Milli Kültür’den,  Milli Birliğe Milli Kültür’den, Milli Birliğe
Okul masraflarını karşılamak için çalıştığı plastik fabrikasında enjeksiyon makinesine başı sıkışması sonucu hayatını kaybeden 13 yaşındaki Ahmet Yıldız’ın ölümüyle ilgili ‘kusurlu’ bulunarak tutuklanan işyeri sahibi A.K.’nin (30) yargılanmasına devam edildi. ‘Gerekli işyeri güvenlikleri alınmadan ve çocuğu sigortasız bir şekilde iki ay çalıştırdığı’ iddiasıyla hakkında ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan sanık A.K., Adana 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nde ikinci duruşmaya çıktı.
İlk duruşmada, ‘Olayı görmedim. Sanık ile oğlu Ahmet’in işe alımı ve yaşı konusunda görüşmedim. Ahmet’in çalışma sürecinde il dışındaydım. Seyyar satıcıyım, haberim olmamıştır.’ diyerek, sanıktan ‘şikayetçi’ olan çocuğun babası Mustafa Yıldız (51) şikayetini geri çekti. Müşteki Yıldız, “Bir diyeceğim yoktur, şikayetçi değilim.” dedi.
Mahkeme başkanı bilirkişinin iş kazasına neden olan plastik enjeksiyon makinesine ilişkin raporu okudu. Raporda, “Makinenin gerekli çitinin bulunmadığı, üzerinde veya yakında kullanma talimatının yer almadığı, tehlike işareti veya uyarıcı levhaların olmadığı, makinenin bakımsız ve yıpranmış, ön kısmında kapak altında yer alan emniyet kilidi; swiç üzerinde gerekli koruma ve muhafazanın konulmadığı, makinenin çalıştırılması esnasında ön kapağının açıldığı, emniyet kilidi swiç kapandığı halde çalıştığı tespit edildi. Oysa kapak açıldığında makinenin otomatik olarak devre dışı kalması gerekirdi. Ancak makinenin çalıştığı görüldü. Enjeksiyon makinesinin bu şartlarda çalıştırılmasının teknik olarak sakıncalı ve tehlike arz ettiği kanaatindeyim.” görüşüne yer verildi.

Sanık A.K., savunmasında sporcu olduğunu ve Haziran ayında yapılacak kickboks maçlarına katılmak için tahliyesini istedi. Bilirkişi raporundaki tespitler için ise A.K. piyasada çok farklı enjeksiyon makinelerinin bulunduğunu gücünün ancak bunu almaya yettiğini kaydetti. A.K., ilk celsede ise şunları söylemişti: “Kazadan 2 ay önce işyerime fırça satan bir kişi geldi. Kendisine iş teklif ettim. O da kendisinin çalışmayacağını, kardeşim veya yeğenim diyerek, Ahmet Yıldız’ı önerdi. Ertesi gün Yıldız geldi. Yaşı küçüktü, kendisine ‘hem okul, hem iş nasıl olacak’ dedim. Yaşının 16, babasının iflas ettiğini ve mutlaka çalışması gerektiğini söyledi. Bende dayanamayarak işe aldım. Haftada beş gün öğleden sonra işe geliyordu. Olay günü Ahmet makinenin kapanmadığını görünce işi aracın içinden almak için uzanmış. Ben o sırada bunu görmedim. Makine insansız malzeme konduğu zaman otomatik olarak çalışan, hammaddesi bitince durur. Ancak bazen içinde iş kalır. O zaman çalışmayı durdurur. Normalde bu şekilde Ahmet bize bilgi verirdi. Bu kez kendi içerisinden işi almaya kalkışmış. Bu şekilde bir kaza olmasını istemezdim.” Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın avukatı aracıyla takip ettiği davaya Ankara’dan gelen ve çocuk işçiliği ile mücadele eden bir derneğe üye avukatlarda katılmak istedi. Ölen çocuğun ailesinin avukatları da müvekkilleri ile sanığın anlaştığını ve maddi–manevi zararlarının giderildiğini ifade etti. Bilirkişi raporuna itiraz eden sanık avukatı ise, 3 kişilik heyetten rapor aldırılmasını talep etti. Mahkeme başkanı, dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilerek iş güvenliğinden oluşan üç kişilik bilirkişi heyetince incelenmesini ve sanık A.K.’nin tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.

BABA YILDIZ: O KİŞİ DE BÖYLE OLMASINI İSTEMEZDİ

Mahkeme sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplayan Ahmet’in babası Mustafa Yıldız, “Oğlumu Allah verdi, Allah aldı. Eceli, kaderi öyledir. Yapılacak bir şey veya kimseye düşmanlığımız yoktur. Allah’ın emrine ne diyebilirim. Bir şey diyemem. Allah’ımdan sabır diliyorum. Şikâyeti değilim. Allah onun işini gücünü rast getirsin. Kesinlikle o kişi de böyle olmasını istemezdi.” diye konuştu.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Şehit Öğretmen Sait Korkmaz İlkokulu 7′inci sınıf öğrencisi Ahmet Yıldız, eğitimden arta kalan zamanlarda, harçlık için haftalık 50 liraya Güzelevler Mahallesi, Mobilyacılar Sitesi'nde A.K.'ye ait plastik fabrikasında çalışmaya başladı. Çay ve temizlik işlerine bakacağı kaydedilen çocuk, 14 Mart'ta okuldan geldikten sonra fabrikaya gitti. Plastik malzeme üreten işyerinde sigortasız da çalıştırıldığı belirtilen Yıldız'ın kafası enjeksiyon makinesine sıkıştı. Ağır yaralanan çocuk işçi, iddiaya göre, hastaneye götürülüp, "Bir araba çarpıp kaçtı" denilerek, iş kazasına trafik kazası süsü verilmek istendi. Hastanede hayatını kaybeden Yıldız'ın iş kazasında öldüğünün ortaya çıkması üzerine fabrika sahibi A.K. tutuklandı.

Editör: TE Bilisim