Geleneksel olarak belirli aralıklarla düzenlenen feshane günleri siyasi şovlara dönüştürülerek iktidar partisinin gövde gösterisine dönüşüyor. Cami, Ordu,okul, kışla STK’lar siyaset üstü kurumlar olarak, toplumun asgari müşterekleri ve ortak paydaları olarak korunması, günlük siyasete alet edilmemesi gereken milli ve manevi birlikteliğimizi sürdüren zeminlerdir. Allah insanları farklı yaratmıştır, bu farklı yaratılışı içine sindiremeyen bunu özümseyemeyen dernekçilik adına siyasal değnekçiliye soyunanların ucuz manevraları hemşeri birlikteliğini dinamitliyor o ruha zarar veriyor. 

İnsanların farklı siyasi kanaatlere sahip olmaları kadar daha doğal ne olabilir ki farklı yaratılmanın gereği O’na hamt şükür ve secde etmeye sebebiyet verecek bir ilahi hakikatin önünde diz çökmektir. Herkesin aynı düşünmesini istemek, aynı kanaat izhar etmelerini beklemek kadar ahlak ve fıtrat dışı bir beklenti, din dışı talep, yaratıcıya saygısızlıktır onu anlayamamaktır. Bu farklılıkların kendilerini demokrasi içinde ortaya koyuş ifade ediş biçimi yansıması siyasi partilerdir. Herkesin aynı partide olmasını beklemek, Allah’a bu evreni haşa aynı renge niçin boyamadın?

İnsanları aynı idrak ve kanaatte niçin yaratmadın dercesine, ona meydan okumak gibi bir şey değil midir? Müslümanlık referansı İslam hassasiyeti ile siyaset yaptığını iddia eden kendilerini imtiyazlı görenlerin etrafı aynı renge boyama kendilerini dayatma gayretleri yaratılış gerçeğine ters değil midir? Herkes AKP’li olmak zorunda mıdır? Farklı siyasi partiye mensup olmak dolaylı aşağılanma beşinci sınıf muameleye maruz bırakılmak mıdır? Birlikteliğimizin komşuluğumuzun yolunu mutlaka siyasi partilere özellikle iktidar partisine çıkaran orayı zorunlu hacet kapısı haline getirenlerin başlattığı gelenek son derece çirkin ahlak dışı ve partiler üstü kardeşlik değerlerimizi hançerlemiştir. Bu görevleri İstanbulveya ülkenin farklı şehirlerinde farklı zamanlarda başka insanlar da yapmıştır. Ama bu denli siyasi skandalın yaşandığı başka bir dönem daha görülmemiştir. Partili olmak saygıya değerdir, ama siyasi görüşünü cami kürsülerinden, dernek programlarından, askeri üniformalardan, öğretmen kürsüsünden,baro seçimlerinden dayatmak son derece yanlıştır.

Sayın başbakan baro seçimlerindeki baro başkanının konuşmasından şikayet ediyor. Başbakan Feshaneye gelmiş olsaydı siyaset yapanlara edepsizlik yapıyorsunuz demez miydi? Yani bir mahalli seçim geçirdik orada derneklerin utanç verici belediye başkanına sunulan imtiyaz bir çok yerde izledik. Ama kendi doğduğum ile ait bir programda tek tip, tek parti, tek anlayışı dikta eden bu tablo kara bir siyasal kepazelik olarak dernekçilik tarihimize geçmiştir bu ölçüsüzlüğü ömrümüz oldukça hatırlayacağız. Siyaset yapanlar için adres siyasi partilerdir.Zemin yanlıştır sayın taklaları ile siyaset bürokrat kurumlarına ikbal arama adresi STK’lar olmamalıdır.Başbakan barolar birliği başkanına cübbeni çıkar siyaset yap diyor bizde aynı ifadeyi tekrarlıyoruz bırakın oraları tarafsız eşit dürüst gerçek adil Gümüşhane sevdalılarına tüm hemşerileri AKP,CHP,MHP ve kim olursa olsun ayırım yapmadan kucaklasın. 

Kimsenin hemşerilerimiz arasına küçük siyasi ve benzeri ikbal ve aşağılık kompleks hesapları yüzünden nifak sokmaya ayrıştırmaya gereksiz kavga yaptırmaya ne hakkı vardır nede haddidir. İlimizi ilçemizi ülkemizi ve insanımızı seviyoruz herkes yaptığı siyasal amigoluktan utansın.Ahmet ziyaüddin Gümüşhanevi hazretleri gibi saray yönetimine ahkam dersi veren Alimler yetiştiren bir ilin insanlarına iktidar gücü karşısında bu kadar eğilmek bükülmek yakışıyor mu? Yağ çekmenin, yalakalık yapmanın ve yaltakçılık yapmanın da bir ölçüsü adabı vardır. Ölçü kaçmıştır terazi yanlış tartıyor bu tartıyı düzeltmek onurlu haysiyetli kitabın ortasından konuşan her hemşerimizin görevidir.