Bu bir riyakarlık değil de ne? İslami değerler üzerinde oturacak, İslam adına konuşacaksın. Mazlum diyeceksin, giden canlardan söz edeceksin, gözyaşlarından bahsedeceksin. Kardeşim kardeşim diye Türk olmayandan söz edeceksin. Tamam, bunda bir şey yok. Bu bombalamayı, baskıyı, şiddeti uygulayanları kınamak gayet normal… Yardım etmek de normal.

 Türk olmayanlar için, bunları söylerken, yardım elinizi uzatın derken, hem kardeş, hem de dindaşları olan Türkmenler için kıllarını kımıldatmıyorlar. Onlara yardım elini uzatmıyor, dualarında, Cuma günleri hutbelerde yer vermiyorlar. Bu bir riyakarlık değil de ne? Bu aynen anlattıkları gibi, zalime ortak olmaktır.

 Allah aşkına Türkmeneli'ni Gazze'den ayıran nedir? Gazze'nin havadan bombalanması mı? Türkmenleri yok saymanızın nedeni nedir? Filistinliye, Gazzeliye, Suriyeliye, peşmergeye, ümmetim diye sahip çıkıyorsunuz. Müslümanlık belirleyici mi oluyor? Şayet öyleyse, sayın yetkililer, Türkmenler hem kardeşiniz, hem de Müslüman. Türk olmaları mı sizi rahatsız ediyor? Veya Türküm diyemeyen Erdoğan mı sizi buna mecbur ediyor? Açıklayın da bilelim.

 
                                                          ***
 Diyorsunuz ki, Peygamber Efendimiz hadis-i şerifinde şöyle uyarmış; "Zulme yardımcı olan kimse, kuşkusuz Allah'ın gazabına uğrar." Türkmeneli'nde yaşanan zulme yardımcı olunuyorsa, zalimin zulmünü gördüğü halde engel olmayan ve bu konuda hiçbir şey yapmayan özelde AKP, genelde de Türkiye mi gazaba uğrayacak?

 "Bizlere düşen görev zalimin yanında değil her daim mazlumun ve mağdurun tarafında olmaktır." Diyorsunuz. Çoluk çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek demeden öldürülenlerin ailelerinin, evlerini barklarını terk etmek zorunda kalan, yollara terk edilen, direklere bağlanan Türkmen kardeşlerimiz mazlum ve mağdur değil mi?

 Siz nasıl Müslüman'sınız ki, Türkmenlere yapılan katliamları, baskıyı, şiddeti, işkenceyi, eziyeti görmezden gelebiliyorsunuz. Bırakın Müslümanlığı, bu yaptığınız insanlığa sığar mı? Siz ancak siyasetin dümen suyunda yüzen tekne olun. AKP iktidarını, Erdoğan'ı, hakkında fezlekeler olan bakanları çaktırmadan koruma altına alın, parlatın.

 "Yeter ki, dünyaya tarih boyunca umut olmuş ve olmaya devam eden bir milletin çocukları olarak bizler, aramızdaki birlik ruhunu ayakta tutarak mazluma, masuma ve mahruma el uzatmaya devam edelim." diyorsunuz. Efendiler, siz hangi milletin çocuklarısınız? 1'den 36 çıkaran Erdoğan'la, Kürt devletinin kurulması için çalışanlarla birlik ruhunu ayakta nasıl tutacaksınız? IŞİD'e edildiği gibi mi yardım elinizi uzatacaksınız? Yüce Dinimizi alet ederek, nasıl bir kara propaganda yapabiliyorsunuz?

                                                        ***
  Siz, kardeş ilan ettikleriniz tehlikede diye, kahrolsun İsrail diyorsunuz. Oysa öz kardeşleriniz büyük bir tehlike içinde; fakat siz, Allaha kahhar sıfatınla IŞİD'i, peşmergeyi, girdiğim yerden çıkmam diyerek horozlanan Barzani'yi kahreyle diyemiyorsunuz. Öyleyse ben de size bir soru yöneltiyorum; sayın yetkililer, siz kimin Diyanetisiniz? Türkiye Cumhuriyeti Devletinin, yani Türk Devletinin mi, yoksa etnik kökenlerin veya gayr-i Türk devletlerinin mi?
 Sizler, farkında değilsiniz; ama insanları camiden soğutmaktasınız. İnsanları izlediğiniz çifte standartla. Müslümanlıktan uzaklaştırıyorsunuz. İnsanlar sizlerin bu uygulamalarınızı gördükçe, "Bunlar Müslüman'sa ben Müslüman değilim." diyor. İnsanları günaha sokuyorsunuz. Okuduğunuz hutbeyle bu cumayı da sakatladınız.

 Siz, zalimin yanında yer alıyorsunuz. Aralarındaki onca kavgaya rağmen, one minute'den sonra 1.5 milyar dolar olan İsrail-Türkiye arasındaki ekonomik işlem hacmi 5 milyar dolara çıkıyor. Siz İsrail'den yana mısınız? Siz BOP'un avcı yardımcısı mısınız? Allah aşkına siz necisiniz, ne iş yaparsınız? Sadece ve sadece Türk olmayanlara mı yardım elinizi uzatırsınız.

Ümmetin millet milleti  olarak, Kürdü, peşmergeyi ve benzeri unsurları tanıyorsunuz, Büyük Türk milletini tanımıyorsunuz! Bu nasıl bir ayıptır? Türkmeneli'nde olanları görmüyorsanız bu nasıl din kardeşliğidir? Yoksa siz de Türkmensiz bir Ortadoğu mu istiyorsunuz? Bir daha soralım; siz kimin Diyanetisiniz? Hele bir deyiverin. Deyiverin ki kim olduğunuzu bilelim. Soyunuzu sopunuzu, renginizi görelim.
Sahi siz ağaç kovuğundan mı çıktınız? Sizin bir kökünüz, kökeniniz yok mu? 
Sağlıcakla kalın!