Balıkesir İşadamları Derneği (BİAD) Gıda ve Hayvancılık Komisyonu tarafından düzenlenen 'Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Markalaşmanın Önemi' konulu seminer düzenlendi. Yücel Et Restoran'daki seminere daire müdürleri, dernek üyeleri ve çok sayıda işadamı katıldı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan BİAD Başkanı Dr. Mümin Temel, derneğin kuruluşu ve çalışmaları hakkında bilgi verdi. STK'ların devletlerin gelişmişlik kriterlerinden biri olduğunu aktaran Temel, "Dışarıdan bakıldığında bazılarına göre pek anlam ifade etmeyen en küçük organizasyon ve programlar bile bir ülkenin kaderini değiştirerek hadiselere gebe olabilir. Buna en iyi örnek TUSKON'un Afrika köprüleri ile başlayan Afrika ülkelerine olan ihracat patlamasıdır. Bunun için en küçük bir program, bir yurtdışı gezisinden, dev ticaret köprülerinden her bir faaliyet çok önemlidir." diye konuştu.
Gıda ve Hayvancılık Komisyonu Başkanı İsmail Özkaymak ise Türkiye'de tarım ve tarıma dayalı ekonomi denince akla gelen önemli illerin arasında Balıkesir'in olduğunu söyledi. Balıkesir'in kırmızı et, beyaz et, süt üretimi, zeytin ve daha birçok tarıma dayalı üründe hatırı sayılır üretim kapasitesine sahip olduğunu belirtti.
"BABAMIN BİZE VERDİĞİ İŞYERİNİ 4 AYDA BATIRDIK"
Nazlı Gıda (Nazo) Yönetim Kurulu Başkanı Kurt de şirketinin kuruluşu ve geldiği noktayı anlattı. 17 yaşında iken babasının, ayakkabı ve konfeksiyon mağazasının yönetimini ağabeyi ile birlikte kendisine verdiği belirten Kurt, "Dört ay sonra iflas ettik. Daha sonra pazarcılık ve işportacılık yaptık. Hayatında yoksulluk görmeyen rahmetli babam, ömrünün son 5 yılını yokluk içinde geçirdi. Şu anda Konya, Nevşehir ve İstanbul'da 5 tane fabrikamız var. Ürünlerimizi 30'a yakın ülkeye ihraç ediyoruz. Ayrıca 7 tane şirketimiz var. Nazo markası son 5 yılda Türkiye'nin en kötü reklamı ile pazar lideri oldu." şeklinde konuştu.
Aile şirketlerinde yaşanan en önemli sorunun güven olduğuna dikkat çeken Kurt, aile şirketlerinin zor şartlar altında kurulduğunu vurguladı. "Çok emek verdik. İmkânsızlıklar içinde bu yerlere geldik." diyen Nihat Kurt, şöyle devam etti: "Peki ne zaman bu şirketleri çocuklarımıza devredeceğiz? Ne zaman onlara güveneceğiz. Önce çocuklarımızı yanımıza alacağız ve zaman içinde onlara yetki vereceğiz. Aile şirketlerinde patron çocukları önce belli bir yetki istiyorlar. Ancak daha sonra kavgalar başlıyor. Çocuklarımıza kesinlikle güvenmeliyiz. Çocuklarımıza şirketlerimizde basit görevler vererek hiçbir yere varamayız."
Nazo markası için ilk reklam filmini 30 saniye olarak hazırladıklarını anlatan Nazlı Gıda (Nazo) Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Kurt, süreci ise şöyle anlattı: "Gittiğimiz 5 reklam firması ismimizi beğenmediği için bize reklam filmi yapmak istemedi. Ancak Samanyolu televizyonu bünyesindeki bir şirket bize yardımcı oldu. Daha sonra 2 saniyelik reklam filmi çekmek için çalışma yaptık. Film, çok kısa olduğu için RTÜK bunu kabul etmedi. Son olarak 3 saniyede anlaştık ve filmi çektik. Fakat bu çalışmamız en kötü reklam filmi seçildi. Bu kısa reklamımız İngiltere'de bir üniversitede son iki yıldır ders notu olarak okutuluyor. Bu marka 3 saniye ile ülkesinde ve dünyanın bazı ülkelerinde nasıl marka olur diye ders işleniyor."
İşadamlarına kesinlikle reklam vermelerini tavsiye eden Nihat Kurt, gerekirse lüks araçlarını satıp markalaşma için çaba göstermelerini istedi. Afrika ülkelerine yapılan yatırım ve çalışmaların ardından Mozambik'te Coca Cola'dan daha çok Nazo toz içecek satıldığı bilgisini veren Kurt, bunun kedileri için çok önemli olduğunu dile getirdi.
Programın sonunda BİAD Başkanı Mümin Temel, Nihat Kurt'a halı hediye etti. Ayrıca Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) Genel Sekreteri Mustafa Gündoğan, programın ana sponsoru Obam Termal Otel sahiplerinden işadamı Oğuzhan Demirbaş'a plaket verdi.
Editör: TE Bilisim
