Müslümanların faiz sorunu Müslümanların faiz sorunu
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, iç piyasadan gelen sinyallerin iyi olmadığını belirterek, “İşler son derece durgun, ihracat artmıyor, stoklar büyüyor. İçeride de, dışarıda da işler iyi değil.” dedi. İşsizlik oranlarının uzun süreden sonra çift hanelere çıktığına dikkat çeken Demirtaş, “Sanayi üretimi yerinde sayıyor. İhracatımız aylardır kan kaybediyor. Eylül ayında, geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 14,2 azalış söz konusu. İthalat ise yüzde 25,2 düştü. İhracat, ekonominin dinamosu. Yüzde 14 düştüğü takdirde ihracata mal üreten firmalarımızın durumu ne olur? Stoğa sürekli mal çekecek hali yok. Üretimi azalttığı zaman istihdam sorunu başlayacak. Böyle olursa ülke büyük sıkıntıya girer. Türkiye, büyümezse küçülür. Ülkemizin büyüme stratejisi ihracata dayalı, bu yüzden ihracatın en kısa sürede tekrar yükselişe geçmesi gerekli ama ihracat, artsın demekle artmaz, destek gerekir.” diye konuştu.

'ENFLASYON CANAVARINI UYANDIRMADAN İÇ PİYASA CANLANDIRILMALI'

İZTO Başkanı Demirtaş, kasım ayı meclis toplantısında yaptığı konuşmada gündemdeki konuları değerlendirdi. Türk ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğine dikkat çekerek, içeride ve dışarıdaki bütün verilerin üst üste koyulması sonucu ekonominin kırılganlığının açıkça görüldüğünü belirtti. İç piyasada işlerin son derece durgun geçtiğini, ihracat artmazken stokların da büyüdüğünü dile getiren Demirtaş, çözüm için teşvik sisteminden iç piyasanın canlandırılmasına kadar 15 madde öneri sundu. Enflasyon canavarını uyandırmadan iç piyasanın canlandırılmasını isteyerek, önerilerini şöyle sıraladı: “Yerli ve yabancı tüm yatırımcılara, güven içinde yatırım yapabilecekleri mesajı verilmeli. 2023 hedefleri vizyonu tekrar gözden geçirilmeli. Seçimlerden önce yapılan Orta Vadeli Program’ın geçerliliği sorgulanmalı. Haksızlıklarla dolu olan teşvik sistemi tekrar düzenlenmeli. Teşvik edilecek sektörler belirlenirken ihracat potansiyelleri dikkate alınmalı. İllere göre değil, ilçelerin ekonomik gelişmişlik seviyesine göre teşvik sistemi yeniden kurgulanmalı. Ar-ge ve inovasyonu benimseyen ülkemize çağ atlatacak firmalara destek verilmeli. Yeniden sanayileşme tartışılmalı. İthalatı ikame edecek ve ihracatı arttıracak dev tesisler kurulmalı. İhracatta teknolojik ürünlerin yoğunluğu arttırılmalı. 10. Kalkınma Planı'ndaki 'Öncelikli Dönüşüm' programları ve eylem planları hayata geçirilmeli. Bölgesel kalkınma ajanslarında özel sektörün ağırlığı arttırılmalı, statüsü değişmeli. Mesleki eğitime özel önem verilmeli, mesleki okullar teknoloji ve girişimcilik bazlı yeniden düzenlenmeli.”

‘RUSYA İLE KRİZİN TIRMANMASI İKİ TARAFA DA CİDDİ ZARAR VERİR’

Rusya ile yaşanan krize de değinen Ekrem Demirtaş, “Krizi tırmandırmanın hiç kimseye faydası yoktur. Oturup karşılıklı konuşarak bu gerilimi bitirmek gerekir. Aslında Yunanistan örneği var. Ege’de uçaklarımız karşı karşıya gelir, birbirine yaklaşır, sonra kaçarlar. İt dalaşı dediğimiz olay, yani düşürmeye kadar gitmek yerine, belki biraz da ikaz edip caydıran birtakım hareketler yapmak da doğru olabilirdi ama takdir, bu ülkeyi yönetenlerde.” diye konuştu. Krizin devam etmesi halinde iki tarafın da ciddi zarar göreceğinin altını çizen Demirtaş, “Çünkü Rusya ile 2014 yılında dış ticaret hacmimiz 31,2 milyar dolar; ihracatımız 5,9 milyar dolar, ithalatımız 25,2 milyar dolar. Dolayısıyla Rusya da kolay kolay vazgeçemeyebilir. 2015 yılının ilk dokuz ayında ise 2,7 milyar dolar ihracat, 15,8 milyar dolar ithalat yaptık. İthalatımız çok yüksek, çünkü doğalgazımızın yüzde 54,7’sini Rusya’dan ithal ediyoruz. Sadece geçtiğimiz yıl 11,6 milyar dolar doğalgaz, 4,7 milyar dolar ham petrol ithal ettik. Avrupa Birliği’nin Rusya’ya uyguladığı ambargonun ardından, sadece yaş sebze meyve ihracatımız 1 milyar dolara ulaştı. Rusya, Almanya’dan sonra en fazla turist gönderen ikinci ülke. Geçtiğimiz yıl 4 milyon 479 bin Rus turist ülkemize geldi. Lavrov’un, ‘Türkiye’ye gitmeyin.’ demesi üzerine iptaller şimdiden başladı. Dolayısıyla Rus turistin de gelmemesi, turizmde çok önemli bir açık doğuracak. Bunun yanında Rusya, Türk müteahhitlik firmalarının 1990’lardan bu yana en fazla proje üstlendiği ülke. 1989-2014 döneminde firmalarımız, Rusya’da 55,7 milyar dolarlık bin 571 proje üstlendi. Tüm rakamlar gösteriyor ki Rusya ile kavga etme hakkımız yok. Tabii ki ülkemizin birlik beraberliği ve sınırlarının korunması karşısında her şey defa edilebilir ama ilişkiler bu düzeye getirilmemeli.” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilisim