon EYT'li, 1 milyon 650 bin 3600 EK GÖSTERGE bekleyen kamu görevlileri ve 700 bin atanamayan öğretmen" için yapmış oldukları vaadler ve kaynak sorulduğunda ise, bütçeden ödenen FAİZLERİ ve 5'li çeteye ödenecek gelir garantilerini göstermeleri POPÜLİZMİN ta kendisidir. 

Eğer YILLIK FAİZ ÖDEMESİNİN KAYNAĞINI TEŞKİL EDEN  2 TRİLYON TL'LIK TOPLAM KAMU BORÇ STOKUNU SIFIRLAMANIN BİR YOLUNU BULMADIYSANIZ, LÜTFEN BİZE HER TÜRLÜ VAADİNİZ İÇİN "FAİZ ÖDEMELERİNİ" KAYNAK OLARAK GÖSTERMEKTEN VAZGEÇİN VE OTURUP DERSİNİZE İYİ ÇALIŞIN VE MİLLETE DE GERÇEĞİ ANLATIN...

Bu vesileyle siyaset sınıfının yukarıdaki vaatlerinin sadece bir yıllık bedelinin yaklaşık 350 milyar TL olduğunu da ifade etmeliyiz.

Saygılarımla arz ederim...

Rubil GÖKDEMİR

(Belli ki, EKONOMİ gündemiyle ilgili kimse bir şey yazmayacak !)

Editör: TE Bilisim