Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 30. İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) toplantısının açılış törenine katıldı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Erdoğan, İslam coğrafyasında yaşanan acılara değindi. Müslümanlar olarak bu acılara seyirci kalınmaması gerektiğini söyleyen Erdoğan, “Hoşgörüsüzlüğün, ibadethanelere saldırıların, ırkçılığın, antisemitizmin yanında duramayız. Biz onlara karşı da birbirimize karşı da kırıcı ve kıyıcı olamayız. İslam coğrafyasının yaşadığı acılardan daha acı olan inanın süregelen manasız ihtilaflardır. Yaşadığımız trajediden daha ağır olan tepkisizliktir, suskunluktur, anlamsız mazeretlere sığınmaktır. Dünyada kendimize geçerli mazeretler bulabiliriz ama inanın hesap gününde, Fatiha Suresi’nde her gün tekrar ettiğimiz o ‘maliki yevmüddin’, o hesap gününde, o hasep gününün sahibi karşısında hiçbir mazeret geçerli olmayacaktır. Iraklı, Filistinli, Suriyeli masum çocukların elleri katilleri kadar o katillerin sırtını sıvazlayan hatta o katillere susanların da inanıyorum ki o mazlumların eli onların yakasında olacak.” ifadelerini kullandı.
‘HİÇBİR ÜLKENİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE YÖNELİK NİYETİMİZ YOK’
“Türkiye olarak hiçbir ülkenin toprak bütünlüğüne, iç barışına, iç işlerine siyasetine yönelik bir niyetimiz asla ve asla yoktur.” diyen Erdoğan, “Avrupa Birliği’ne üye olmaya çalışan, yönü bir taraftan batıya diğer taraftan doğuya dönük ama on yıllardır ihmal ettiği kardeşleriyle hasretle kucaklaşmak arzusunda olan bir ülkeyiz. Bölgemizdeki hiçbir meseleye çıkar nazarıyla bakmadık. Tıpkı sizler gibi bizler de bölgemizdeki her meseleye insani nazarla, İslami nazarla bakıyoruz.” şeklinde konuştu.
‘KRİZLERDEN KURTULMANIN YOLU BİRLİKTİR’
Tarihinin en talihsiz günlerini yaşayan İslam coğrafyasında krizlerden çıkışın yegâne şartının birlik, dayanışma ve ittifak olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “İnanın her ne mesele varsa çözeriz. İnanın her sorunun üstesinden geliriz. Yeter ki bir olalım, beraber olalım. Allah’ın emrettiği gibi Allah’ın ipine sımsıkı sarılalım ve kardeş olalım. Kimin ne şahsi meselesi varsa, kimin ne mezhebi meselesi varsa, hatta ulusal çıkarı varsa bunu bir kenara bırakmalı, bölgenin barışı istikrarı, refahı için çaba harcamalı.”
'BİRLEŞMİŞ MİLLETLER, ÇOCUKLARIMIZIN AKAN KANINA SEYİRCİ KALIYOR'
Erdoğan, konuşmasında BM’nin İslam coğrafyasında yaşanan zulümlere kayıtsız kaldığını öne sürerek eleştirilerde bulundu. İİT’ye de seslenen Erdoğan, şunları söyledi: “Birleşmiş Milletler çocuklarımızın akan kanına seyirci kalırken İİT da buna seyirci kalamaz. Gerek İİT ile gerek İSEDAK ile diğer komitelerle, kurumlarımız. Sivil toplum öğütlerimiz ve üniversitelerimizle dünya barışı adına farklılık oluşturabilecek güçteyiz. Şu ana kadar BM bütün bu yaşananlara karşı acaba bir çözüm üretti mi? BM Güvenlik Konseyi’ne baktığınız zaman bu yapıda adalet var mı? BM Güvenlik Konsiye daimi üyelerinden bir tanesinin hayır demesi bütün meseleleri kilitlemeye yetiyor. Bu beş tane daimi üye içerisinde bir tane İslam ülkesi var mı? Kıtalar orada temsil edilebiliyor mu? Tablo ortada; Avrupa, Asya, Amerika. Mezhebi anlamda, dini anlamda yapı tek yapı. Bir tane Müslüman ülke orada yok. Adaletin olmadığı bir yapı, dünyaya güven telkin edebilir mi? Geçici üyelerin bir anlamı var mı? Her şey o daimi üyeler arasındaki bir ülkenin dudakları arasında. Buradan adalet bekleyemezsiniz. Dünyayı bu mahkumiyetten kurtarmak gerekiyor, yani BM’nin gerçek bir reforma ihtiyacı var. Bütünüyle İİT bir etkinlik bu anlamda yapabildi mi? 197 ülke var, bunlardan 57 tanesi İİT üyesi. Bir şey yapabildik mi? Ne zaman ne gibi adım atacağız? Buralarda stratejilerimizi gözden geçirmemiz lazım. BM’nin reforme edilmesi manasında ciddi adımlar lazım.”
Editör: TE Bilisim
