Önceki yıllara nazaran özellikle pazar günü havanın uygun olması ve İstanbul sakinlerinin de yoğun ilgisi izdihama yol açtı. Emeği geçen ve katılan herkesi kutlamakla birlikte eleştirilerimizi de belirtmek sonraki faaliyet ve birliktelikler için bir zarurettir. Gümüşhane insanının zoru başarma yaratılış yeteneği, yaşadığı doğanın da kendisine katkısıyla emsalsizdir. Allah’tan başka kimseye diyet borcu olmamasına rağmen himmet kapılarına müracaatla Ne olduğunu anlamakta zorlandığımız iktidar partisine teşrifatçılığa dönüşmüştür. İnsanların siyasi irade ve ikbal beklentileri gayet doğaldır. Bunun zemini siyasi partilerin ilçe, il ve genel merkez teşkilatlarıdır. Bu zemini sıçrama tahtası yapmak ancak STK’ları asli işlevinden uzaklaştırır. Bunu, bu dönemde, geçen dönemde üzülerek gözlemliyoruz. Siyaset ticaret ve STK sınırlarını iyi belirlemek gerekir. Bu sınırları belirleyememe zayıf insanların işidir. Gümüşhane insanı lütufla, ihsanla, himmetle bir yerlere gelmeyi asla hazmedemez. Gümüşhaneviyi Nihal Atsızı anlayamadan ne kendimizi anlatabiliriz ne de doğru anlaşılırız. Bizler Kitabın ortasından konuşan üç beş kuruş ikbal için, secdeden başka hiçbir kapıda eğilmeyiz. O toplantıları hem dernek gecelerinde hem de bu etkinliklerde siyasi şov zemini haline getirilmemelidir. Şişli’de Mustafa Sarıgül’ün, Ümraniye’de Hasan Can’ın, Feshane’de başka bir yerel yönetici veya genel siyasi partinin himmetiyle dernekçilik değil ancak değnekçilik yapılır. İftar yemeği için yeterince paranız yoksa soğan ekmekle iftar açar bütün hemşerilerimizi orada görürüz. Bu belediye başkanları elbette kendilerine şov alanı bulacaklardır. Bizler birkaç kuruşluk menfaat ve küçük ikbal beklentisi için dağa fare doğurtamayız. Gümüşhane için 25 sene önce Kanal D, TGRT, SHOW, KANAL 7, Mesaj, Samanyolu, TRT ekranlarında ilimizin tanıtımını yaptık. İstanbul’un ilk derneklerinden birisi olarak yaptık ama bu kadar tartışmalı siyasi şov zemini oluşturulmadı. Kocaeli depreminde kaybettiğimiz hemşerilerimizin Gümüşhane dernek yönetimi olarak bu tanıtımlardan dolayı derneğimize verdiği plaket belki de hayatımızın en anlamlı ödülüdür. Hemşerilerimiz bir araya gelmeli can, dost, kardeş, arkadaş, gönül muhabbetleri, sevgi, saygı iklimini tesis etmelidir. Gümüşhane yüzde yüz bir Türkmen şehridir. Allah’a sonsuz şükür olsun ki o anne ve babalardan, bizi dünyaya getirdiler. Türk olmayı yaratılışımızın gereği onur gurur ve en büyük bahtiyarlık hamd ve şükür sebebi sayarız. Gümüşhane için ortaya çıkanlar ve bunu ifade etmeyi açılım ikliminin sam yeline uğramayı hafiflik sayarlar. Rüzgar nereden eserse essin, kim tarafından ne denirse densin, biz Müslüman Türk evladıyız. Bunu ifade etmekten çekinmek, namaz kılmaktan imtina etmek gibi bir şeydir. Öyle yarattı yaratan sonra biz bu toprakların ekmeğini yiyen bu ülkenin değerlerine bağlı olan herkesi ve her aidiyeti Türk ve bu ülkenin birinci sınıf insanı sayar, baş tacı ederiz. Bu satırları yazmama sebebiyet veren açılışta yaşadığım son derece onur kırıcı ihmal ve imtina eksikliğini ilgililerin ve hemşerilerimin vicdanına havale ediyorum. Siyasi partiler bugün var yarın yok ama komşuluk, hemşerilik, millet ve ümmet bilincini gözümüzün nuru gibi korumak herkesin boynunun borcudur. Hemşerilerimizin bu faaliyetlere katılımı rekor düzeyde olmalı, ilimize ülkemize ilgi zeminleri sağlıklı oluşturulmalıdır.
