Tefeciler Varlık Fonu'nun vereceği fahiş faizi duyunca birbirini ezdi. Somali bile böyle borçlanmıyor. Tefeciler Varlık Fonu'nun vereceği fahiş faizi duyunca birbirini ezdi. Somali bile böyle borçlanmıyor.
Dolardaki dalgalanma ihracatçıları da bir hayli düşündürüyor. Gidişattan kaygı duyan ihracatçı, gelirlerinin ve karlarının daraldığından şikâyetçi. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle, dolarda artışa uyumlu olarak ihracatın iki ayda yüzde 24 gerilediğinden yakınırken, Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği (MAİB) Başkanı Adnan Dalgakıran da dalgalanma nedeniyle iç satışlarda, yatırımlarda durgunluk yaşandığına işaret ediyor.

Bu seneye 2,33 liradan başlayan dolar kuru, halihazırda 2,61 TL'nin üzerinde seyrediyor. Piyasa uzmanlarına göre doların ateşinin yükselmesinde Amerikan Merkez Bankası FED'in bu sene ortasına doğru yapması beklenen faiz artışı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'indirmedi' diye sert eleştirilerine maruz kalan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile ilgili gelişmeler etkili oluyor. FED'in atacağı adım çerçevesinde diğer para birimleri gibi TL de değer kaybediyor. Ancak TL'deki değer kaybı faiz tartışmaları yüzünden beklenenin biraz üzerinde.

Genelde TL'nin değerlenmesinden şikayetçi olan ihracatçılar, bu düşüş karşısında oldukça temkinli. Hatta doların ateşinin bu denli yükselmesinin işlerine sekte vurduğunu ifade ediyorlar. İTHİB Başkanı İsmail Gülle, doların spekülatif artışının tekstil ihracatını olumsuz etkilediğini belirtiyor. Gülle, “Dolar bu hali ile fiyatlama ve maliyetler adına belirsiz bir ortam yaratıyor. Hemen, dolar bu hali ile hammadde ve ara malında maliyet baskısı yaratıyor; Avrupa’ya yapılan ihracatta karsızlığa neden oluyor. İki aydır bunu görüyoruz. Yani tekstil ihracatında yüzde 24 gerileme görüyoruz, iki aydır.” dedi. Kurun dalgalı halinin alanı ve satanı tedirgin ettiğinden yakınan Gülle, “Alan, bu fiyatlardan alırsa girdinin yarın ne olacağını bilmiyor. Satan için de kur marjını yedirmek kolay olmuyor, bu da talep ertelenmesine neden oluyor.” ifadelerini kullanıyor.

MAİB Başkanı Adnan Dalgakıran da söz konusu durumun iç satışlarda ve yatırımlarda durgunluğa yol açtığını vurguluyor. Kur oynamalarının ihracat adına her sektörü ayrı etkilediğini anlatan Dalgakıran, “Bu durum Asya ülkelerinden dolar ile ara mal alıp, üretim yapıp Euro bölgesine satanları olumsuz etkiler. Ama makine sektörüne aksine olumsuz etkilemez. Katma değerli ürünler üreten sektörler Euro bölgesi ile irtibattadır. Bu firmalarımızın dolar bölgesine de ihracatı arttırma imkânı var.” şeklinde konuşuyor.

Akdeniz Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Bülent Aymen'in de 'in de konuyla ilgili değerlendirmeleri şöyle:

“Dolar 2014’te tüm önemli para birimleri karşısında değerlenmiştir. Japon Yeni karşısında yüzde 12, Euro karşısında da yüzde 11,85 değerlenmiş ve 1,2159 ile 2005’ten bu yana en ciddi artışını elde etmiştir. Dolar diğer para birimlerine göre 2003 Eylül ayından itibaren en büyük seviyeye gelmiştir. Bu durumun en önemli nedenleri ABD’de toparlanma, istihdam artışı ve FED’in faiz artırma ihtimalidir. Doların bu durumu ülkemizde de, lirada da karşılık bulmaktadır. Ülkemiz Şubat ayı ihracatı, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 13 gerileyerek 10 milyar 495 milyon dolar olmuştur. İlk iki ayda da ihracatımız yüzde 6,7 gerileyerek 22 milyar 826 milyon dolara inmiştir. Bu durumda olumsuz hava şartlarının rolü olsa da en önemli etken paritedir. Doların tüm dünyada değerlenmesi ile ihraç birim fiyatlarında önemli bir baskı söz konusudur. Ayrıca içeride devam eden Merkez Bankası ve faiz tartışması da palyatif değer kayıplarına neden olmaktadır. Biz ihracatçılar kesinlikle kurda bu tip bir volatileyi talep etmemekteyiz. Ayrıca yüzde 43 ihraç alanımız Avrupa iken dolar/Euro paritesinde tarihi daralma da ihracat rakamlarımıza önemli ölçüde negatif etki yapmıştır. Ayrıca pek çok sanayi malı ihracatında dolar ile hammadde ve yâri mamul ithalatı yapıp Euro ile ihracat yaptığımızdan dolarda bu tip güçlü artış bizi olumsuz etkilemektedir.”

Editör: TE Bilisim