Almanya Mesleki Teknik Eğitimde neden başarılı? Almanya Mesleki Teknik Eğitimde neden başarılı?
Kredi ve kredi kartı borcu olan tüketici, varlık yönetim şirketlerine tepkili. Bankalardan borcu devralan bu şirketler, legal tefecilik ve mafyavari yöntemlere başvurmakla suçlanıyor. Suçlamanın dayanağı kredi ve kredi kartı borcunda görülen fahiş artış; borçlunun aile efradı ile akranlarının aranıp tehdit edilmesi.

Adedi 10 olan varlık yönetim şirketleri ile ilgili tüketici derneklerine pek çok şikâyet gidiyor. Duruma tepkili olan Tüketici Sorunları Derneği (TÜSODER) Genel Başkanı Aydın Ağaoğlu, Cihan’a beyanatında bu şirketlerin borçluyu haciz ve hapis ile korkuttuğuna temas ediyor; "Bütün bunlar yasalara aykırıdır. Kaldı ki borçlunun yakınlarının aranarak rahatsız edilmesi huzur ve sükûnu ihlaldir. Bu ihlalin kanunda yaptırımı vardır." diyor. Haklarını bilmeyen tüketicilerin mağdur olduğunu, fahiş bedeller ödediğini belirten Ağaoğlu, şöyle devam ediyor:

"Örnek vereyim bir hanımefendi 5 bin lira limitli olan kart için 11 bin 300 lira ödüyor. Ardından bu hanımefendiye ‘yanlış olmuş, sizden 100 bin lira talep ediyoruz’ deniliyor. Yasal haklarını öğrenen o hanımefendi karşı tarafa yazılı olarak haklarını bildiğini, ısrar edilmesi halinde hakkını arayacağını ifade ediyor. Yasal yollara başvuracağını ifade ediyor. Karşı taraf da hemen ona ‘borcu yoktur’ kâğıdı veriyor. Mal varlığı olmayan tüketicinin maaşından bir tek icra müdürlüğü kesinti yapabilir. Bunun dışında emekli maaşı, ev ürünleri haczedilememektedir. Ayrıca daha evvel kimi tüketicilerin mağduriyetine neden olan mal beyanında bulunma, bulunmama halinde uygulanan 10 günlük hapis cezası kalktı. Yani alacaklı olduğunu iddia edenlerin tüketiciye haciz veya hapis tehditlerinde bulunması korkutma ve yıldırma amaçlıdır. Tüketicilerin bu tür firmalara mutlaka yazılı olarak tepki verip bilahare konuyu savcılığa intikal ettirmeleri gerekir."

Ağaoğlu, varlık yönetim şirketlerinin bankalardan borçları ihale ile aldığını dile getiriyor ve şunları kaydediyor:

"Şirketler alacakları yüzde 10-15 değeri ile devralıyor. Bu şirketler borcu tahsil ederken muhtelif yöntemler kullanıyor. Borçlu yakınlarına erişip baskı kuruyor ve fahiş faizlerle borcu büyütüyor. Tabii tartışmaların ardından kurtarabilecekleri uygun meblağ için borçlu ile anlaşıyor. Yani 30 bin lira borcu olan birinin mal varlığı ve maaşı olmadığını gören şirket 5 bin lira borcu ibra edebiliyor. Ya da malı, mülkü olan birinin borcunu önemli oranda arttırabiliyor. Diyelim borçluya arsa miras kaldı, ona 'Borcun 80 bin liraya çıktı, tapuda bulunan malını haczedeceğiz' diyorlar."

Ağaoğlu, varlık yönetim şirketlerinin halk tarafından illegal tefeci olarak anıldığından söz ediyor Ağaoğku ve ekliyor: "Çünkü bunların kanuni dayanağı var, bunların birini de banka açmış."

TÜSODER Genel Başkanı, ilaveten kendisini avukat olarak tanıtan bireylerin tüketicileri taciz ettiğinden yakınıyor. Hukuk nosyonu olan, hakiki bir hukukçunun taciz ve tehditte bulunmayacağını; bunların suç olduğunu bildiğini ifade ediyor.
Aydın Ağaoğlu, varlık yönetim şirketlerin veya avukatlardan gelen taciz ve tehditlere hapis, para müeyyidesi, lisans iptali, barodan uzaklaştırma gibi ağır yaptırımlar uygulandığı takdirde mağduriyetlerin minimuma inebileceğini vurguluyor.

TG DER BAŞKANI KÖSE: VARLIK YÖNETİM ŞİRKETLERİ TELEFON VE SMS İLE YILDIRMA YOLUNA GİDİYOR

Tüketici Güvenliği Derneği (TG DER) Genel Başkanı Murat Köse de varlık yönetim şirketlerinin borçlu ve yakınlarını rahatsız ettiğinden dert yanıyor. Köse, "Şirketler borçlunun ana babalarının ya da kardeşlerinin telefonlarına SMS atılıyor. Kefaleti olmayan aile yakınları 'Bu parayı derhal ödeyin, yoksa evinize haciz getireceğiz' diye tehdit ediliyor." ifadelerini kullanıyor.

Köse, varlık yönetim şirketlerinin 10 bin lira tutarında borcu 3-4 bin liraya satın aldığına; borçluya yüzde 300-400 faiz uyguladığına işaret ediyor. Ayrıca "Bankalardan ana kızlık soyadı talep ediliyor ya, o soyad ile aile efradına erişmek mümkün. Bunun varlık yönetim şirketlerinde olması sakıncalı. Yani borcuna sadık olan ama borcunu ödeyemeyen birey, aile efradı durumu öğrendiğinde intihar edebiliyor." uyarılarında bulunuyor.

TG DER Genel Başkanı, şirketlerin yeni usul mafyavari bir yöntem kullandığından yakınıyor; "Bunlar daha evvel olduğu gibi silahla değil de telefon ve SMS yolu ile bireyleri yıldırma yoluna gidiyorlar." diyor. Köse, bankaların borcu devrettiği avukatların da varlık yönetim şirketleri ile aynı yöntemleri uyguladığını iddia ediyor. Hukuk bürolarında görevli stajerlerin borçluya 'Borcu ne zaman ödeyeceksiniz, yoksa dükkânına geliriz, maaşına haciz koyarız' diye tehdit ettiğini savunuyor.

VARLIK YÖNETİM ŞİRKETİ MAĞDURU: ÖDEDİĞİM BORCU BELGELENDİRMEDİLER

Varlık yönetim şirketleri mağdurlarından Ramazan Tufan, aile efradının, akrabalarının devamlı aranıp rahatsız edildiğini savunuyor. Geliri ile evi olmadığı için 100-150 bin lira kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen Tufan, durumunu şöyle anlatıyor:

"Ben darda olduğum için evimi taşıdım. Bana erişemeyen varlık yönetim şirketi aileme, akrabalarıma, akranları tehdit ederek benim nerede oturduğumu öğrenme gayretine girdi. Bu bir. Tabii ben bir ara varlık yönetim şirketi ile diyaloga geçtim. Bana uygun bir meblağ ödemem halinde borcumu kapatacaklarını beyan ettiler. Belli bir miktar yatırdım lakin bana 'Borç ibra olundu, ödendi' diye bir evrak takdim etmediler. Bence devletten vergi kaçırıyorlar. Birkaç sene sonra fatura ibra etmedikleri için yine 'Borçlusun' diyebilirler."

Editör: TE Bilisim